Caroline'den
Ben Caroline ve bu benim tuhaf hikayem. Olayları sizin için biraz özetleyeyim. Ben yetimhanede büyümüş bir cadıyım. Diğer çocuklardan farklı olduğumu hep biliyordum ama benim gibi başkalarının olabileceğini hiç düşünmemiştim. Derken bembeyaz sakalı olan ve ölmeyi unutmuş gibi duran bir adam benim için geldi ve hayatım değişti. Bana bir cadı olduğumu benim gibi başkalarınında olduğunu ve bizim gibi özel insanlar için bir okul olduğunu söyledi. Ben zihin okuyabiliyordum ve o bunu anladığında şok olup bunun hoş bir şey olmadığını söylemişti. O andan sonra bir daha onun zihnini okumadım ama benden bir şeyler sakladığını hep biliyordum.
Okuldaki ilk yılımda Harry isimli bir çocukla tanıştım. Gerçekten iyi biriydi biraz da bana benziyordu. Ben iyi biriyim demiyorum bu arada insanları sevmem ben. Burda da arkadaş edinmeyi düşünmüyordum ama Harry nasıl olduysa kendini bana alıştırtmıştı. Onunla takılınca da otomatik olarak Ron ve Hermione'yle de takılıyordum.
İlk senemizde Harry'i bebekken öldürmeye çalışan Voldemort isimli kötü büyücüyle karşılaşmak zorunda kaldık. Son hatırladığımda buydu. Beni ele geçirmeye çalışan Voldemort
Korkunç bir acı hissiyle uyandım. Hastane kanadında yatıyordum. Dumbledore bana doğru yaklaştı ama benimle konuşmasına izin vermeden cisimlendim. Diğer cadı ve büyücülerin aksine Hogwarts duvarları içinde cisimlenebiliyordum. Büyü yapmak için özel çaba yada sihirli sözcüklere ihtiyacım yoktu. Sadece istiyordum ve oluyordu. Harry'nin yanına geldiğimde bana hayalet görmüş gibi bakıyordu.
"Uyanmışsın" boynuma sarıldı
"Tabi ki ne sandın? Neler kaçırdım?" deyip gülümsedim o ise kaşlarını çattı. Şimdi dikkat ettim de büyümüş müydü o?
"Yaz tatilini kaçırdın Care seni bir türlü uyandıramadılar" işte bu bomba haber. Yaz tatili bitmiş okul açılalı iki hafta olmuştu ve Harry bana sırlar odası diye bir şeyden bahsetti. Bunları da yalnız bırakmaya gelmiyor yani. Kaybettiğim zamanda olanları bana anlatmayı bitirdikten sonra yatağıma gidip uyudum . Sabah ilk ders karanlık sanatlardı ve Harry adamın tam bir budala olduğunu söylemişti.
"Bayan White sizinle tanışamıyacağım diye korkmaya başlamıştım" ne olduğunu anlamadan bana sarıldı. Sarı saçlı aşırı tuhaf bir adamdı kızların ona hayran hayran bakmasından anladığım kadarıyla yakışıklıydı da.
"Yaaa bende sırf o yüzden uyandım profesör"
Gün boyunca herkes bana geçmiş olsun dileklerini iletti. İnsanların bu hareketlerini anlayamıyordum. Onları sevmediğimi bildikleri halde neden böyle davranıyorlardı?
Seni öldürücem
"Ne dedin" diyerek arkama döndüm ama kimse yoktu. O kadar baygın kalmanın yan etkisi diye düşündüm. Ortak salona gidip bizimkilerin yanına oturdum. Kendimi çok yorgun hissediyordum. Biraz konuştuktan sonra yatakhaneye çıkıp uyudum.
