FAVORİ

21.Bölüm: "İlk Yalan"

Multimedia'da Yalın ile AVM'ye gittiği günden Cevahir ve bölüm şarkısı İlhan İrem - Anlasana var. 

*

Taylan yanı başımda resmen titriyordu. İçinden Çağlar'ı görmeyi kaldıramadığını biliyordum. Aklımdan bin bir şey geçerken elini bana hala uzatmış, durduğunu fark ettim. Taylan'a değil bana bakarken gözlerine diktim gözlerimi. Dik durmaya çalıştım. İkinci kez, mektup götürdüğüm günkü ağlamasıyla birlikte, Favori'mi yine bu halde görüyordum üstelik sebebi yine oydu!

"Bu da kim?" Efdal Çağlar'a ardından da bize baktığında aceleyle Taylan'ın titreyen elini kavradım. İşte o an kalbime bir ağırlık çöktü ama belli etmemeye çalıştım.

"Taylan'ın arkadaşı, anneannesi gelmişte uzaktan, Taylan'ı acil çağırıyormuş de anası. Eh artık, siz biraz oturun kutlamayı sonra yaparız. Bende gidip büyükannenin elini öpeyim. Haydi bay bay!" Damla bir şey söylemek ya da belki Efdal ile bir kafede oturmayacağıyla ilgili bağırmak üzere boşta ki elini salladı. Çağlar ise elini indirip gülümseyen gözlerle baktı bir süre. Ben ise Efdal ile Damla'ya el sallayıp Taylan'ı çekiştirerek yürümeye başladım.

En nefret ettiğim şeyi yaparak o kafeden Taylan'ı uzaklaştırmaya çalıştım. Yalan söyleyerek.

Hızlıca yarı koşarak uzaklaşabildiğim kadar uzaklaştım o kafeden ve Çağlar'dan. Taylan elimi sımsıkı tutmuştum arkamdan hareket ediyordu. Birlikte kaçtık onun korkusundan ve hüznünden. Ardından onu en çok sevdiğim yere getirdim. Uzun, soğuk kapıları ama içeride yumuşacık ve tonton insanları olan bir yere.

Beraber, el ele girdik içeriye. Onu uzun zamandır görmeye gelmediğim Oya Teyze'nin yanına götürdüm. Yine bahçede, sardunyalarının başındaydı. Bizi görünce o kadar sevindi ki az kalsın saksılardan birini düşürecekti. Taylan'ın şaşkınlığını hissediyordum ama tek kelime etmedim. Sadece onu Oya Teyze'nin karşısına ittirip, "Oya Teyze!" dedim. "Sana aşk acısını çeken bir dostumu getirdim. Lütfen tüm gazını al!"

Taylan önce solmuş yüzü ve kızarmış gözleriyle bana baktı. Nerdeyse yere düşecekti o küçücük gözyaşı. Ama ben ona dayanamazdım ki... O güzel bakışına, yüzünde ki şaşkınlığa... Hemen çevirdim bakışlarımı. Kalbim patlayacak gibiydi çünkü. Vallahi sevdiğim çocuğun aşk acıları yüzünden ölüverecektim oracıkta.

"Öyle mi?" dedi Oya Teyze Taylan'a gülümseyerek bakıp. Ardından yerine geri oturup elini havaya kaldırdı ve tayfasını, Ömer, Hamzi Amca ile Nazime Teyze'yi çağırdı. "Gelin, gelin bakın burada kimler var! Kız Nazime sana malzeme çıktı!"

"Ay kız benimki mi geldi yoksa?" Nazime Teyze bastonuyla uçar biçimde geldiğinde Ömer Amca arkadan ona bağırdı.

"Seninki iki sene önce ölmedi mi Nazime? Coştun mu yoksa bu yaşta he?" Ömer Amca'nın lafına kıkırdayınca Oya Teyze, Hamzi Amca yine homurdandı.

"Yine kıkırdıyorsun derste evladım, çabuk kalk ve anlat! Litosferin özellikleri!" Hamzi amca yine görmeyen gözlerine, gözlüklerini iteklediğinde üçü de çoktan Oya Teyze'nin etrafında ki yerlerini almıştı.

"Aman sende bunadın iyice, sınıfta değiliz Hamzi Efendi! Otuz yıl önceydi o işler!" Oya Teyze onları dürtüp Taylan'ı işaret etti.

"Bakın Cevze kızımız bize kimi getirmiş. Çocuk aşk acısı çekiyormuş yazık." Taylan'ın hala kıpırdamadığını gördüğünde ise eliyle gelmesi için işaret verdi. "Gel oğlum gel, ısırmayız gel!"

Taylan kafasını çevirip bana baktı bir süre, Handan Abla gelince yanıma kafamı salladım gitmesi için. O da yavaşça Oya Teyzelerin yanına doğru ilerledi. Taylan da yanlarına oturduğunda Hamzi Amca'nın "Çocuğum sen yeni öğrenci misin? Bu saatte gelinir mi ha?" dediğini duydum.