Multimedia'da Damla var! Bölüm şarkımız Grup Vitamin - Turkish Kovboylar.
İyi okumalar!
*
O an, yapmak istediğim bir çok şey vardı. Ama çenemi sırama dayamış bir şekilde iç geçirmekten başka bir şey yapamıyordum. Matematik derslerinden nefret ediyordum! Kim kendini zorlayıp tüm bu öğrencilerin ah'ını aldıysa kesinlikle Cehennem'de yanacaktı! Birinin ilk çağ uygarlıklarına "Gece gece icat çıkarma!" lafını öğretmesi gerekiyormuş demek ki...
Britney gibi hepsine bağırmak istiyordum. Tüm sınıfa.
Fuck you, fuck you, fuck you, you're cool, fuck you, I'm out.
Tabii ki havalı olan benim arım balımdı. O da benim gibi erime moduna geçmiş olsa bile hala karizmatikti. Heyt be!
"Evet arkadaşlar," dedi Mehmet Hoca soruyu yazmayı bitirdiğinde. "kim çözecek bunu şimdi? On saattir öyle tren görmüş öküz gibi suratıma bakıyorsunuz. Çözün şunu da az ben sizi dinleyeyim."
"Soruyu yapan çözsün hocam," dedi arka sıralardan biri. Tüm sınıf pestili çıkmış bir halde onu onayladı. "annem hep bir sorun çıkarırsan sen halletmelisin der. Bu durumda sizin çözmeniz gerekiyor."
"Yavrum sen iyi misin?" dedi hoca gözlüklerini arkaya iterek. "Gel çöz şu soruyu eşek herif seni."
"Yalnız hocam ben bu gün fonksiyonlarla kavgalıyım, yarın çözsem olur mu?" Tarık arkadan laubali bir şekilde güldüğünde elimde olmadan kıkırdadım. Mehmet Hoca ise eşek tarafından tepilmiş gibi yüzünü asıyordu. O haliyle aynı, pantolonuna laf edilmiş Tayfun gibiydi. O an Tayfun'a bağlayıp tahtaya çıkmak, kafamı arkaya atarak hocaya "Haydi yine iyisin, haydi, haydi yine iyisin!" diye şarkı söylemek istiyordum. Ama onun da, Sezen Aksu'ya bağlayıp, "Şinanay yavrum, şina şinanay!" demesinden korkuyordum...
"Eşek herif, otur yerine." Mehmet hoca sinirle arkasını döndüğünde Berru gülüp karşılık verdi.
"Hocam o zaten kalkmamıştı ki." Beynim yüz derecelik Matematikle erimiş, uzuvlarım şehit olmuşken sınıfın temposuna yetişemiyordum. Mehmet Hoca yine atarlı bir yüz ifadesiyle caka satınca tüm sınıf gülmeye başladı. Aynı arkasında ev yanarken fotoğraf çekilen kızın durumuna benziyordu. Mehmet Hoca sinirle bakarken elimde olmadan güldüm.
Eğer orada zil çalmasaydı, kesinlikle hepimizi fonksiyon problemlerinde boğar, karekök ile derimizi soyar, havuz problemlerinde Allah'ın merhametine bırakırdı!
Zilin çalması ve öğle arasının gelmesiyle hızla doğruldum. Berru annesinin onu yemeğe çağırdığını söyleyerek yanımdan ayrılırken Matematik dersinin üzerimde bıraktığı etkiden kurtulmak için esnedim. Esnemek bir yana, bir tornado gelip beni Avustralya'ya fırlatsa bile on yılımı alırdı. Sınıfta ki herkes teker teker dışarı çıkarken bende ayağa kalktım ve cüzdanımdan paramı aldım. Kafamda ki Taylan tartışmasını bitirmişken yeniden başlatmamak adına, ondan kaçmaya karar verdim. Çünkü tartışma, Beyin Federasyonu ve Kalp Birleşik Devletleri arasında bir savaşa dönüşmüş ve adeta Üç Ders Yüzyıl Savaşları'na dönmüştü.Beyin, kalpten üç cephede yenik çıkarken, kalp beyinden ağır asker kayıpları almıştı. Savaş, Matematik Krallığı'nın gelmesiyle, ikilinin güçlerini birleştirmesini gerektiğinden sonuçsuz kalmıştı.
Derin bir iç çektim ve içimden Honki Ponki'yi mırıldanıp sınıftan çıktım. Yoksa yine penguen dansımı yapıp kendimi rezil edecektim. Ay Allah korusun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FAVORİ
Novela JuvenilCevahir Cemre, ruhu eskilerde kalmış bir pısırık, dili değil beyni sivri olan, iflah olmaz bir âşıktır. Okulun en popüleri, şehrin örnek evladı, sadece onun değil herkesin favorisi olan Taylan Nediz'e sırılsıklam âşıktır fakat... Onunki umutsuz bir...