Impossible || Mendes

1.3

1.3*Part 2

***

Bölüm şarkısı; COLDPLAY- UP&UP

***

DENİ'NİN AĞZINDAN

-1 Hafta Sonra-

Hastaneden çıkalı bir hafta olmak üzere. Evet hastaneden çıkabildim ama hâlâ olanların şokundan çıkabilmiş değilim. Sadece bir kaç gün bilincim kapalıydı ve olanlara bakın.

Brooklyn kağıdı eşyalarımın arasında bulmuş. Evet evet o kazaya neden olan kağıt başından beri çantamda, kitabımın arasındaymış. Ve benim salaklığım sağ olsun neredeyse Bay Mendes ile ölümümüze sebep oluyordum. Kağıdın içeriği hakkında ise hastanede konuştuk. Aklımdaki sorularla bu ilişkinin devam edemeyeceğini ve bu soruların cevabını bir an önce bulmam gerektiğinden bahsetti. Kendi cevaplarımı bulduktan sonra onu aramamı istedi ve o günden beri görüşmüyoruz.

Jack ve Daisy cephesinde ise olaylar iyice kızışmış durumda. Sürekli köşe kapmaca oynadıklarını, Daisy'nin, Jack ile yalnız kalmamak için her şeyi yaptığını farkındayım ama aralarında ne oldu da ateş küllerinden tekrar yanmaya başladı, bilmiyorum.

Duvarların yavaş yavaş üzerime gelmeye başladığını hissettiğimde yavaşça yataktan çıktım. Üzerime rahat bir şeyler giyip saçımı topladım. Biraz hava almalıydım. Aşağıya indiğimde herkesin kendi halinde takıldığını gördüm ve bir miktar rahatladım. Şuan gerçekten kimseyle konuşacak havamda değildim. Ayaklarım beni istemsiz bir şekilde High Park'a getirdiğinde aslında bu koca şehirde beni rahatlatabilecek, bana nefes aldırabilecek tek yerin burası olduğunu fark ettim. Yol boyunca uzanan bembeyaz çiçek açmış -tahminimce- kiraz ağaçlarının arasından yürürken ağaçların ne kadar hoş bir görsel şölen oluşturduğunu düşünüyordum



Ellerimi hırkamın cebine soktuğumda ise kiraz ağaçlarından tamamen kopmuştum. Brooklyn'i düşünüyordum, ilişkimizi; Bay Mendes'i düşünüyordum, öpücüğünü... Hangisinin gerçek olduğundan emin olmaya çalışıyordum. Daha yeni tanıştığım dans hocamdan aldığım öpücük mü gerçekti yoksa lise aşkım ile olan ilişkim mi? Öpücük sadece bir öpücük müydü yoksa, neydi? Brooklyn'in lise aşkım olmasıyla kedimi çok mu fazla sınırlandırıyorum? Belkide Brooklyn ile olan geçmişim doğru karar vermemi engelliyordur diye düşünmekten kendimi alamadım. Sağa dönüp göle uzanan alanın en ucuna gidip kollarımı göğüsümde birleştirdim. Gölün karşısındaki yüksek, camlı binalara bakıp; Brooklyn ile de yeni tanışmış olduğumu düşündüm, sonrasında ise yaptığım şeyin saçmalığını fark ederek kedime geldim. Brooklyn ile yeni tanışmamıştım ve bir geçmişimiz vardı. O benim lise aşkımdı. Bir ilişkimiz vardı ve bu ilişkinin devamlılığı için ona bazı cevapları vermemi bekliyordu. Aslında daha çok kendi cevaplarımı bularak duygularıma yön vermemi bekliyordu. Ve ben yeni tanıştığım, duygularını bilmediğim dans hocamdan aldığım öpücük için onu kaybetmek istiyor muydum, emin değilim.



Önümdeki manzaranın beni tekrar kendi içine çektiğini fark ettiğimde buna engel olmadım. Başka biri söylese kesinlikle inkar edeceğim bir gerçek vardı ki şuan cevaplardan kaçıyorum. Brooklyn'i yeni tanımış olsaydım eğer diye düşündüğümde vereceğim cevaplardan kesinlikle kaçıyordum.

"Dennisse." bana seslenen tanıdık hoş ses ise düşüncelerimi tamamen birbirine katmıştı. İkisinin arasında kalmam ve kolay bir şekilde birini seçememem bunun geri dönüşü olmamasından kaynaklı. Eğer duygularım beni Brooklyn'e yönlendirirse, Shawn'ın bunu kabul etmeyeceğini ve beni sadece öğrencisi olarak göreceğine eminim. Onun dudaklarına bir kez daha sahip olamayacağımı farkındayım ve beni ikilemde bırakan kesinlikle bu. Onu tekrar ve tekrar öpmek istiyorum. Shawn açık bir şekilde benden seçim beklememiş olsa bile, ikisini birden yürütmeyeceğimi da farkında. Ama eğer Shawn'ı seçersem, eğer onunla birlikte olursam, Brooklyn'i hayal kırıklığına uğratacağımı farkındayım. Beni bir daha asla affetmeyeceğini, bir daha arkadaş olamayacağımızı farkındayım. Yanımda beliren silüet ile kafamı sağa çevirdim.Bana bakmıyor sadece karşıyı izliyordu. Dakikalar önceki seslenişine karşılık verdim.