11. Bölüm

4.9K 333 5
                                    

Gözlerine esir olmuş gözlerim
Ne de güzel bir kölelik bu böyle.

Sahilin yüzüne çarpan sert havası akciğerlerine bayram yaptırmıştı Masalın. Sert olduğu kadar rahtalatıcıydı. Kafeye doğru yürürken arkadaşı için bir şeyler yapabilmeyi öyle çok istiyordu ki. Bahar, Masalın şu an yaptığı şeyi bilseydi büyük ihtimalle fena gönül koyar aynı zamanda da bir o kadar kızardı. Ama Masal içindeki şüpheye bir türlü engel olamamış hala bir şeyler olduğunu düşünüyordu. 

Kafeden içeri girdiğinde ortada duran masada oturan Akını gördü. Ona soğuk bir selam verdikten sonra masaya yürüdü ve oturdu.

"Hoşgeldin" dedi Akın.

Masal her ne kadar karşısında duran kaç senelik arkadaşına kızgın olsa da ona çok soğuk davranamıyordu. O onun en yakın arkadaşlarından biriydi. Kızgındı, dargındı, kırgındı. Ama arkadaşının bir derdi olduğunu anlayacak kadar da dosttu.

"Teşekkür ederim geldiğin için." Bir süre sessiz bir ortam oluştu. Dili varmıyordu belki de Masalın, çökük bir kalbe saçma sorular sormaya. Hem de bunlar defalarca sorulmuşken. Ama bir şey olmalıydı. Onların aşkına Masal şahitti. Birbirlerine deli gibi bağlıydılar. Akının Baharın gözlerine nasıl baktığına şahitti Masal. Nasıl bir aşkla, nasıl bir bağlılıkla. O zamanlar öyle çok emindi ki hiç ayrılmayacaklarına. Hatta imreniyordu onlara. Böylesine derin bir aşk nedensiz bir şekilde terk edilemezdi. Nedensiz bir şekilde gömülemezdi kalplere.

"Nasılsın?" Sessizliği Akın bozmuştu. Masal mavi gözleriyle karşısındaki gözlere işkence ediyordu adeta. Öyle ki, bakamıyordu Akın o gözlere. "Şu an düşünmen gereken şey bu değil biliyorsun değil mi?"

Akın acı çekercesine cevap verdi.

"Yapma Masal. Lütfen böyle bakma. Bari sen eski arkadaşım ol. Eskisi gibi sığınağım ol. Biliyorum bıraktığım sadece Bahar değildi. Aşkımı, Arkadaşımı her şeyi bıraktım. Kızmakta çok haklısın. Ama yapma nolur." 

Masalın da içi acıyordu. Karşısındaki acı çeken gözlere baktı.

"Tamam. Eskisi gibi olmamızı istiyorsan anlat." Masal 'anlatacak bir şey yok' demek üzere olan çocuğun lafını geri iterek, "Sakın. Bana da aynı yalanı söyleyemezsin. Senin sığınağın olacak kadar yakın arkadaşındım değil mi? Yakın arkadaşlar anlar. Şimdi anlat."

Akın kararlı bir şekilde arkasına yaslandı. Suratı ciddi bir ifadeye bürünmüştü.

"Sana anlatamam. Bu büyük bir aptallık olur."

Masal içinin rahatladığını hissetmişti.

Derin bir iç çekerek, "Biliyordum. Bir şeyler olduğuna emindim." dedi. Ve sonra devam etti. "Bir dakika. Ne demek büyük bir aptallık olur?"

"Masal! Sen onun en yakın arkadaşısın. Bunu... ona söylersin."

Masal gözlerini devirerek cevap verdi.

"Tabii ki söylerim! Bunu bilmeye hem hakkı hem de ihtiyacı var."

"Eğer bilmesini isteseydim hiç gitmezdim. Bilirse üzülür. Çok üzülür."

Masal ikinci göz devirişinden sonra çıkıştı.

"Şimdi de zaten zil takıp onuyor değil mi? Hah! Ne sanıyorsun ? Mutlu olduğunu mu? Kızın yüzünden düşen bin parça be. Belli etmemeye çalışmak için kendini yırtıyor. Unutmak için farklı şeyler yapmaya başladı."

Aşkın GökyüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin