2.0

3K 107 51
                                    


***

Arkada çalan şarkının temposu artarken bende hızlandım. Rüzgar, yüzümü yalayıp geçerken;  tüm bedenimi bir yaprak gibi titretiyordu.

Şarkı bittiğinde, banklardan birine oturdum ve ellerimle yüzümü kapattım. Dünden beri yaptığım tek şey ağlamaktı. Tüm gece bir sebep aramıştım. Mantıklı bir sebep. Ama yoktu. Kavga edecek kadar vakit bile geçirmemiştik.

Avuçlarımı, yüzümden çekip karşıya baktım. Shawn ile birlikte olmak istiyordum. Onun için karşıma bir çok insanı alabilirdim. Aramız düzelsin istiyordum ama kıstırılmıştım. Ne yapmam gerektiği hakkında bir fikrim yoktu. Danışabileceğim kimse de yoktu.

Telefonumu kontrol ettiğimde saatin yediye geldiğini gördüm ve hızla kalkıp evin yolunu tuttum. Hazırlanmam gerekliydi. Bugün sadece birde dersim olduğu için okula gidip gitmeme konusunda kararsızdım. Shawn ile karşılaşabilirdim belki ama karşılaşsak bile ne diyecektim ki?

Eve girdiğim gibi kendimi duşa attım ve suyun tüm sorunlarımı kanalizasyona akıtmasını diledim.

Tabiki de öyle bir şey olmadı. Saçlarımı havluyla iyice kurutup havluyu bir kenara koyduktan sonra;  saç fırçasını aldım elime. Fırçayı saçıma temas ettirmem ile telefonum çalmaya başladı ve robotik hareketlerle telefona uzanıp, açtım.

"Deni!" Daisy tüm coşkusuyla seslendiğinde onu coşkusuna ayak uydurmaya çalıştım ama bu, o an için imkansızdı.

"Hey." dedim kuru bir ses ile.

"Bir problem mi var?" dediğinde hevesini kursağında bıraktığımı buradan bile fark edebilmiştim.

"Ah, yok bir şey. Sadece," hocam dediğin adam sevgilim ve şuan bana aramız bozuk. "Yeni uyandım." dedim gülümsemeye çalışarak.

"Mükemmel." dedi tekrar cilveyle. "Daha kahvaltı yapmadığını düşünüyorum. Beraber yapalım mı?"

"Harika olur."

"O zaman kafede buluşalım."

"Tamam." diyerek telefonu kapattım ve dolaptan bir elbise alıp, giydim. Tüm gün ölü gibi dolaşacağımdan emindim.

***

"Deni," dedi Daisy tüm çatal, bıçak ve tabak seslerinin arasında "Bir problem var. Neden ne olduğunu bana anlatmıyorsun?" dediğinde bir kaç saniye durdum ve ne diyeceğimi düşündüm.

"Bir problem yok, Daisy. Neden öyle hissettin?" dedim gergince.

"Bir sorun olduğu açık ve benimle paylaşmaman, beni kırıyor."

"Ah, ne sorun olabi-"

"Bay Mendes ile mi ilgili?"

"Ne?" dedim şok içersinde. Renk vermemeliydim ama ismini duymak bile damarımda akan kanı hızlandırıyordu.

"Bay Mendes bir ödev hakkında konuşuyordunuz ve sonra bir çalışma yapmadın onunla mı ilgili?" dediğinde rahatlamam gerekiyordu ama tam olarak rahatlayamamıştım. İçimde, bir şekilde her şeyi öğrenmiş olmasının işleri kolaylaştırcağını fısıldayan bir taraf vardı.

Daisy, sır tutabilen biriydi ve bu yüzden ona en yakın arkadaşım diyebiliyordum. Neden sadece ona anlatmadığımı düşündüm bir süre. Birilerinin bana akıl vermesine, düştüğümde beni kaldırmasına ihtiyacım vardı bu aralar. Kolayca açıklanabilecek bir durum değildi ama bu büyük yük artık beni zorluyordu. Yardıma ihtiyacım vardı ve Shawn hiç yardımcı olmuyordu.

Impossible || MendesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin