27. Bölüm FİNAL

7.2K 421 44
                                    

Hep mi hüzünlüdür sonlar? Kelimler, karakterler, yazdığın her şey senin ailen olmuşsa nasıl ayrılırsın ki ailenden?

2 YIL SONRA

"Hayat sevdiklerinizle aranıza mesafe koyar bazen. Aşkınızı sınar. Güveninizi sağlamlaştırır. Sevmek sabır ister ya, beklemek zorundasındır. O mesafe elbet bir gün kapanacaktır. Ama mutlu ama  mutsuz. Zaman yıpranmış kalbinizi onardığı gibi aşkınızı da onarır. Bu yüzden umudunuzu kaybetmeyin.
                                            MAVİ YILDIZ"

"Mavi yıldız bugün ne yazmış bakalım?"

Bahar karşısında oturan arkadaşının elindeki gazetede ilk önce nereye baktığını hemen anlamıştı.
"Bahar, düşündüm de bu mavi yıldız acaba benim yaşadıklarımı mı yazıyor yoksa insanlar benim yaşadığım şeyleri mi yaşıyor?"
Biraz hüzünlenmişti Masal. Gözleri buğulanmış göz bebekleri derinlere dalmıştı.

Uzun zamandır her her pazar erkenden bu sahil kenarındaki kahvaltıcıya gelirlerdi.

Uzun zamandır düşünürdü Masal.

Uzun zamandır buruktu.

Ve uzun zamandır arıyordu. Yektayı arıyordu.

"Olabilir. İnsanlar genelde aşk konusunda kesişirler. Sen iyi misin? "
Kötü görünen arkadaşının eline uzanmıştı.
"Evet, elbette. Sen bu akşam Akınla buluşacaktın değil mi?"
Bahar birden heyecanlandı. Belli ki özel bir gündü. Dudakları küçük bir tebessümle kıvrıldı aniden.
"Ay evet. Masal, galiba evlenme teklif edicek Akın bu akşam. "

Masal tam çayından bir tudum alacaktı ki şaşkınlıktan fincanı hemen yerine bıraktı.
"Ne!? İnanmıyorum bu harika"

Bahar gülümsemesini daha fazla genişletti.
"Bence de ama çok heyecanlıyım. Ne gitmeliyim bilmiyorum bile. Ve sende yarın gidiyorsun. Ya tam gidecek zamanı buldun."
Masal küçük bir tebessüm bahşetti arkadaşına.
"Üzgünüm tatlım ama olsun telefon denilen bir şey var öyle değil mi? Havadisleri hemen alacağım haberin olsun."
Masal başıyla onaylarken heyecandan kıpır kıpırdı.
"Hadi daha valizini hazırlayacağız. Hem bana da kıyafet bakarız daha sonra." diyerek hesabı istedi Bahar.

Yazın son zamanlarıydı ve Masal biraz molaya, tatile ihtiyacı olduğunu düşünmüştü. Sakin bir yerlere gidip kafa dinlemek istiyordu. Ege de küçük bir sahil kasabasına gidip biraz dinlenmek istiyordu. Hem bir kitap yazmaya başlamıştı ve orada daha iyi devam edebileceğini düşünmüştü.

Son 2 yıl içerisinde onu kurtaran kitaplar ve yazmaya başladığı roman olmuştu belki de. Kafasını bu şekilde dinlendirebilmişti. Daha az düşünmeye çalışmış ama başaramayınca bundan da vazgeçmişti.

Babası kızının bu halini görmüş ve her şeyi öğrenmişti onun için. Aslında Yektanın hiçbir şeyle alakası olmadığını, her şeyi babasının yaptığını ona söyleyemediğini, her şeyi öğrenmişti işte.
Ve artık anlıyordu Yektayı. Neden gittiğini. Masaldan saklamıştı birçok şeyi ve bunun suçluluğunu duyuyordu. Sonuçta babasıydı ve söyleyememesini de anlamıştı.

Ama çoktan her şeyi affetmişti Masal. Çoktan her şeyi silmişti. Onu bulsa, her şey daha farklı olacaktı ama Yektadan hiçbir iz yoktu.

Onu uzun zamandır arıyordu ama hiçbir yerde bulamamıştı. Artık yorulmuştu. Ve dinlenmeye ihtiyacı vardı. Bu yüzden bir süre tatile çıkacaktı.

"Keşke sen de gelseydin benimle. "
"Gelmek isterdim ama biliyorsun kitapçıyı bırakamayız. Hem Akın da var. Sen git bir süre kafanı dinle düşünme buraları."
Arkadaşının anlayışına gülümsemişti Masal. Böyle bir arkadaşa sahip olduğu için öyle şanslıydı ki.

Aşkın GökyüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin