-7-

14K 745 112
                                    


Rüya'dan...

"Şimdi ne yapsak ki?"

Alp ile aynı üniversiteye gittiğimiz için eve dönüşümüz sorun olmadı. Tek sorun evde ne yapacağımız. "Lodos'u çağırabiliriz!"

Başımla Alp'i onayladım. Hem Cerende gelir. Alp Lodos'u aradı, bende koltuğa oturup konuşmasını dinledim. "Abi... işin var mı bu akşam... çok güzel Ceren'i de alıp bize geliyorsun... Rüya itiraz kabul etmiyor... hadi bekliyoruz... gelirken kola alın evde bitmiş."

Telefonu kapatıp gülerek bana baktı. Bu çocuk ne güzel gülüyor. Gülmek kime yakışmaz ki? "Geliyorlar aşkım. Bugün maç vardı onu izleriz."

Aşkım... bana böyle dediğine ve güldüğüne göre benimle evlendiği için pişman değil. Allahım çok teşekkür ederim. "O zaman yiyecekleri hazırlayalım aşkım."

Kısa süre Alp'e baktım. Ona ilk kez aşkım dedim ve şaşırmadı. Bunu bekliyor muydu yani? Mutfağa girip çerez kaselerini çıkardım. Alp elinde çerezlerle yanıma geldi. "Şunlar size bunlar bize."

"Sizi bizi mi var?"

"Ha..haklısın." Hepsi Alp'in suçu. Hepsi. Aklımı karıştırıyor, üstüne beni utandırıyor, onun üstüne... bana aşkım deyiveriyor. Ah bu o kadar açık ki ve ben o kadar odunum ki!

"Kimin maçı var bugün?"

"Arjantin-Kosta Rika."

"Messi alır."

"Messi bir takım değil Rüya." Omuz silktim. Adam bir takım değil belki ama mükemmel bir futbolcu bir kere. Sadece yaşından birazcık azıcık büyük gösteriyor. İçeri geçip maçı tartışırken misafirlerimizi beklemeye koyulduk. Bu bizim ilk misafirlerimiz.

☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮

Esen'den...

"Sence bu ikisi arasında ne var?" dedim Baran'a eğilerek.

"Bilmiyorum." dedi Baran ve kuşkuyla önde oturan çifte baktı. Yağmur hiç istekli görünmese de ferrarinin önüne oturmuş kollarını sarkıtıp bağırıyordu. Bora ise onun bu haline gülüyordu. "Sence sevgililer mi?" dedi Baran benim bile zor duyduğum sesle.

"Tek yalnız biz kalırız Baran. Sevgili olmamalılar kuzi." dedim. Baran beni onayladı. "Ne yapacağız?" dedi.

"Yağız'ın taktiğinin aynısı." dedim gülerek. Aynı anda onunda yüzüne nur indi ve sırtımı sıvazladı. "Aferin kız öğreniyorsun yavaş yavaş." dedi gülerek.

Birkaç dakika sonra çok şık bir restorana geldik. Bora zengin galiba. Hey adamım bizde zenginiz ama hiç böyle bir yere gelmedim. Mütevaziyiz bir kere. Yanımıza yabancı mankenlere taş çıkaran bir garson geldi. Buğday tenli ve siyah saçlıydı. Bu ikisi uyumsuz olsa da onda mükemmel duruyordu.

"Menüleriniz efendim." dedi menüleri uzatarak. Menüleri incelerken onunda bizi incelediğini farkettim. "Ne istersiniz?" dedi bir süre sonra.

"İsmini istiyorum." dedim.

"Anlamadım?" dedi gülerek. Bal gibi anladın oğlum. Naza gel naza. "İsmin diyorum merak ettim." dedim tatlılıkla.

"Enis." dedi gülerek.

"Pekala Enis, ben bir biftek alayım." dedi Baran araya girerek. Ayı çocuk. Tüm romantizmi bozdu. Herkes siparişini verdi ve çocuk gitti. Ne çocuktu ama!

"Ee Bora, kaç yaşındasın sen?" dedi Baran. Lüzumsuz işler prensi. "Sizden iki yaş büyüğüm." dedi Bora böbürlenerek. Yağmur omuz silkti.

Benden SanaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin