0.8

5.9K 268 68
                                    


***

Sevgili öğretmenim (!) Bay Mendes derslikten çıktıktan sonra bir süre bulunduğum yerden hiç kıpırdamadan sinirimin yatışmasını bekledim. Yok ama. Yatıştı mı? Kocaman bir HAYIR! Neden ben mesela? Özellikle mi ben seçiliyorum? Seçilmiş kişi falan gibi bir şey miyim?

'Pokolo Dono. Çokoşto cozoyo kolocokson.'

'Ooo koçok honom... Bor soron mo vor? Yoronozo goçorsonoz dorsomo dovom odocoğom.'

'Fokot Donosso bon sonon cozolo oldoğono soylomoştom.'

'Bon Fonn olo konoşorom.' aptal! Git geber de beni hiç yorma ya. Umuyorum ki Bay Blake ile konuştuğun sırada sana oksijen veren bütün ağaçlar kururda oksijensiz kalmaktan ölürsünüz sevgili saygıdeğer hocacığım...

Kaç dakika bu şekildebekledim emin değilim ama telefonumun mesej melodisi ile artık yerimden hareket etmem gerektiği kanısına vardım.

<Gönderen: Brooklyn

Deni, nerede kaldın? Amy başımın etini yiyor. sizin dersliktekiler çoktan çıkmış. Bir sorun mu var?>

<Gönderilen: Brooklyn

Gerçekten ben de Amy'nin harika planını (!) gerçekleştirmek için can atıyorum. Fakat derse geç kaldığım için cezalıyım.> daha fazla olduğum yerde etrafı izlemeyi bırakıp işe koyuldum. Sonuçta Bay Ukala ile daha fazla zıt düşmemem benim kârıma olur. Acaba insanlarla ters düşüp kavga etmekten hoşlanan bir psikopata mı denk geldim ben? Ay birden bir titreme geldi. gerçi gayette normal hissediyorum ama. Böyle bir üşüme desen; yok. Bak yine titredim.

Sevgili Deni... Sen titremedin telefonuna mesaj geldi.

Ay evet evet haklıyım tabi. En azından vücudumun bir kısmı hâlâ mantık çerçevesi içinde. Dolu taraftan bakmak lazım. Neyse. sonuç olarak, telefonuma mesaj geldi.

<Göndere: Brooklyn

Ne cazası?"> e tabi o da haklı. sonuçta değil mi? Derse geç girdiğimiz için en son lisede ceza almış insanlar olduğumuz için... Dur sen daha. sen sadece ceza olayına bu kadar şaşırdıysan asıl cezayı duyunca küt gidersin artık.

<Gönderilen: Brooklyn

İşte en son -eminim ki- lisede aldığımız bir ceza.. Bay Holland'ın dersleri bitene kadar kalıp ona yardım edeceğim. Şimdi de dans sınıfındayım; burayı toparlıyorum. >

Kaderimi böyle anlatınca da bir hüzünlendim... Neden böyle salaklar hep beni buluyor acaba? Lanetli miyim acaba ben? Hayır verdiği ceza da ayrı bir mantıksız. Yani ceza vermesini geçtim artık ben. Neden mesela? Neden böyle saçma bir ceza mesela?

Sınıfı toplarken aynı zamanda kendimi böyle düşünceler içinde boğuyordum. Fakat bir anda iki kol beni işimden ayırdı ve cidden korktum. Çığlık atmak üzereyken beni bıraktı ve ben hiç beklemeden - biraz da meraktan- hemen arkamı döndüm. bilin bakalım kim var? Bir adet bana gülümseyen bir Brooklyn. Gülümseyerek onun kocaman Gülümsemesine karşılık verdim ve ilk konuşan ben oldum.

"Korkuttun."

"Üzgünüm, korkutmak istememiştim." dedi ve kaşlarını kaldırarak elindeki poşeti havaya kaldırdı ve konuşmaya devam etti "Mola verelim mi? Sonra ben de sana yardım ederim." mümkünmüş gülümsemesini genişletti.

"Peki." dedim bende gülümseyerek. Şimdi tam lisede annesine sevgilisiyle bulaşmak için en yakın arkadaşıma gidiyorum diyen kız oldum. Gerçi ben hiç yalan söylemedim; çünkü benim lise aşkım Brookly'di ve o beni reddetti. Başkasını severken de bir başkasını oymatmak istemedim için lisede sevgilim olduğu söylenemez.

Impossible || MendesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin