Bugün sıradan bir gündü başta. Akşama doğru annemle babam bir arkadaşlarının evine gittiler. Abim de kız arkadaşıyla buluşmaya gitmişti. Annem kardeşinin yanından ayrılma demişti. Ama abimle babam annemin bu nasihatini saçma bulmuşlardı. Sonuçta 17,5 yaşında kızdım. Buçuğu da vardı yalnız. 17 deyip geçmeyin! Neyse abim de beni umursamayarak kız arkadaşıyla buluşmaya gitmişti. Zaten bütün gün sıkılmıştık ve saçma sapan şeyler yapmıştık abimle. İsim şehir oynayıp,kaybedene ceza koymuştuk. Kaybettiğimde abimin ayaklarını yıkamıştım. Düşünün yani o anı. Benim öfkeli bir biçimde abimin ayağını köpüklemem,abimin keyfi ve annemin ne yaptığımıza bakan bakışları... Sonra da youtubededen karaoke versiyonlu şarkılar açıp karaoke yapmıştık. Aslında düşününce biraz eğlenceliydi. Abim gidince yapacak ve ya uğraşacak bir abim olmadığı için sıkılmıştım.
Aniden kapı çalınca irkildim. Ve içimden" Allah'ım nolur fidyeci amcalar beni kaçırsın,babamlar fidye verecek para buluncaya kadar beni esir tutsunlar ve hayatıma biraz aksiyon gelsinn,amin" dedim. Tabii o an sıkılmaktan kafayı yemiştim. Ettiğim dua aklıma gelince tövbe etmiştim Allah'a,o ayrı. Kapının deliğinden bakınca gelenin Bahadır olduğunu gördüm. Ev halimle çok çirkindim,kapıyı nasıl açacaktım? Tipime baktım. Siyah bir tayt ve bol pembe bir tişörtleydim ve saçlarım taranmamış ve salık bir şekildeydi. Makyaj zaten sıfır. Zil bidaha çalınca artık açmam gerektiğini anladım ve açtım:
-"Aa Bahadır sen miydin?"
-"Evet,evde yalnızsın dimi?"
-"Evet,nereden bildin?"
-"Annenleri apartman kapısından çıkarken gördüm. Bize gelsene,ben de yalnızım" dediğinde donakaldım. İkimiz bir evde tek başımıza neden duracaktık ki?
-"Yanlış anlama,acıktım ve evde yemek yok"
-"Yaren'e söyle"
-"Yaren de evde değil,hadi gel ya" dediğinde gitmeyip de ne yapacaktım acaba? Bir de yine her zamanki gibi yakışıklılığı üzerinde.
-"Tamam geliyorum bekle" dedim ve anahtarla kapıyı kitleyip çıktım. Bahadır'lara geldiğimde fazlasıyla heyecanlıydım. Biz... Aynı evde... Yalnızdık... Nasıl heyecanlanmayayım? Geldik ve önce salona oturduk.
-"O zaman ben mutfağa giriyim,ama sen de bana yardım et. Ne nerede bilmiyorum" dedim. Sonra mutfağa gittik:
-"Eee ne yapıyım sana?"
-"Farketmez,ama çabuk yap,açlıktan ölebilirim"
-"Tamam,o zaman sana menemen yapacağım" dedim ve buzdolabını açtım. Saçlarım birden önüme gelince aklıma bir şey geldi:
-"Aa ama bu saçlar böyleyken yapamam"
-"Yaren'den toka al"
-"Tamam ben geliyorum" dedim ve Yaren'in odasına gittim. Bir tokayla ev topuzu yaptım ve saç bandı bulup onu da saçıma geçirdim. Mutfağa gittiğimde Bahadır beni bekliyordu. Hemen işe koyuldum. Domatesleri soydum ve Bahadır'a:
-"Domatesleri doğrama işini sen yapabilir misin?" dedim.
-"Yaparım" dedi ve domatesleri aldı. Ben de biberleri doğradım. Biraz da sucuk doğradıktan sonra Bahadır'ın oflamalarını duyup arkama döndüm. Üzerine domates suyu gelmişti. Ama baya da güzel doğramıştı. Gülerek:
-"Ya sen baya güzel doğramışsın. Madem bu kadar iyisin neden beni çağırdın?"
-"Aslında ben menemen yapmayı biliyorum. Ama seninle yapınca daha zevkli olacağını düşündüm" dediğimde utandım. Kızarmıştım. Belli olmasın diye işime koyuldum. Arkada bir hareketlenme hissedince arkama dönmemle şaşırmam bir oldu. Tişörtünü çıkarmıştı. Ona dönüp:
-"Napıyorsun sen ya!" dedim ve gözümü kapattım. Bana gülmeye başladı:
-"Domates lekesi oldu. Kirli tişörtle mi durayım? Hem niye gözünü kapatıyorsun,dilediğin kadar bakabilirsin" deyince sinirlendim
-"Tişörtün kirli olduğu için yarıçıplak mı geziyorsun? Git başka bir tişört giy" dedim. Aslında halimden memnumdum. Kasları,baklavaları her şeyi ortadaydı. Yeni bir tişört giymeye gidince bütün malzemeleri karıştırdım. Tam yumurtayı kıracağım sırada arkamadan iki kol bana sarıldı ve menemene tuz kattı. Vücudum heyecandan kaskatı kesilmişti:
-"Tuz katmayı unutuyordun galiba"
-"Yooo,tam katacakken sen kattın" dedim.
-"Bana tuzu unutup yumurtayı kıracakmışsın gibi geldi" evet öyleydi. Ama tabii ki söyleyip rezil olmayacaktım. Menemeni karıştırdım. Ve tabağa koydum. Masaya da yanında çatal ve ekmek ile birlikte koydum. İşim bitmişti artık. Bahadır ortalıkta görünmüyordu. Evin içinde dolaştım ama yine bulamadım. WC'den sifon sesi duyunca durumu anladım ve beklemeye başladım. Gelince gülümseyerek:
-"Afiyet olsun!" dedim.
-"Teşekkürler,hadi yiyelim"
-"Yiyelim mi?" ben sadece ona yapmıştım ve gitmeyi planlıyordum oysa.
-"E o kadar uğraştın,yemeden gidecek misin?"
-"..." ne diyeceğimi bilmiyordum. Aslında kalmak istiyordum ama ya abim eve gelirse? O zaman ne olacaktı?
-"Ya abim eve gelirse? Yanlış anlar. Zaten deli gibi kıskanıyor beni?"
-"Bir şey olmaz. Hadi biraz daha dur sonra gidersin. Hadiii! İtiraz istemiyorum,bu menemen benle beraber yenecek!" dedi ve güldük."Tamam" deyip yanına oturdum. Ama bir tane çatal vardı. Hemen gidip kendime de aldım. İlk lokmayı aldı ve yüzünü ekşitti:
-"Nasıl olmuş?" diye sordum.
-"Iyy Seda,bu nasıl menemen ya! İğrenç yemem ben bunu"
-"Ne!?" dedim ve bende tadına baktım. Gayet güzel bir menemendi. Neden beğenmemişti bu öküz?
-"Hiç de bile çok güzel olmuş,sen ne anlarsın ki" dedim ve gitmek üzere ayağa kalktım. Kolumdan tuttu ve:
-"Şaka yaptım"
-"Ya nasıl bir şaka bu? Gerçek sandım"
-"Ya tamam hadi otur" dedi. Ve oturup yemeye başladık. İştahla yemesinden beğendiğini anlamıştım. Yemek bitince tabağı kaldırdım. Anahtar sesi duymamla irkildim. Bu anahtar sesi... Bizim kapıydı. Hemen kapının deliğinden bizim kapıya baktım. Abim eve gelmişti.Napıcam şimdi?
Hemen Bahadır'ın yanına gittim:
-"Bahadır!"
-"Ne oldu?"
-"Abim eve geldi,evde beni göremeyecek. Napıcam şimdi"
-"Ya kızım biraz aklını çalıştır. Şimdi seni arayacak. Sen de iki dakikalığına bakkala gittiğini söylersin"
-"Bakkala ne almaya gittim peki?" deyince mutfağa gitti ve birkaç çikolata getirdi:
-"Çikolata almaya"
-"Uf yalan söylemeyi de beceremem ben"
-"Ya yaparsın,merak etme" o sırada telefonum çaldı. Açtım:
-"Alo"
-"Kızım neredesin sen!?"
-"Ben bakkala gittim ya. Ne bağırıyorsun?"
-"Eve geldim,seni göremeyince korktum. Gece gece neden gidiyorsun? Gel hemen"
-"Tamam geliyorum. Zaten apartmana girdim" dedim ve kapattım. Bahadır:
-"Menemen için teşekkürler" dedi gülümseyerek.
-"Afiyet olsun" dedim ve sessizce evden çıktım. İnandırıcı olsun diye birkaç merdiven çıktım ve zili çaldım. Abim kapıyı açtı ve içeri girdim.
-"Kızım bu saatte bakkala mı gidilir? Tek başına hem de"
-"Ya bir şey olmadı işte"
-"Bana da çikolata aldın mı kız" dedi ve güldüm.
-"Al sana da var" dedim. Beraber oturduk. Morali bozuktu abimin. Sordum hemen:
-"Ne oldu abi? Moralin bozuk"
-"İnkar etmeyeceğim. Evet moralim bozuk Seda"
-"Anlatsana,ne oldu? Miray'la ilgili mi yoksa?"
-"Evet"
-"Ya çatlatma adamı. Ne oldu anlat"
-"Ya bak şimdi. Biz onunla yemeğe çıktık bugün. Bi baktım bizim kız kızıl olmuş. Saçlarını boyamış yani. Sonra bana saç renginin nasıl olduğunu sordu"
-"Eee"
-"Seda,kızıl Miray'a hiç yakışmamıştı. Ben de ne yaptın güzelim saçlarına,kızıl olmamış ki sana dedim. Demez olaydım. Sinirlendi ve gitti"
-"E yuh ama abi,ne yaptın sen ya"
-"Ya fikrimi sordu ben de söyledim. Çok kırılmış mıdır?"
-"Ya bak,o kız sadece sana daha güzel gözükmek için bile saçını boyamış olabilir. Ama sen beğenmeyince tabii sinirlenir. Bir de dan diye söylemişsin. Of ne kadar üzülmüştür şimdi"
-"Ooof Seda ya! Çok güzel moral veriyorsun,sağol"
-"Ama doğruları söylüyorum. Bir de kızıl boyanın üstüne yapılan boya kolay kolay tutmaz. Elbette eski saç rengine dönebilir ama bu biraz zor olur. Sen de ne kaba adamsın,alıştıra alıştıra söylesene!"
-"Çok kızmıştır yani bana"
-"Hem de nasıl. Ama sen onun gönlünü alabilirsin"
-"Nasıl?"
-"E onu da sen bul. Çiçek hediye falan al. Romantik bir şeyler söyle falan. Ama baya uğraş yani"
-"Hım,evet iyi fikir. Of,keşke öyle demeseydim!"
-"Ya tamam sıkma canını,olan olmuş. Bundan sonra ne yapacağına bak sen"
-"Tamam,teşekkürler Seda"
-"Abim bana teşekkür mü ediyor yoksa ben mi yanlış duyuyorum"
-"Sedaa!"
-"Tamam tamam,abilerin en kabası" dedim ve bizim geleneksel yastık savaşımız başladı. İkimiz de yastıkla birbirimize vuruyorduk. Başlarda eğlendim ama sonradan acıtmaya başladı. Bende ona tüm gücümle vuruyordum. En son ikimizde yorulduk ve koltuğa yığıldık. Göz kapaklarım iyice ağırlaşmıştı. O sırada bugün yaptıklarımı düşündüm. Güzel bir gündü bugün. Hele Bahadır'la yaşadıklarım... Sevgili olmasak da beraberken çok eğleniyorduk. Aslında arkadaş da değildik. Böyle sevgililikle arkadaşlık arası bir şey... Ne olduğumuzu bilmiyordum ama böyleyken de çok mutluyduk...Ve bölüm sonu... Beğenenler oy atarsa ve görüslerinizi yorum yaparsanız çok mutlu olurum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOMŞUNUN ÇOCUĞU
Genç KurguSeda ve ailesi yeni bir apartmana taşınırlar. Seda ve Bahadır için her şeyin başladığı yer orasıdır işte :)