ÖZEL 1- KISKANÇLIK

10.6K 514 111
                                    

"Ne demek Dubai'ye gidelim?" dedim bağırarak. Yağız ben susunca kulaklarındaki pamukları çıkardı.

"Polyanna'm orası da bir memleket. Herkes güzel diyor hem." dedi gülerek. Memleketmiş. Orada ancak karı kız var. Ah tabi uzanıp onları izleyecek! Ben bunları yer miyim Yağız Bey?

"İstemiyorum. Bodrumun çivisi mi çıktı? Nerede ülke ekonomisine katkı nerede vatanseverlik?" dedim ve ellerimi birbirine bağladım. O sırada minik kızımız ayaklarıma dolandı. "Ah kızım, bu baba adam olmaz!" diyerek onu kucağıma aldım. Çok güzeldi. Üç yaşındaydı ancak sarı saçları ve mavi gözleri hala büyüleyiciydi. Belki de ben büyüleniyordum. Aynı babası gibiydi.

"İlke. Gel bakalım babana."dedi Yağız ve kollarını açtı. İlke hızla kucağımdan inip Yağız'a koşarken onları ağzım açık izliyordum. Pis kız. Bu da babacı. "Hadi kızım. Dubai de bakalım."dedi gülerek. Bunu kasten yapıyordu. Pis gıcık!

"İlke! Söylersen Berk bir daha buraya gelemez."dedim hızla. Minik kızım kararsız kalıp dudağını büzdü ve alt dudağı titredi. Bu büyük ebir gürültünün habercisiydi.

"Anneye inanma kızım. Berk gelmezse sen gidersin."dedi Yağız ve bana sayamadığım kadar çokuncu golü attı.

"Yağız. İçeri gelir misin aşkım?"dedim sinirle. Gıcık kocam bana bakıp güldü ve "Neden aşkım oturuyoruz işte." dedi.  Allahım bana sabır ver.

"Yağız!"dedim ve içeriyi gösterdim. Yağız kızımızı koltuğa bırakıp mutfağa gitti. Bu çocuklar duymasındaki mutfak meselesine benzedi gitti. Her seferinde böyle oluyor. Bende onu takip ettim.

"Kızımın beynini yıkama. Hele cazibeni sakın kullanayım deme!"dedim sinirle. Yağız beni belimden yakaladı ve tezgaha dayadı.

"Kullanırsam ne olur?"dedi ve güldü. Gülme be adam! Aklımı dağıttın yine. Ne diyordum ben?!

"Şey olur...döverim."dedim ve buna cevabı zevk dolu bir kahkaha oldu. "Gerçekten bu sahneden etkilenmekten bıkmadın mı polyanna torunu?" dedi. Kim karısına böyle seslenirdi? Öküz Yağız tabiki.

"Bıkmadım. Ne var?!"dedim sinirle. Beni böyle alt edeceğini düşünüyorsa çok yanılıyordu. Yani biraz yanılıyordu. Hatta azıcık.

"Ah şu an yatakta olmak için nelerimi vermezdim!"dedi Yağız ve parmağını dudağına koydu. Bende hızla parmağını ısırdım. Oh olsun ona. "Hira. Sinirleniyorum."dedi tıslayarak.

"Ben zaten sinirliyim."dedim ve ona baktım. Buna da gülmezdi herhalde. Evet gülmüyordu sadece beni daha çok kendine çekti ve öptü. Çok güzel öpüyordu. Kesinlikle mükemmel sayısız öpücüğünden birini hediye ediyordu.

"Beni böyle kandıramazsın. Dubai yok!"dediğimde birşey demeden yeniden öptü. Kabul etmiyorsun demek?

Hızla kendimi çekip nefes aldım. "Yok dedim Yağız. İstemiyorum!"dedim nefes nefese. Yine öptü. Yeter be! Bu da kalp yani. Heyecandan ölebilirim hani. Bu sefer o geri çekildi. "Hiç susmaz mısın sen? Asi polyannam." dedi ve güldü.

"Sen de beni sinir etme o zaman."dedim ve ellerimi göğsüne koydum. Bununla birlikte afalladığını görmek güzeldi. Bu bile onu delirtiyor olmalıydı.

"Hep güzelsin ama böyle daha güzelsin."dedi ve yapacağını yaptı. Hayır Hira. Bu onun 'Yelkenleri Suya İndirtme Taktiği'

"Ama sen böyle sinir bozucusun."dedim ve yanağına bir öpücük koydum. "Konu kapandı. Bodruma gidiyoruz." dedim ve gülerek ellerinden kurtuldum. Ama bu sefer elimi tuttu ve burun buruna gelmenizi sağladı. Artistik hareketler demek. İlginç.

Benden SanaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin