ALINTI...
Eren'in titreyen sesiyle gözümden hızla iki yaş firar ederken bu olanlara daha fazla tahammül edebileceğimi sanmıyordum. Başımdaki keskin ağrı da olayın tuzu biberiydi.
"Çıkın dışarı!"
Sessiz çıkan sesim etrafı hakimiyeti altına alırken herkes bir anda bana döndü.
"Lütfen hepiniz çıkın ne konuşacaksanız dışarı da konuşun, dayanamıyorum."
Hızla ellerimi yazmalı olan başıma götürürken başımı iki elimin arasında sıkıştırmaya başladım. Bu baş ağrısı öldürecekti beni.
"Kızım, Diyar iyi misin yavrum?"
Ağlamak istiyordum hem de hıçkıra hıçkıra ama ailem burdayken yapamıyordum, gözyaşlarım içeride müebbet hükmünü sürüyordu.
"Çıkın dedim çıkın hepiniz çıkın!"
Yüksek çıkan sesimle gerileyen annem titreşen göz bebekleriyle beni sakinleştirmeye çalışıyordu.
"Bence çıkın biraz yalnız kalsın."
Doktorun küçük bir uyarısı ile dışarı çıkan ailem ben söyleyince çıkmamıştı. Halbuki hasta olan bendim. En son Rehman'da odadan çıkarken bir an göz göze geldik. Öyle bir baktı ki bana kışın soğuğu dağıtsada yapraklarını ben tek tek toplarım gibisindendi. Bana o kadar anlamlı ve duygu yüklü bakıyordu ki ondan kaçmam bu yüzdendi. Ne yapmaya çalışıyordu? Sevmeye mi?
...
Yazan'dan Not:
Haller fena kızlar. Diyar sıkı bir sınava tabi tutuldu Allah kolaylık versin. Ufaktan ufaktan yorumları alayım çünkü merak ediyorum düşüncelerinizi.
Seviliyorsunuz.
Keyifli Okumalar :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİMİ GERİ VER
Fiksi UmumKalbim mühürlenmiş bir kapıydı. Gelen her anahtarı tek bir darbeyle dışarı atarken ona yenilecek kadar dirayetsiz olmayacaktım. Onun da anahtarını kıracaktım elbet sert bir dokunuşla. Açılması zordu; açılması imkansızdı mühürlerimin. Ta ki sen haya...