Benim Yerime De Sev-7

82 22 20
                                    

birgaripyekta bu ve ilerleyen bölümler için verdiğin fikirler için teşekkür ederim...🦋🌼

***

Hastanede Atlas, ablam ve Cemre ole geçirdiğim birkaç günün ardından bugün taburcu günüm olduğu için seviniyordum. Canım o kadar sıkılmıştı ki, halihazırda depresyon günlerimde yazmaya başladığım romana Atlas'la devam bile etmiştim.

Atlas ve ablam çıkış işlemlerini hallettikten sonra Hemşire Hanım serumumu çıkardı ve ayağa kalktım. Üstümdeki beyaz, düşük kollu t-shirt'ü aşağı çekiştirip yavaş yavaş ilerlemeye başladım. Bu s

"Ah güzel kuzum," dedi ablam beni kolumdan sıkı sıkı tutarak. "Nazar değiyor sana böyle."

"Nazar değdirenler utansın Melek abla." Diye cevap verdi Cemre de ona.

"Öyle Cemre'm, öyle. Gözü olanın gözü çıksın."

"Gözü kör ols..."

"Hanımlar yeter..." Diyerek araya girdim. "Buradan bir an önce çıkmak istiyordum çünkü.

Hastanenin çıkış kapısına gelmeden hemen önce 14-15 yaşlarında, biraz esmerce bir kız çıktı karşımıza.

Beni tanımamasını umuyordum ki, birdenbire annesi olduğunu tahmin ettiğim kişiye beni gösterip, aynı zamanda bağırarak: "Baksana, hani şu dizideki kız vardı ya, neydi onun adı?" Dedi

Annesi de: "Pelin miydi adı?" Dedi. Sonra kız telefonunu çıkarıp yanıma geldiğinde birkaç telefon ışığı daha gözüme çarptı. Kızı nazikçe reddedip gidiyordum ki, kızın annesi yanıma geldi.

"Ünlüsün diye kendini bir şey mi sanıyorsun? Ben kimim biliyor musun sen?"

Derin bir nefes verdim.

"Hanımefendi halimi görmüyor musunuz?"

"Ne olursa olsun çektirmek zorundasın."

"Hanımefend..."

Bu sefer de Cemre, kadını işaret edip fotoğraf çektirmemi ima etti.

Gülümsedim ama gerçek bir gülümseme değildi bu.

Kız geldi, yine aynı gülümsemeyle çektirdik fotoğrafı ve gittiler. Önüme yine fotoğraf için çıkan birkaç kişiyi Atlas uzaklaştırıp sonunda kapıya çıkmamızı sağladı. Tabi magazinciler yine oradaydılar.

"Lütfen..." Dedim. "Geçebilir miyim?"

Kalabalık magazinci ordusunu gördükçe nefesim daralıyordu.

Bir anda yüzümün önüne bir mikrofon, ardından bir kadın sesi geldi: "Sezin Hanım, Oğuz Bey'le çekimlerine başladığınız fakat daha sadece fragmanlarını gördüğümüz 'Ölümsüz Aşk' isimli projeye devam edecek misiniz?" Deyip mikrofonu Atlas'a doğrulttu: "Sizin düşünceniz nedir Atlas Bey?"

"Hanımefendi, çekilir misiniz lütfen?"

Arkadan kim olduğunu göremediğim bir erkek sesi geldi: "Atlas Bey, bizim işimiz bu ama. Siz bize işimizi yaptırmıyorunuz."

Atlas'a dönen mikrofonu elimle kendime doğrulttum.

"Arkadaşlar böyle bir proje söz konusu değil. Oğuz'a kariyerinde başarılar dilerim ancak bundan sonra onun olduğu hiçbir yerde ben yokum. Herkes iyi günler." Dediğimde Atlas beni elimden tutup hızla kalabalığın içinden arabaya geçirdi.

Ablam ve Cemre arkaya, bense öne oturmuştum. Kapıyı kilitleyip kemerimi taktığımda nereye gideceğim hakkında en ufak bir fikir bile yoktu. Korkuyordum sadece. Bir de ablam vardı tabi. O nerede kalacaktı? O eve geri dönmeyi düşünmüyordu herhalde?

OYUNCUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin