İZ

4.BÖLÜM

Multimedia'da Afra,Yeşim,Alara.

"Votelemeden geçmeyin,rica ediyorum 💕"

Sınıfta olan olayın ardından, iki ders geçmiş ve Azra bu iki ders ve teneffüs boyunca sadece sırasında oturup yanına gelen öğrencilerle konuşmuştu-daha doğrusu onlar sormuş Azra cevaplamıştı.-
Azra'nın yanına gelen ve "Gavur" diyen üç kızın ise, okulun 'kötü kızları' olduklarını öğrenmişti.
Onların laf atmasının ardından, ilginç biçimde tüm sınıf Azra'nın arkasında durmuş, ve Azra'ya destek çıkmıştı;

Gökdeniz:Azra, sen boşver onları.

Özlem:Takma kafana ya.
Takılır giderler. Bir şey olmaz.

Selen Nisa: Azracığım, onlar okulun 'popüler ama kötü' kızları. Yeni geldin ya biraz bulaşırlar. Karşılık vermezsen başına bela almazsın merak etme.

Selen'in açıklamasından sonra Azra ona "Adları ne?" Diye sormuştu ve Selen'in komik tanımlamalarına gülmüştü;

"Öndeki kıvırcık saçlı ve kırmızı rujlu marulun adı Afra.
Arkadaki tam olmamış pembe rujlu marullar, yani yancılarının adları ise Yeşim ve Alara."

İşte bu 'marul' benzetmelerinden sonra, Azra onların adlarını da öğrenmişti;

Afra,Yeşim,Alara.

Şimdi ise 3.ders bitmişti ve teneffüsdelerdi. Azra, hiç tuvalete gitmediğini farketti ve sırasından tuvalete gitmek üzere kalktı, tam o sırada Selen Nisa seslendi;
"Azra, nereye?"
"Tuvalete gideceğim Selen. Gelirim birazdan."
"Peki. Dikkat et olur mu?"
Azra, Selenin bu uyarısına biraz şaşırmış bir vaziyette "Neye dikkat edeyim?" Diye sordu.
"Hi..hiç." Diye kekeledi Selen, "öylesine dedim. Yenisin ya."
Gülümsedikten sonra kafasını çevirdi Selen ve Azra'da sınıftan çıktı.

İlk defa sınıftan çıkıyor ve koridoru böylesine dolu görüyordu; lise 1 olmasına rağmen hâlâ orta okulun etkisinden çıkamayıp, koridorda koşuşan öğrenciler, onları uyaran ama kaloriferde baş başa oturmuş olan lise 4 öğrencilerini görmeyen nöbetçi öğretmenler...

Nihayet tuvalete geldiğinde-tuvalet koridorun sonundaydı ve koridor biraz  fazla uzundu- yan taraftaki kapısında "Erkek Öğrenci Wc" yazan yerden gelen aşırı sigara dumanından hafifçe öksürdü ve "Kız Öğrenci Wc" kapısından içeri girdi.

İçeride gördüğü manzara onu azıcık ürkütmüştü ama İtalya'dan farksız olduğu için şaşırtmamıştı; sigara içen kızlar, makyaj yapan kızlar ve dedikodu yapan kızlar.
Şu anda tuvalet sadece bundan oluşuyordu. Daha doğrusu Azra içeri girmeden önce bundan oluşuyordu.
Azra, kapıyı arkasından kapattı ve aynaya doğru ilerledi.
Lavaboda ellerini yıkadıktan sonra, yaş ellerinin tersiyle boynunu sildi. Rahat hareket edemiyordu, çünkü kızlar tuvaletindeki tüm kızlar işlerini güçlerini bırakmış onu izliyorlardı.
Azra, arkasındaki onu yiyecek gibi bakan gözleri umursamamaya çalışarak, saçlarını ellerini içine geçirdi ve  taramaya başladı, o sırada aynadan gördüğü kadarıyla; Azra'nın yaklaşık 15 cm arkasında, elleri göğsünde bağlanmış, tek bacağı hafif önde , yüzünde 'aklıma çok kötü bir fikir geldi' mimikleri olan Afra duruyordu.
Azra, aklından "İşte başlıyoruz" diye geçirdi ve saçlarını arkaya savurup arkasını döndü.

"Efendim Afra."
"Bakıyorum adımı öğrenmişsin, İtalyan."
"Öyle oldu."

Azra bir eliyle önüne gelen saçları arkaya itti, ve etraflarına toplanan kalabalığa baktı. Saniyeler içinde okuldaki nerdeyse bütün kızlar buraya toplanmıştı, ve tuvalet kapısını sonuna kadar açan erkek ordusuda heyecanla onları izliyorlardı. Gözlerini tekrar Afra'ya çeviren Azra, yüzündeki hiçte hoş olmayan gülümsemeden biraz irkildi.