Giden için mi daha zordu kalan için mi? Giden mi daha çok acı çekerdi kalan mı? Giden için kolay mıydı gerçekten gitmek. Peki ya kalan ne yapacaktı bu acıyla? Bir veda bile edememişken..Bu kadar kolay mıydı ardı yapmak bir insanı?
"Hadi ama çık şu yataktan. Kitapların seni bekliyor."
Bahar arkadaşının yatağına oturmuş kafasındaki yorganı çekmeye çalışıyordu. Çok fazla konuşmuyor, çok fazla yemiyor ve çok fazla yataktan çıkmıyordu Masal. Halsizliği had safhadaydı. Hatta dilini bile yorgun hissediyor olmalıydı ki çok fazla konuşmuyordu.Bir kaç kez gururuna yenik düşmüş ve Yektayı aramıştı. Fakat tüm arayışlarında telefonu kapalıydı. Ona çok sinirliydi ve hatta nefret bile olabilirdi içindeki bu şey. Tüm bunlara rağmen nasıl aradığını hala bilmiyordu. Ama hep bir umut kırıntısı vardı içinde. Her zaman gözü telefonda arasa da bir şeyler söylese diye bekliyordu. Bir açıklama bekliyordu en azından.
Yine de ona geri döner miydi bilmiyordu işte. Sevmek bazen yetmez insana. Güvenmek, güvenebilmek de gerek. Ona bir daha güvenebilir miydi bilmiyordu. Neden söylememişti ki hiçbir şey? Neden yalan söylemişti ona?
Baharın sabahtan beri kim bilir kaçıncı dürtüşüydü bilmiyordu ama artık cevap vermeliydi.
"Gelmek istemiyorum Bahar. Bensiz de gayet idare edebilirsiniz."
"Babana her şeyi anlattım."
İşte bu yorganı kafasından kaldırması için iyi bir sebepti.
"Ne!? " bir kaç saniye şiş gözleriyle Baharın gözlerine baktı ve saçını kulağının arkasına iteledikten sonra devam etti.
"Ne yaptım dedin sen? "
Bahar kendinden emin bir ifadeyle doğruldu.
"Babana her şeyi anlattım işte. Sorup duruyordu ve bilmesi gerekiyordu. Her şeyi baştan sona anlattım."
Masal kırmızılaşmış ve muhtemelen ağlamaktan şişmiş olan gözlerini yuvalarında döndürdü. Ellerini saçları arasına daldırdı ve bir süre sonra arkadaşına yöneldi tekrardan.
"Ne dedi peki? "
"Garip olan şu ki, hiçbir şey söylemedi. Yani ben bunları anlattıktan sonra bir şey söylemeden dışarı çıktı. Ha bir de.."
Bahar biraz durdu. Masalın ifadelerini ölçmeye çalışırmış gibi yüzüne baktı.
"Kitapçıya Akay geldi. Seninle konuşması gerekmiş. Telefonla seni oraya götüremeyeceğimden gelip alayım dedim. Hem iki hafta geçti çık artık şu evden."
Tüm bu sözlerin içinden bir tek Akayın onunla konuşmak istediği kazınmıştı beynine. Ne konuşmak istiyordu ki? Hemen yataktan kalkıp hazırlanmaya başladı.Bu hızına Bahar bile şaşırmıştı.
"Vay be ben o kadar dil dökeyim. Hanımefendi Akayın geldiğini duyduğu için yataktan fırlasın."
Masal bir yandan kıyafet seçerken bir yandan da Bahara cevap vermeye çalışıyordu.
"Belki önemli bir şeydir. "
Bahar gözlerini kısarak arkadaşına baktı.
"Sen Yektayı merak ettiğinden bu kadar heyecanlandın değil mi? Ya ciddi misin Masal. Hani bitirip peşinden koşmayacaktın? Hani merak yoktu?"
Masal bu sözlerle durulur gibi oldu.
"Peşinden koşmak falan yok zaten. O iş bitti. Sadece bir açıklama bekliyorum. Bütün bunları yapıp bir şey söylemeyen birinin bir açıklaması olmalı."
Masal seçtiği kıyafetleri üzerime geçirmeye başladı.
"Demek ki bir açıklaması yokmuş ki susmuş. Söyleyecek bir şeyi olan biri neden sussun ki?"
Masal tam olarak hazırlanmışken tekrar arkadaşına baktı.
"Bilmiyorum. Gerçekten anlayamıyorum. Belki Akay bir şeyler biliyordur. Hadi gidelim."
Bu söz üzerine birlikte dışarı çıktılar. Masalın dışarı çıktığını gören Leyla hanım oldukça şaşırmıştı. İki hafta boyunca dışarı adımını atmayan kızı için bu büyük bir ilerlemeydi.
Kitapçıya geldiklerinde çalışanlar onu sevgiyle karşılamışlardı.Çınarın kitapçısının neden kapandığını ve bunu Yekta ve Akay yaptığını biliyordu Masal. Ona teşekkür bile edememişti. Ama böyle şeyler düşünerek yumuşamayacaktı. En azından kendine söz vermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Gökyüzü
Romance"Kimsin sen?" Adam duyduğu soruyla yeşil gözlerini kızın gözleriyle birleştirdi. Masal'ın sesinde meraktan çok öfke ve kırgınlık vardı. Genç adam cürretkar gözleriyle kıza bakmayı sürdürürken "Özür dilerim" diyebildi sadece. Söylenebilecek hiçbir sö...