Bölüm 3

20.6K 1.3K 74
                                    

Tabiiki de kurtarıcım oydu. Her zaman beni korumuş, kollamıştı. Kaç gece çadırıma gizlice girmeye çalıştığında Tyler'a engel olmuştu. O benim en büyük kahramanımdı.

Eğilerek kahramanımın başını okşayarak "Aferim Rorry, hayatımı kurtardın." dedim.

Tyler ayağı kalkmıştı ve çok sinirliydi. "O lanet kertenkelenden nefret ediyorum!" diye bağırdı ve hızla vagondan çıktı.

"Seni çok seviyorum Rorry. Hadi gel benim işim hazır bitmişken kimse beni görmesin, seni avlanmaya götüreyim. Acıktığına eminim." dedim ve yürümeye başladım.

***

Ben 6 yaşında iken Büyükanne Dolly ile yine bitki toplamaya ormana gitmiştik. Büyükanne Dolly bana şifalı bitkileri öğretir ne işe yaradıklarını söylerdi.

O bitki toplarken ben oyun oynuyordum ve bir tepenin yüksek noktasında idik. Birden taşa takıldım ve sarmaşıkların tepenin yanlarını sardığı bir noktaya düştüm. Kafamı çarpmak yerine sarmaşıkların içinden geçerek bir mağaranın zeminine çarptım.

Hemen büyükannemi çağırdım çünkü bana öğrettiği kadarıyla karanlık mağaralarda özel bitkiler yetişebilirdi. Bana sessiz olmamı söyledi ve içeri girdik.

Büyükannem etrefa bakarken bir kurumuş ot ve yaprak yığınına rastladım oraya doğru gittim ve büyük bir yumurtaya gördüm. Büyükannem yanıma gelerek yumurtaya dokundu etrafına baktı.

"Büyükanne cikcik bizim olabilir mi?"diye sormuştum.

"Yumurta neredeyse tamamen soğumuş, annesi uzun zaman önce gitmiş olmalı ve eğer geri dönecekse bu yakın olmalı, yoksa yumurta ölür. Yani biraz bekliyelim gelmezse götürebilirsin." demişti.

Alıp götürmüştük ve onu sıcak tutmak için elimden geleni yapıyordum. Herkes yumurta çatlarsa içindeki kuşu yiyeceğini söyleyip beni kızdırıyordu.

Yaklaşık 6 ay yumurtayla ilgilendim. Büyükannen Dolly bile ümidini kesmişti.

Bir gece yine yumurtaya sarılmış yatarken bir kıpırdanma oldu ve uyandım. Hemen ayağa kalkarak yumurtaya baktım titriyordu. Yumurtama kötü bir şey olur korkusuyla gözümü ayırmıyordum ki yumurta çatladı. İçinden civciv çıkmasını beklerken daha iyisi çıktı, dev yavru kertenkele.

Hemen onu kucağıma alıp Büyükanne Dolly'nin çadırına gittim. Kertenkeleyi görünce çok şaşırdı.

Ona Rorry ismini verdim. Büyükanne bana nasıl bakmam gerektiğini öğretti.

İlk 1 ay büyükannem ile avladığımız fare, tavşan gibi küçük hayvanlarla besledik. Büyükannenin Rorryde şaşırdığı en büyük noktalardan biri de yumurtadan çıktığında keskin dişlere sahip olmasıydı.

Sonra ona avlanmayı öğrettik ki bu kolay oldu. En başta ölü bir hayvana ip taktık, büyükannem çekerken bende yere dört ayaküstü duruyomuş gibi yaptım ardından sessizce, gizlenerek ilerledim ve aniden hayvana koşuyormuşum gibi yaptım. Birkaç hafta içinde avlanmayı öğrendi.

Rorry 1 yaşında iken Büyükanne Dolly öldü. Bana eski bitki kitabını bırakmıştı. Aslında başka şeyler de bıraktığına eminim ama ailem vermedi. Kitaba gelince kimse ilgilenmediği için izin verdiler.

Büyükanne ölünce yanımda olan, beni koruyan yalnızca Rorry kalmıştı ve hızla büyüyordu.

Ailem zamanla ondan kurtulmak istedi ama başaramadılar. Kaç kez bana sormadan Rorry'i geride bırakmaya çalıştılar ama bir şekilde bize yetişiyordu. En son pes ettiler ve daha çok iş yapmam karşılığında kalmasına izin verdiler. Aslında benim için pek birşey farketmiyordu çünkü bana zaten daha çok iş yaptırıyorlardı.

Zaman geçtikçe Rorry ile aramızdaki bağ kuvvetlendi. Artık birbirimiz daha iyi anlıyorduk, birbirimizin bakışlarının anlamlarını çözebiliyorduk. Aileme göre o sıradan iri aptal bir kertenkeleydi, bense onunla anlaştığına inana deli kız. Ama ikimizinde böyle olmadığını biliyordum.

***

Ormanın derinliklerine girmiştik. Burası Amerikanın ormanlık alanı bol bir şehriydi. Ben bir ağaca tırmanarak Rorry'i izlemeye başladım. Rorry bir çalılığa saklandı. Yeşil renginden dolayı onu görmek neredeyse imkansızdı.

Bir süre bekledikten sonra çalılıktan çıktı ve yavaşça ilerlemeye başladı. Gittiği yöne baktığımda büyük bir tavşan gördüm. Avcısından habersiz ot ve yaprak yiyordu.

Rorry iyice yaklaşmıştı ve birden hızlandı. Cüssesine göre şaşılacak şekilde hızlıydı. Tavşan dev kertenkeleyi farketmiş olacakki hızla kaçmaya çalıştı ama Rorry avını pençelerinin arasına aldı ve Tyler'ı rahatlıkla fırlatacak kadar güçlü ve uzun kuyruğundan denge desteği alarak avına saldırıp öldürdü ve yemeye başladı. Arkası bana dönük olduğu için yeme manzarası görünmüyordu. Bende ağacın gövdesine yaslanarak işini bitirmesin bekledim.

Rorry genelde avlanmaya bensiz gelirdi. Ben işlerle meşgulken o avlanırdı, galiba dolaşıyordu da çünkü uzun süre dönmezdi. Ama ihtiyacım olduğunda saat kaç olursa olsun veya her nerdeyse gelirdi. Gece benimle birlikte çadırımda uyurdu. Onu gerçekten çok seviyorum, eğer o olmasaydı yüksek ihtimal kafayı yemiştim.

Druid AkademisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin