Özel Bölüm 14: "Hoş Geldin Bebek"

2.2K 137 25
                                    

Hamileliğim süresinde o çelimsiz, ince uzun halimden yuvarlar bir topa dönüşmüştüm. Tabii ki abartıyordum ama kendimi tam olarak öyle hissediyordum. Göbüşüm -ki içinde minik bebeğim vardı- yüzünden dik durduğumda ayaklarımı bile göremiyordum. Yanaklarım ve göğüslerim şişmişti, bazen ayaklarım o kadar çok ağrıyordu ki yürümekte zorlanıyordum. Karnım yüzünden son haftalarda rahat bir uyku çekmek çok zordu. Yalancı kramplar yüzünden sürekli acı çekiyordum. Eylem Anne ve annem doğum yaklaştığı için çoğunlukla bizde vakit geçiriyorlardı. Annem bizde kalsa bile Eylem Anne kızı ve kocasını bırakmadığı için akşamları evine dönüyordu. Bana hiçbir iş yaptırmamakla birlikte, kendimi işimi yapmama da engel oluyorlardı. Doktorun sözleriyle işimle olan ilgim tamamen kesilmişti. En son hamileliğimin dördüncü ayınca bir davaya delirip hastanelik olduğumda büyük bir azar işitmiştim ve hamilelik izniyle işime ara verdiğimden beri hiçbir şekilde büroyla iletişim kuramamıştım. Tabii meslektaşlarım arada halimi hatırımı sormak için arıyordu ama Eylem Anne telefonlarıma el koyup beni yormamalarını söylüyordu.

Hamileliğin güzel ve eğlenceli olacağını düşünmüştüm ama hamileliğim boyunca yaşadığım şeyler stres ve ağrılardan ibaretti. Doğru düzgün kıyafet bulamıyor, pantolonlarımı giyemiyor, istediğim çoğu şeyi yiyip içemiyordum. Midem bulanmıyordu ya da sürekli bir şeylere aşermiyordum ama bir şeyi canım istedi mi, dayanılmaz birine dönüşüyordum bunun farkındaydım. Genelde içine kapanık, ağrılarını çok belli etmeyen bir anne adayıydım, bu yüzden kırk yılda bir gelen aşermede oldukça nazlı oluyordum. Günün ortasında Taylan'ı arayıp canımın mevsimi olmamasına rağmen üzüm ve üzeri hardal soslu tavuk çektiğini söylemiştim. Çekik Gözlü Kral'ım işten gelirken bir şekilde bulup getireceğini, önemli bir görüşme yapmak üzere olduğunu söylediği anda sanki şeytan kulağıma fısıldamıştı. Deli gibi tavuk ve üzüm istiyordum, öyle ki bir yerleri yıkmaya hazırdım. Neden o şekilde davrandığımı anlayamasam bile hattın diğer ucunda kendimi koltuğa atmış ve deli gibi ağlamaya başlamıştım. Öyle ki sümüklerim tüm yüzüme bulaşmıştı. Taylan ne yapacağını bilemez şekilde beni sakinleştirmeye çalışırken bir de üzerine "Haklısın sende gidip Çağlar ile evlenseydin bunlar olmazdı sonuçta onun bir rahmi yok hamile kalamaz sende bunları çekmek zorunda kalmazdı. Üzgünüm Taylan hepsi benim suçum. Benim niye rahmim var ki! Nedeeen?" diyerek ağlamayı sürdürmüştüm. En sonunda Taylan patronundan acil izin isteyip eve gelmek zorunda kalmıştı.

Sanırım Eylem Anne ve annemin evimizde kalma kararı o sıralarda verilmişti.

Bir akşam da canım ikinci aşermemde, ki o zamanlar sanırım yedi buçuk aylık filandım, sekiz aylık olmak üzereydim ki feci şekilde kırmızı şarap istedi. Alkol alamayacağımdan bu isteği Taylan'ın yerine getirmesi mümkün değildi ama ben şarap diye ortalığı ayağa kaldırdığımdan sevgilim çareyi şarap kadehinde şalgam suyu getirmekte buldu. Aslında şarap olmadığını bilsem bile onu içmiştim, bir şekilde psikolojiydi sanırım çünkü bir kadehten sonra o garip his kaybolmuştu.

Normalde de aşırı uysal ve anlayışlı olan kocacığım hamileliğim boyunca da bu davranışını sürdürdü. Eylem Anne bizi zorla anne - baba kursuna yolladığında, oyuncak bebek altını değiştirdiğimizde bile tek bir kelime etmedi. Zaman zaman bu stresimi ona yansıtmamaya çalıştığım için kendini üzgün hissettiğini biliyordum ama elimden geldiğince gülümseyerek onu rahatlatmak istiyordum. Aşerdiğim o iki gün bu mümkün olmamıştı ama.

İşte şimdi, saat gecenin iki buçuğu, yatakta dümdüz yatmış bir şekilde tavana bakarken bunları düşünmeye çalışıyordum. Ama aklımda olan tek bir şey vardı: vezir parmağı. Yatakta kıvranmaktan delirmek üzereydim, gözümün önüne sürekli vezir parmakları, antep fıstıkları geliyordu. Öyle ki sonunda sarayın içinde parmakları antep fıstığına dolanmış gerçek bir vezir gördüğümde delirdiğimi anladım. Yatağın diğer ucunda duran telefonu alıp Taylan'ı çaldırdığımda ayaklarımı bilinçsiz bir şekilde yatağa vurduğumu fark ettim. İsteği olmayan bir çocuk gibiydim adeta.

FAVORİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin