2.2

3.2K 119 62
                                    

Bölümü atmayı unutmuşum amkslkfodmogmdogkpföglkfpglfpglpc

Satır arası yorum pls.

***

"Deni!" dedi beni kolumdan  tutup kendine çekerken. "Sen içeri geç, ben bakarım." dedi ve beni hafifçe odaya doğru itti.

Hafifça kaşkarımı çattım ve olanları kavramaya çalıştım. "Neler oluyor?"

"Hiçbir şey. Sadece içeri geç ben geleceğim." dedi ve odaya geçmemi bekledi.

Bir kaç dakika önce çıktığım odaya geri girdiğim sırada, kimin geldiğini ve onun neden bu kadar gerildiği ile ilgili tahminler yürütmeye çalışıyordum.

Benim odaya girdiğimden emin olduktan sonra fortmantodan deri ceketini alıp, hızla kapıya gidişini göz ucu ile takip ettim.

Hâlâ kapının önünde olduğunu belirten mırıltılar odaya ulaştığı sırada kapının önüne gidip; kiminle, ne konuştuğunu dinlememek için kendimi zor tutuyordum.

Sonra nedne bunu yaptığımı düşündüm. Burada durup kafayı yemekten daha mantıklıydı. İçim içimi yerken onu bekleyemezdim. Savunmam kesinlikle buydu.

Sessiz adımlarla kapıya doğru ilerlerken sesler de netleşmeye devam ediyordu.

"Herneyse, şimdi seni aşağıda bekliyor. Hazırsan inelim." dedi bir erkek sesi. Kim aşağıda bekliyordu?

"Sürprizlerden nefret ederim!" Shawn tekrar söylendi. Benimde şuan yapmak istediğim tek şey söylenmekti. Ne bokum dönüyordu burada. Sürprizi kim yapıyordu? Aşağıda bekleyen kimdi?  Ya da kapıdaki?

"Tanrı aşkına, neden bu kadar söylendin anlamıyorum! Şu dakikadan sonra bunun için ne yapabiliriz? Hadi inelim." dedi tanımadığım ses, sitemkar bir tonda.

Bir süre ses kesildi ve sessizliği dinlerken beynimdeki çığlık çığlığa bağıran düşünceleride susturmaya çalıştım.

"Tamam." dediğindeyse şok, dalgalar halinde beynimden başlayarak tüm bedenimi ele geçirdi. Ben onu beklerken o bir şey söylemeden gidecek miydi?

Tüm sinirimle cama ulaşıp aşağıda kimin beklediğini aramaya başladım. Şuan o kadar mantıksız hareket ediyordum ki aşağıdaki her kimse kafasına tüketebilirdim bile.

Kendimi cama yapıştırıp aşağı baktığımda görünürde kimse yoktu. Shawn'ın ve yanındaki oğlan, her kimse, apartmandan çıkışlarını izledim. Kalp ritmim hızlanmaya başladığında beraber camları filmli bir arabaya bindiler ve ben içinde kim olduğu hakkında bir fikre sahip olamadan hızla uzaklaştılar.

Bir kaç dakikamı öylece camın önünde geçirdikten sonra sinir tekrar beni ele geçirdi ve sinirden ayaklarımı yere vura vura odaya gidip eşyalarımı topladım.

Eğer onaları duymamış olsaydım ve gittiklerini görmeseydim hâlâ salak gibi onu bekliyor olacaktım. Bu olasılık beni daha da sinirlendirirken bir yandan da pantolonunu üzerime geçirmeye çalışıyordum.

Sonunda düğmemi kapatıp yerde duran telefonumu kontrol ettim. Gittiğini belirten bir mesaj bile atmamıştı. Bu insanların kim olduğundan çok onun bana haber vermeden gitmesi sinirden saçlarımın tel tel fırlamasına neden olacaktı neredeyse. Eğer duymasaydım hâlâ onu bekliyor olabilme ihtimalim sinirlerimi alt üst ediyordu.

Kendi tişörtümü yerden aldım ve düzünü çevirdiğimde neredeyse sinirden oturup ağlayacaktım. Üzerime kahvesi dökülmüştü. Nasıl o duruma geldiğimizi düşününce tekrar tekrar kendimi boğmak istiyordum. Gerçek bir aptaldım.

Impossible || MendesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin