Benden Sana

-5-

"Herkes hazır mı?"

Etrafa baktım. Hira, Esen, Baran, Yağmur, Lodos abi, sevgilisi Ceren, ablam ve Alp. Hazırız galiba. "Herkes burada." dedim.

"O zaman kıyalım şu nikahı!" dedi ablam. Onu süzdüm. Çok güzeldi. Beyaz elbisenin içinde bu kadar güzelse gelinlikle nasıl olurdu bilemiyorum.

Yavaşça büyük salona girdik. Ceketimin düğmesini açtım. Hepimizin takım elbise giymesi nedense artık! Ama taş gibi oldum. Zaten taş gibi adamım daha taş oldum. Maşallah bana. O sırada arkadan bir ses geldi.

"Hey!"

Herkes arkasını döndü. Bu bir yabancıydı. Neden bize sesleniyor ki? "Bora?! Neden geç kaldın oğlum?" dedi Alp.

Yağmur şok olmuş gibi bakıyordu. "Trafik vardı abi. Yetiştim değil mi?" dedi Bora ve bize döndü. En sonunda gözleri Yağmur'da kaldı.

"Hey sen dünkü... dişi kurt!" diye bağırdı Bora. Yağmur ona dil çıkardı.

"Siz tanışıyor musunuz? Tanımayanlar için söyleyeyim. Kardeşim Bora." dedi Alp gülerek. Kardeş mi hiç benzemiyorlar! Herkes bizim gibi mükemmel bir gene sahip değil işte ne yapalım. Bora herkesle tanıştı. Böylece herkesin bir eşi oldu. Alp-Rüya. Ceren-Lodos. Yağmur-Bora. Baran-Esen. Ben-Hira.

Nikah masasına oturdular. Şahitler Lodos abi ve Ceren abla oldu. Bizim yaşımız tutmuyor da. Karşılıklı 'evet'lerin ardından ablam evlilik cüzdanını aldı. Bizde alkışladık. Tabi Baran farkını ortaya koyarak önce konfeti patlattı sonra ıslık çaldı. Neyse. "Şimdi ne yapıyoruz?" dedim ve kravatımı gevşettim. Nefes alamıyorum da.

"Bilmem." dedi Hira.

"Hey. Diğerlerini ekelim." dedim pis pis gülerek. "Olmaz Yağız. Ayıp olur." dedi Hira.

"Ya ne ayıp olacak! Bizim aile işte." dedim ve Hira'yı çekiştirerek dışarı çıkardım.

"Ee nereye gideceğiz peki?"

"Lunapark çocuksu. Sahil kıyafete uygun değil. Imm... bence bir yere gidip yemek yiyelim."

Kredi kartımı çıkarıp gösterdim. "Yağız Seçkin farkı."

Hira güldü. Bu kızın gülmesini seviyorum. Kim gülmeyi sevmez ki?

"Peki." dedi Hira ve elini uzattığım koluma doladı. Çok güzel giyinmişti. Aslında sıradan bir elbiseydi, rengarenkti. Ama Hira onu çok güzel taşıyordu. Derin bir iç çektim. Dört gün önce tanıştığım bu kızın hayatımda yer almaya başladığını anladım.

☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮╰☆╮

Yağmur'dan...

Hadi ama! Bu şaka falan galiba. Müstakbel eniştemin kardeşi bu adam mı? Keşke biraz Alp'e çekseymiş. Elini belime koydu ve beni kendine çekti. "Dünya ne kadarda küçük değil mi?"

"Ya evet. Karşıma mükemmel bir centilmen çıkması gerekirken senin gibi bir... sarhoşun teki çıktı."

"Hey her zaman sarhoş değilim. Dün kafayı buldum sadece." Cevap vermedim. Neden Bay İsmi Lazım Değil ile konuşuyorsam?

"Demek ismin Yağmur. Hım.Yağmur ve Bora. Çok uyumluyuz."

Hızla ona baktım. "Uyumlu olmayı falan istemiyorum pislik herif! Çek şu elini!!"

Elini çekmedi. Hatta tahmin edildiği gibi daha çok sardı. Aferin kızım bir tutamıyorsun şu sivri dilini. "Seni annemlere göstersem ertesi gün evleniriz. O yüzden sözlerine dikkat et."