Sabah yemeğe indiğimizde herkeste bir dehşet havası vardı. Dün kızın biri saldırıya uğramış ve taşlaşmış. Herkes bunu sırlar odasına bağlıyordu. Sırlar odasının ne olduğuysa tamamen bir sırdı. Hiç kimse odanın nerede olduğunu bilmiyordu. Ya dün duyduğum ses bununla ilgiliyse?Harry'de bir sesten bahsetmişti. Sadece ikimizin duyduğu bir ses. Acaba sırlar odasıyla ilgili olabilir miydi? Okul günleri tek tek geçiyordu . İnsanlar Harry'i syltherinin varisi sanıyorlardı. Bilmedikleri şeyse syltherinin varisi bendim. Tabi bu canavarı ben serbest bırakmamıştım başka biri daha vardı. Ben Hermione'ye saldırdığı zaman olayı anlamış ve saldırıları durdurmuştum. Ron beni düşüncelerimden ayırarak ortak salona daldı. Kızıl saçlarının altındaki teni korkudan bembeyaz olmuştu.
"Ginny'i aldı yaratık Ginny'i aldı" Ginny Ron'un Harry'e aşık olan küçük kardeşiydi.
"Sakin ol Ron onu buluruz" dedim istifimi bozmadan Harry'de panik olmuştu.
"Nasıl sakin olayım kimsenin bulamadığı bir odayı bulup kardeşimi nasıl kurtaracağız?" kızmakta haklıydı ama bu umrumda değildi.
"Bir fikrim var" diyerek onları peşimden kızlar tuvaletine sürükledim. Sırlar odasının girişinin burada olduğunu biliyordum. Ama Harry'nin girişi bildiğim halde saldırıları neden durdurmadığımla ilgili sorularına maruz kalmakta istemiyordum. Bunun için bir plan yaptım. Buradaki hayalet canavar yani basilisk tarafından öldürülmüştü yani bize yardımcı olabilirdi. Kız bize çeşmeyi işaret ettiğinde yılan şeklindeki kabartmayı Harry'nin de fark etmesini sağladım ve çatal dilinde konuşarak kapıyı açtım. İşte sırlar odasına giden yol. Gidip tek başıma kızı alıp dönecektim ama ben daha onlara söyleyemeden Ron ve Harry atladı bana da sinir krizi geçirip peşlerinden gitmek kaldı. Ron'un ayağı kırılmıştı onu orada bırakıp yola Harry'le devam ettik. Basiliskin nerede olduğunu hissedebiliyordum.
"Sen şu tarafa bak bende bu taraftan gideyim" diyerek Harry'i basiliskten uzaklaştırdım. Basiliski bulduğumda ürkmedim desem yalan olur devasa bir yılandı. Ona gidip gözlerini daima kapalı tutmasını söyledim. Harry'i bulmak için büyüsünü hissettiğim tarafa yürüdüm. Kapısında dev yılanlar olan bir kapıdan geçtim ve Harry'i yanında birisiyle gördüm. Beni görünce irkildi.
"Uzaklaş ondan" dedim asamı çekerek elinde Harry'nin asasıyla bana bakıyordu.
"Care bu Tom bize yardımcı olacak"
"Harry uzak dur ondan o Voldemort"
SIRLAR ODASINA FARKLI BİR GÖZDEN BAKMAK İSTEDİM TABİ Kİ GÖNÜL İSTER JK ROWLİNG GİBİ UZUN UZUN YAZALIM AMA HİKAYEYE KLAUS'U BİRAN ÖNCE KATMAK İÇİN OLAYLARIN ÜZERİNDEN HIZLICA GEÇİYORUM. UMARIM OKUYUPTA BANA DESTEK OLURSUNUZ SİZİ ÇOK SEVEN YAZARINIZ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk büyüsü klaroline- voldemort
FanfictionBir tarafta dünyanın en tehlikeli büyücüsü Lord Voldemort diğer tarafta dünyanın en korkulan melezi Klaus ve ikisinin ortasında kalan esas kızımız Caroline Ve kesinlikle alışılmadık bir aşk üçgeni