26-Seni Terk Edersem Saçlarımı Keserim!?

3 0 0
                                    

Tebessüme müşkül olmak: İçsel sıkıntıdan dolayı doğal bir gülümseme yapamamak, tebessüm bile edememek.

❀❀❀

Sezin, Atlas'tan önce uyanmış, onu uyandırmadan yataktan çıkmış ve banyoya gidip yüzünü yıkamıştı. Turuncuya çalan saçlarını taradı ve topuz olarak topladı. Aynadaki yansımasına kısa bir bakış attıktan sonra derin bir nefes aldı. Üzerindeki sabahlığı düzelterek odadan çıktı ve mutfağa yöneldi.

Atlas hâlâ uyuyordu. Sezin, mutfağa girip kahve makinesini çalıştırdı, ardından dolaptan iki kupa çıkardı. Kahvenin kokusu yavaş yavaş evi sararken, mutfağın sessizliğinde düşüncelere daldı. Dün gece Atlas'la konuştukları aklından geçiyordu. Onun sesi, yüzündeki ifadeler, söyledikleri ve söylemedikleri...

Düşüncelerini toparlamaya çalışarak kahveyi kupalara doldurdu. Tam o sırada odadan gelen hafif bir sesle irkildi. Başını çevirip baktığında Atlas'ın kapının eşiğinde durduğunu gördü. Uykulu gözleriyle ona bakıyordu.

"Sabahın bu kadar erkeninde bile benden kaçıyorsan, bir şeyler ters gidiyor demektir," diye mırıldandı Atlas, sesi uykulu ama yumuşaktı.

Sezin hafifçe gülümsedi ve elindeki kupalardan birini ona uzattı. "Sadece erken kalktım. Kaçmadım."

Atlas, kupayı alırken gözlerini ondan ayırmadı. "Pek inandırıcı gelmedi."

Sezin, kahvesinden bir yudum aldı ve Atlas'ın bakışlarına karşılık verdi. "O zaman kahveni iç ve beni biraz daha sorgula."

Atlas, gülümseyerek yanına yaklaştı. "Anlaştık."

Atlas kahvesinden bir yudum alırken Sezin mutfak tezgahına yaslandı. Sabahın ilk saatlerindeki sessizlik, aralarındaki gerilimi daha da belirgin hale getiriyordu. Atlas kupasını tezgâha bırakıp ona yaklaştığında Sezin hafifçe başını çevirdi ama kaçınmadı.

"Bana anlatmak istediğin bir şey var mı?" diye sordu Atlas, sesinde alışıldık o sakin ve sabırlı ton vardı.

Sezin gözlerini kaçırmadan ona baktı. "Sence anlatmam gereken bir şey var mı?"

Atlas kısa bir kahkaha attı. "Bana bu oyunu oynama, Sezin. Sabahın köründe uyanıp benden önce kalkıyorsan, kafanda bir şeyler dönüyordur."

Sezin derin bir nefes aldı. "Sadece... düşündüm."

Atlas başını yana eğerek ona baktı. "Ne hakkında?"

Sezin kupasını iki eliyle kavradı. "Bazen... her şeyin yolunda gittiğini düşündüğümüzde bile, içimizde bir şeyler eksik kalır ya... İşte, ben de o eksik şeyin ne olduğunu bulmaya çalışıyordum."

Atlas, onun sözlerini tartarak bir adım daha yaklaştı. "Ve buldun mu?"

Sezin hafifçe gülümsedi, ama bu gülümsemede biraz hüzün vardı. "Henüz değil."

Atlas bir an sessiz kaldı, sonra başını hafifçe salladı. "O zaman bulana kadar beklerim."

Sezin ona şaşkınlıkla baktı. "Bekler misin?"

Atlas, kahvesinden son bir yudum alıp kupayı tezgâha bıraktı. "Bunu daha önce de yaptım, yine yaparım."

Sezin'in içini garip bir sıcaklık kapladı. Atlas, onun hayatında sabırla duran, gitmeyen tek insandı. Ve bazen, en çok ihtiyaç duyduğu şey de buydu.

Sezin, Atlas'ın sözlerini sindirmeye çalışırken gözlerini kahve kupasının içine dikti. Sabahın erken saatleri, kahve kokusu ve mutfağın sessizliği arasında, içindeki o eksik parçayı gerçekten bulup bulamayacağını düşündü.

OYUNCUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin