1.2

4.4K 169 32
                                    

Medya 😍😍
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. 😘

***

Kutuyu eline aldı ve açtı. Ağlamaya adım adım ilerliyormuş gibi hissediyordu. Tişörtünü çıkardı, baktı. Uzun uzun kanlı tişörte baktı. Onu üzerinde, kansız bir şekilde hayal etti. Bir kitap gördü kutuda. Tişörtü katlayıp bir kenara koydu ve kitaba uzanıp aldı. Onun kitaplara ne kadar aşık olduğunu, kitaplara ne kadar değer verdiğini hatırladı. Gülümsedi kendi kendine. Gözleri doluyken gülümsedi. İki zıt duyguyu yaşadı. Sayfalarını hızlı bir şekilde çevirirken gözüne bayaz bir şey takıldı. Katlı bir şekilde kitabın arasında duruyordu. Kağıdı açtı ve okudu. Anlayamıyordu. Nasıl olurdu da... Kağıdı içinden tekrar tekrar okudu ve sadece diledi. Sadece burada yazanların Deni ile ilgisi olmamasını diledi.

"1) Brookly ile mutlu muydum?
2) Brooklyn'i hala lisedeki gibi o anlamda seviyor muyum?
3) Brooklyn'e verdiğim değer arkadaşlıktan ötede mi?
4) Onun bana olan sevgisini karşılayabikecek kadar onu seviyor muyum?
5) Dünkü öpücüğü istedim mi?"

Brooklyn okuduğu kağıdın üzerine şok geçirdi. İlk dört sorudan nasıl emin olmamıştı? Ayrıca birisi Deni'yi öpmeye mi çalışmıştı? Kimdi o? Deni onı öpen kişiyi isteyip istemediğine emin olamıyor muydu? Kim olduğunu öğrenmeliydi. O burada Deni için acı çekip, kahrolurken onun kalbi başkasına mı aitti. Eğer başka birini seviyorsa... Lanet olsun! Neden onun böyle güzel bir rüyaya katılmasına izin vermişti?

Sorular Brooklyn'in aklını kemirirken onun soru işaretlerinin ayıran Jack'in elini Brooklyn'in omzuna koyması olmuştu.

"Dostum, iyi misin?" dedi. Brooklyn hızla kafasını evet anlamında salladı ve kağıdı görmemesi için sakladı. Deni utanınca bu kağıdın anlamını öğrenecekti. Tek şey diledi o an, sadece o soruları yanlış anlamış olmayı diledi.

Peki ya uyanmazsa, diye düşünmekten kendini alıkoyamadı. Ve sonra saçmaladığım farkederek bu düşünceden arındı. Deni tekrar uyanacaktı tabiki. Uyanın o muhteşem gülümsemesi ile tekrar ışık saçacaktı ve tabiki bu kağıdım hesabını verecekti. Yine düşünceler dibi belirsiz bir kuyu gibi onu içine çekmişti. Boğuluyorum bu düşüncelerin arasında, farkındaydı. Fakat bunlardan arınmayı tek başına beceremiyordu. Onu kurtaracak bir kahramana ihtiyacı vardı kesinlikle. Nefes alamadığını hissetti bir an. Kulağına dolan hıçkırık sesi dikkatini çekti bir anda. Dikkatini o tarafa verdi. Bayan Collins yere çökmüştük ve hıçkırarak ağlıyordu. Yanında ayakta duran Bay Collins ve bir doktor vardı. Hayır, hayır. Bunu kaldırabilecek kadar güçlü olmadığını farketti. Eğer Deni'de öldüyse... Lanet olsun! Düşüncelerinde boğulmayı yeğlerdi. Hızlı adımlarla yanlarına gitti. Deni'de bir şey olmamasını dileyerek...

~~~

BROOKLYN'İN AĞZINDAN

Çıldırmak üzereydim. Aklıma gelen milyonlarca düşünceyi kovup Bayan Collins'in yanına gittim. Yere oturdum ve omuzlarını tuttum.

"Bayan Collins, lütfen bana bakın. Deni iyi değil mi? bir şey olmadı değil mi!" sol gözümden bir damla akarken artık yalvarmaya geçmiştim. "Lütfen bana iyi olduğunu söyleyin." Bayan Collins cevap vermeyince son gücüm ile ayağa kalkıp bize bakan doktora yönlettim cevap bekleyen bakışlarımı. "Lütfen, lütfen bana Deni'nin iyi olduğunu söyleyin. " doktorun yüzündeki duyguyu okuyamayacak kadar kötüydüm.

Impossible || MendesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin