BAYAN IŞVE (Bay ve Bayan LADEN serisi 1)"TAMAMLANDI"

15.B AŞK

FINALE SON BEŞ BÖLÜM. HERHANGI BIR EKSTRA CIKMAZ ISE EĞER. ZATEN BÖYLE GIDERSE FINAL BÖLÜMÜ IKINCI KESIT OLACAK. :P

IYI OKUMALAR.

Nutkum tutuldu resmen. Ne demişti o? Içime işledin mi? Benden gerçekten hoşlanıyormuydu yani.

Şaşkın şaşkın yüzüne bakıyordum. Tepki vermeyeceğimi anladiktan sonra ellerini belimin kenarına yerleştirdi ve beni kendisine çekti. Dudaklarını boynuma yerleştirdi.

Beni öldürmeye mi çalışıyordu yani dolaylı yoldan.

Derin bir nefes aldım verdim. Kokusu tüm genzimi doldurmuştu.

O kadar konuştuktan sonra nereme kaçmıştı sesim de iki kelime edemiyordum

Kendimi hafifçe geri çektim. Söylediklerinin etkisi tüm bedeni mi sarmışken geçmişin bir önemi yoktu artık. Nasılsa bunun cezasını ona verirdim. Şuanı bozmak ve onca itiraftan sonra kendimi naza çekmek istemiyordum. Onu bulmuşken daha sonra acısını cikarabilecegim konular sayesinde kaybetmek istemiyordum.

Biz kadınlar bazı şeyleri sineye çekebilir ve hiç olmadığı anda onu ortaya atabilirdik. Şimdi aşkımın tadını çıkarma zamanıydı.

"Ben sevgilin var sanmıştım. Kendime kızmıştım. Bir kaç kere gördüğüm birinden, özellikle yasaklıyken etkilendiğim için kendime lanet emiştim. Şimdi bu soylediğin...gerçek mi?"

Bunun da bir oyun olup olmadığına kendimi inandırmaya ihtiyacım vardı.

Oda geri çekildi ve gözlerime baktı.

"Gerçek. Tamamıyla gerçek hemde. Senden hoşlanıyorum."

Alnını alnıma yasladı. Benden hoşlanıyordu. Bende ondan hoşlanıyordum. Bir sevgilisi yoktu.

Bir dakika ya. Sevgilinden ayırmak umrumda olmaz demişti o.

Ne sevgilisi? Sormaya hazırlanırken kapı şiddetle açıldı. Yerimden sıçramama engel olamadım.

Altuğ...

"Kapıyla ne alıp veremediğin var Altuğ. Kırsaydın!" Diye çemkirdim.

Ama o umursamadı. Yanıma geldi ve Alkımı hafiften ittikten sonra dibime oturdu. Ay yine abilik damarları kabarmış canımın. Gözlerinden endişe akıyordu.

"Ben yine işin çıktı da gittin diye bekliyordum aşağıda. Nasıl oldu bu? Tunç aşağıya gelip beni görmese haberim bile olmayacaktı."

Hızlı hızlı konuşup sinirle soluyordu. Haklı adam iki saat olmuştur heralde bekleteli.

"Ya Tunç'u görmeye gidiyordum bende. Öyle görünmez bir kaza oldu. Onemli değil. " gözlerimle odayı tarayıp sinirden kızarmış olan Alkım'ı buldum. Adam birazdan Altuğ'un üzerine atılacak gibi duruyordu.

Eyvah!

Bunlar birbirlerini çiğ çiğ yerdi valla.

"Nasıl önemli değil. " ellerini yüzüme yerleştirdi ve kafamın üzerindeki şişliği inceledi. Ay ben tipime bakmamıştım. Kim bilir ne haldeydim.

Biraz daha bu şekilde kalırsak Alkım'ın ikimizi öldürmemesi içten bile değildi.

Bir an önce ikisini tanıştırmam gerekiyordu. Ama ne diyecektim Alkım için? Tamam hoşlandığımızı itiraf etmiştik ama henüz bir kuruma üye falan değildik.

"Erna" diye uyarıcı ve sert bir ses duydum.

Korktuğum başıma gelmek üzereydi.

"Alkım...bak sana kimi tanıştıracağım. Altuğ benim çocukluk arkadaşım. Amerika'ya kaçmıştı. Bugün dönmüş. "

Diyerek konuya giriş yaptım. Ve orada bıraktım. Gelişme ve sonuçu da kendileri halletsin artık canım yorgunum ben.

Altuğ Alkım'ı yeni fark etmiş gibi ona baktı. Kim olduğunu çözmeye çalışıyordu.

Alkım ise nasıl bir tepki vereceğini şaşırmış halde boş boş bakıyordu. Ah be şapşalım.

Ay! Inanmıyorum. Aklıma yeni yeni yerleşen şeyler ile eksik parçayı tamamlamıştım. Bizi sabah Altuğ ile sarılırken görmüş ve onu sevgilim sanmıştı. Ayırmak derken ondan bahsediyordu. Ben olsam çoktan dövmüştüm ama şimdi. Iki saniye önce hoşlandığımı itiraf ettiğim kızın yanı başına sevgilisi sandığım herif geliyor, sen öyle sinirle kendi kendine kuduruyorsun. Olmadı ama şimdi. Atik olsana biraz canım.

Düşüncelerimin gittiği yönü kontrol edemeyeceğimi anlafıktan sonra reset çektim. Şapşallar hala alık balık bakışıyordu.

Altuğ bana baktı bir cevap ister gibi. Banane canım. Onuda ondan al.

"Çocukluk arkadaşı. Sadece?" Diye sordu Alkım kendini toparlayıp.

Kafamı salladım 'aynen öyle insafsız utan günahımı aldığından' der gibi bakarken. Anladı tabi neyi düşündüğümü koca adam. Mahçup bir şekilde önce bana sonra Altuğ'a döndü. Benim kendisini tanıtmayacağımı anladığı için kendisi üstlendi.

Bende öğrenmiş olurdum vasfını. Daha tanıştıracak çok insan vardı nasılsa hepsinde susamazdım.

"Ben de Alkım, Erna'nın sevgilisi."

Erna'nın sevgilisi.....geniş bir gülümseme ile baktım ikisine ve arkama yaslanıp iyice gömüldüm koltuğa.

Ne güzel olduk biz.

Kafamı çok mu sert carptım ben bilmiyorum ama sevgilimin olmasının beni germemesi aksine memnun etmesi, karnıma ne ara girdigini bilmedigim uç uç böcekleri ve üzerimde ki rahatlama ile iyice mayıştım ben.

Erkeklerin ne yaptığı ile ilgilenmeyi bırakıp kendimi yeni bir uykuya teslim ettim.

Huzurlu bir uykuya.

****ALKIM KARAN****

Altuğ'un çocukluk arkadaşı olması beni epey bir şaşırtmıştı. Onunla ilgili daha ne kadar yanılacaktım bilmiyorum ama yaşayıp görecektik.

Ikimiz birlikte....

Bu hisler içimde ilk kez var oluyordu. Öyle uçlarda yaşayan bir insan olmadım hiç. Işinde gücünde ve belirli zevkleri olan biriydim. Geçmişte her erkek gibi yaşayacağını yaşamıştım bende. Her şeyden bir parça tatmıştım.

Ama bu kadar kendimi iyi hissedebileceğim bir şey başıma gelmemişti. Farklıydı. Farklıydım.

Onunla ilgili olan her şey bir tık ilerideydi benim için. Mutluluk, hüzün, kıskançlık , öfke ve arzu. Hepsini normal bir insanın hissedebileceğinin bir adım ilerisinde ve boraz daha fazla hissediyor ve yaşıyor gibiydim. Ve bugün tüm bu duyguları hissetmiştim.

Sabah onu gördüğümde kıskançlığın en uç noktasını hissetmiştim.

Yemek yediklerinde ona her gülümsemesinde öfkenin en kor halini,

Asansörde bayıldığın da hüznün ve üzüntünün en korkunç yüzünü tatmıştım.

Benden hoşlandığını söylediğinde mutluluğun en saf halini yaşamıştım.

Ve onu gördüğüm her an her saniye arzu ile nasıl yanıldığını...

Tüm bunları topladığımda elimde ve dilimde sòyleyebileceğim tek somut sözcük vardı.

AŞK.

Aşk birini ilk gördünde ortaya çıkıyor ve onu tattıkça kendini gösteriyordu. Karşındaki bedeni ve ruhu gördükçe büyüyor ve engel olamıyordun.

Engel olmak istemiyordum.