20-Facia

31 7 5
                                    

"Biraz ağır konuştum sanki?" Dedi  Sezin, Atlas'ın koluna girerek. Sesi hem alaylı, hem de suçluluk duygusuna girmiş gibi geliyordu.

"Biraz suçluluk duygusu sezdim sanki?" Dedi Atlas açık açık.

Sezin birkaç kelime geveledi ama hiç konuşmadı. Sonra Atlas durdu ve konuyu değiştirmeye karar verdi.

"Üşüyor musun?"

Sezin şalını kendine biraz daha doladı.

"Sanmıyorum. Bu gece de pek soğuk değil sanki."

"Yani, olabilir. "

Büyük, ağaçlı parkta ışıkların altından biraz daha yürüdüler. İnsanlar köpeklerini gezdiriyor, bazıları banklardaki kedileri seviyordu.

"Burayı seviyorum," dedi Sezin, durup etrafa bakarak. Gözleri parktaki huzurlu manzarada dolaştı. "Sessiz, sakin... Ama bir yandan da hayat dolu."

Atlas, onun bu cümlesine gülümsedi. "Seninle buraya daha önce gelmiş miydik?" diye sordu.

"Hayır, ilk defa. Ama bana bir yer tanıdık geldiğinde, sanki hep oradaymışım gibi hissederim. Burası da öyle işte."

Atlas bir şey demedi, sadece başını salladı ve yürümeye devam etti. Birkaç adım sonra konuştu: "Bazen tanıdık hissetmek, bir yerden çok bir insana bağlıdır. Ne dersin?"

Sezin, bakışlarını onunkilere çevirdi. "Belki," dedi, hafifçe gülümseyerek. "Ama bazı insanlar da tanıdık gelmek yerine, gizemli kalmayı tercih eder."

Atlas'ın yüzünde düşünceli bir ifade belirdi. "Gizem, tanıdıklık kadar çekici olabilir," dedi. "Ama ikisinin dengesi... İşte o asıl mesele."

Sezin, bir an sessiz kaldı. Sonra kolundaki şalı düzeltip yavaşça yürümeye devam etti. "Peki ya sen, Atlas? Kendini daha çok tanıdık mı, yoksa gizemli biri olarak mı görürsün?"

Atlas hafifçe güldü. "Sanırım her ikisi de değilim. Sadece beni tanımak isteyen birini bekliyorum."

Sezin durdu ve ona baktı. "Pekâlâ," dedi alaycı bir ifadeyle. "O zaman ben de senin gizemini çözmeye çalışan biri olabilirim."

Atlas, Sezin'in bu sözlerine bir süre cevap vermedi, sadece ona baktı. Sonra gözleri parktaki ışıklara kaydı ve yürümeye devam ettiler.

"Ee," dedi Sezin sanki kendi suçluluk duygusu hâlen devam eder gibi: "Sence Tuğçe'ye kötü mü davrandım?"

"Karma gibi davrandın."

"Karma?" Diye sordu Sezin.

"Yani, yaptıklarının karşılığını verdin," dedi Atlas. "Ama bu illa kötü bir şey anlamına gelmez."

Sezin hafifçe kaşlarını çattı, ardından kıkırdadı. "Sana göre böyle şeyler fazla mı doğal, yoksa fazla mı filozofik?"

Atlas omuz silkti. "Belki ikisi de. Ama Tuğçe'nin söylediklerini hak ettiğini düşünüyorum. Herkesin bir sınırı vardır, değil mi?"

Sezin başını eğip birkaç adım attı, sonra durdu ve Atlas'a döndü. "Haklısın. Ama yine de kendimi bir şeyler yaparken fazla ileri gidiyormuş gibi hissediyorum bazen."

Atlas, Sezin'in yüzündeki suçluluğu fark etti. Hafifçe gülümsedi ve ona doğru bir adım attı. "Hepimiz bazen öyle hissederiz. Ama hatırla, kendini ifade etmek senin hakkın. Özellikle de biri sınırlarını zorluyorsa."

Sezin bir süre sessizce düşündü, sonra hafifçe başını salladı. "Sanırım seninle konuşmak beni rahatlatıyor."

Atlas, gözlerinde nazik bir ifade ile başını eğdi. "O zaman ben de doğru bir şey yapıyorum demektir."

OYUNCUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin