Sahilde güzel bir kafeye gelmiştik. Normalde benim huzurlu ve mutlu olmam gerekiyordu. Ama değildim işte. Bu pisikopat Batıkan'ın burada ne işi vardı? O da sahile gelmiş herhalde dedim kendi kendime. İnşallah bana bulaşmazdı. Bulaşmaya cesaret edebileceğini de sanmıyordum gerçi. Ayrıldıktan sonra içip içip kapıma dayanmıştı. Ama abimle babam onu bir güzel benzettikten sonra birdaha gelmemişti. Hayır anlamıyordum yani ben seni sevmiyorum dememe rağmen benimle olmak istiyordu. Gurursuz pisikopatın tekiydi. Şu an Batıkan'ın beni görmemesi için elimden geleni yapıyordum. Kafede otururken biraz rahatlamıştım. Çünkü Batıkan kafenin dışında denize bakan bir bankta oturuyordu. Gelen garsona dönüp:
-"Ben bir limonata alıyım" dedim. Bahadır da limonata aldı. Ve sohbete başladık:
-"Nelere yeteneğin var" dedi Bahadır.
-"Benim resim çizmeye ve futbola yeteneğim var"
-"Futbol mu? Vay be iyiymiş"
-"Şaşırman doğal. Türkiye'de kızlar pek futbol oynamaz. Ama bizim okulda kız futbol klübümüz var. Aaa ama şimdi..." dedim ve birden aklıma bu sene okulumun değiştiği geldi. Artık kız kıza futbol çalışmalarımız yoktu. Bu yeni aklıma gelmişti ve üzülmüştüm.
-"Şimdi ne?"
-"Benim okulum değişti ve artık kız futbol klübü yok. Bunu tamamıyla unutmuştum. Birden aklıma gelince üzüldüm"
-"Üzülmene gerek yok ki. Yeni okulunda da yapabilirsin bu çalışmayı. Hocalara ve ögrencilere söyleyerek"
-"Haklısın aslında. Bunu yapıcam. Peki senin nelere yeteneğin var?" dedim ve o an Batıkan beni gördü.Kahretsin.
İçimden bütün küfürleri sayıyordum. Napıcaktım şimdi? Buraya doğru geliyordu. Bahadır sorduğum soruya cevap veriyordu ama ben dinleyemiyordum. En son yüksek sesle konuşmasıyla irkildim:
-"Sen beni dinlemiyor musun ya!?"
-"Y...y...yooo! Be-be-ben seni dinliyorum ya-ya"
-"Bir şey mi oldu" o sırada Batıkan bizim masanın önüne geldi. Titriyordum resmen. O kadar pisikopat birisiydi ki,ondan deli gibi korkuyordum. Bana dönüp:
-"Vaaay,yeni sevgili yapmışız,unuttun mu beni hemen Seda"
-"Senden nefret ediyorum!Git hemen burdan yoksa fena olur!"
-"Naparsın bebeğim,yoksa sevgilini mi salarsın üstüme"
O sırada Bahadır söze girdi:
-"Ne biçim konuşuyorsun lan kızla! Düzgün konuş yoksa ağzını burnunu dağıtırım!"
-"Dağıt lan!Yiyorsa gel dağıt!" Kafedeki herkes bize bakıyordu. Bir tatsızlık çıksın istemiyordum. Gözümden istemim dışında yaşlar süzülüyordu. Olaya müdahale etmeliydim:
-"Batıkan hemen git burdan! Abimi çağırırım,iyileşen morlukların yenisini yapmakta tereddüt etmez! Ayrıca önceden ihbar etmemiştim ama bu sefer seni polise boğazından tutup sürükleye sürükleye götürürüm. Defol burdan,defol!" dedim.
-"Tamam be güzelim,sadece halini hatrını sormaya gelmiştim,kızma bak gidiyorum" dedi ve gitti. Götün yemiyor abimle dövüşüp polis karşısına çıkmaya dimi! Bunlar benim düşüncelerimdi ama galiba farkında olmadan sessizce söylemiştim bunları. Bahadır da duymuştu. Rezil olmuştum ve kimsenin görüp duymadığı bir yerde bağıra bağıra ağlamak istiyordum. İçmediğim limonata için masaya 5tl bırakıp oradan uzaklaştım. Koşar adımlarla yürüyordum ve nereye gittiğimi de bilmiyordum. Bahadır arkamdan koşa koşa geliyordu. Mağarayı andıran taşların yamulup kırılmasıyla oluşan çok küçük ama kimsenin görmediği biryere girdim ve ağlamaya başladım. Batıkan'dan nefret ediyordum. Geberse göbek atardım. O kadar yani. Bir dönem birbirimize aşıktık ve sevgiliydik ama ben onun serserinin teki olduğunu bilmiyordum. Kumarbaz,alkolik ve genelevde kızlarla yattığını öğrendiğim an terketmiştim onu. Ama o benim peşimi bırakmamış,odalara kitleyip birlikte olmaya zorlamıştı. Pisikopatın tekiydi. Ama abimle babam icabına bakınca artık uğraşmamıştı benimle. Zaten abimden çok korkuyordu,birdaha bana birşey yapamazdı. Bugün sadece gelerek sözleriyle beni huzursuz etmişti. Gücü de buna yeterdi anca. Bu yüzden ona dava falan açmaya uğraşmayacaktım. Bahadır yanıma gelince utancımdan yerin dibine girebilirdim. Yanıma gelip sarıldı:
-"İyi misin Seda"
-"Ben... Utanıyorum,özür dilerim buluşmayı berbat ettim"
-"Ya senin hiçbir suçun yok,o herif bozdu her şeyi. Kimdi o?"
-"Eski sevgilim Batıkan. Pisikopatın teki. Abim ve babam onun icabına bakınca peşimi bırakınca ilk defa burda gördüm onu. Artık bana bulaşmaya cesaret edemez ama sözleriyle huzursuz ediyor beni. Bir de senle sevgiliymişiz gibi konuştu. Ben binlerce kez özür dilerim" dedim ağlayarak. Konuşmam bitince de daha şiddetli bir şekilde ağlamaya başladım. Bana daha sıkı sarılıp:
-"Seda gerçekten özür dilemene gerek yok. Hiç önemli değil. Biz yine buluşuruz. Sen yeter ki iyi ol"
-"Sağol Bahadır" dedim ve sarılmasına karşılık verip ona sarıldım. Bana iyi gelmişti nedense. Gözlerimi sildim. Ve ayağa kalktım.
-"He bu arada" dedi Bahadır
-"Bu parayı cebine koy. Buraya gelmeyi ben teklif ettim sana. Yani kafeye gitme fikri senindi ama bu kafeye gelme fikri benimdi. Hesabı ben ödedim" deyip masaya bıraktığım parayı verdi. Artık ödemişti yani iş işten geçmişti parayı ve satın aldığım kitapları alıp yürümeye başladım. Bana:
-"Ben seni evine bırakıyım en iyisi" dedi. Ben de
-"Tamam,yarın yine buluşalım ama. Bu sefer benden. Tabii işin yoksa"
-"İşim yok,buluşalım. Haberleşmek için telefonlarımızı da alalım"
-"Tamam ben senden kendi telefonumu çaldırıyım" dedim. Ve telefonlarımızı kaydedip arabaya bindik. Beni arabayla eve bıraktı. Arabadan indik. Zaten aynı binada oturiyorduk. Ama park yeri bulamadığı için biraz uzak biryere parketmişti. Konuşmamız pek laf söz olmazdı yani burda.
-"Çok teşekkür ederim" dedim ve onu yanağından öptüm. Sonra yürümeye başladık. Kapıya kadar geldik. Zili çalmadan önce Bahadır bana göz kırptı ben de ona gülümsedim. Sonra içeri girdik. Annem hemen sorguya başladı tabii:
-"Kızım 2buçuk saattir ortada yoksun. Kitapçıda o kadar durulur mu kızım!?"
-"Anne kitapçıdan çıkınca bir arkadaşla kafeye gittik, o yüzden uzun sürdü"
-"Ya tamam gitmene bir şey demiyorum ama haber ver kızım!"
-"Tamam anne ya!"
-"Bir de sen ikidir karşı komşunun oğluyla aynı anda giriyorsun,tesadüf mü bu?"
-"Gece olan tesadüf ama bugün olan değil. Yolda karşılaştık naber falan dedi"
-"Allah Allah!"
-"Ya anne sen de değişiksin ya! Gündüz çocuklarımız ne iyi anlaşıyor diyordun şimdi de kızıyorsun! İstersen kavga ediyim çocuklarıyla,onu mu istersin"
-"Tamam be! Yine de arkadaş gibi takılın daha ileriye gitmesin yani laf söz oluruz mahalleliye. Daha yeni taşındık ama yine de tanırlar"
-"Ya anne yok artık ya! Bir tesadüften bu yargıya mı çıkıyorsun! Pes yani" dedim. Sinirlenmiştim.
-"Tamam kızım tamam. Ben asıl sana başka bir şey söyleyecektim. Yarın halanlar ve amcanlar,yarından sonraki günde teyzenler bize gelecek. Yeni ev ya,hayırlı olsun demek için"
-"Tamam gelsinler" dedim ve odama geçtim. Bugün yaşadıklarım beni çok etkilemişti. Aynı zamanda yeni şeyler farketmiştim. Bahadır'ın benimle ilgilenip benim için endişelenmesi hoşuma gitmişti. Onunla sevgili olma fikri de...
Galiba... Ben Bahadır'a aşığım!Veee... Seda Bahadır'a aşık olduğunu kendine itiraf eder! Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi lütfen yorum yapın. Ayrıca emeğe saygı olarak da oy atarsanız emeğimin karşılığını aldığım için çok mutlu olurum...
Bir sonraki bölümde görüşürüz!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOMŞUNUN ÇOCUĞU
Teen FictionSeda ve ailesi yeni bir apartmana taşınırlar. Seda ve Bahadır için her şeyin başladığı yer orasıdır işte :)