2*

9.2K 728 259
                                    

Sınıfın ortasında tek masaya oturmuş bana bakıyordu. Bende kalçamı masaya dayamış bir şekilde onu anlamaya çalışıyordum.

"Hapishaneye girdim."

"Neden?"

"Araba çaldım."

Kafamı salladım. "Harika."

Kaşlarını çattı. Memnun olmamış gibiydi. "Yapışkan Jared'ın burnunu ben kırdım."

"Mükemmel bir kariyer."

Ellerini bacaklarının üzerine koyarak arkaya yaslandı ve etrafa baktı. "Beni düzeltemezsin şey,"

Kaşlarımı çattım. Uzun saçlarını arkaya atarak bana baktı. "Adın neydi?"

"Flora."

Gözlerini büyüttü ve birden kahkaha atmaya başladı. "Sik-"

Kahkaha atmaya devam etti. "Tanrı sana format atmayı unutmuş olmalı."

Gözlerimi devirerek ellerimi masaya koydum. Gülerek konuşmaya devam etti.

"İsmin Flora olduğu için mi bitkilere bu kadar ilgilisin."

"Konu ben değilim Irwin. Konu sensin."

Ellerini bacaklarının üzerine koydu. "Bak Flora ben düzeltilemeyecek kadar kötü biriyim."

Ona baktım. Ağzımı açmak üzereyken zil çaldı. Kafamı eğerek çiçekli saçlarımı arkaya attım. "Pekala, yarın devam ederiz."

Ayağa kalktığında bende onunla birlikte çantamı masadan aldım. Aynı anda kapıya doğru yürürken, benden önce davranarak kapıyı açtı. İkimizde
karşımızda duran Michael'a baktık.

"Senin tedavi görmen lazım Petal*."

Gözlerimi devirdim. Michael ona baktı. "Burada ne arıyorsun?"

"Çiçekli kızla büyüttüğüm bir bitki hakkında konuşuyorduk."

Michael onunun önünden çekildi ve yol verdi. Ashton dolaplara vurarak koridoru terk ederken ona baktım. "Beni neden korumadı."

"Delirdin mi Flora? Yeri öpmek istemiyorum."

Kızgınlıkla kapıyı kapattım. Nefes almaya çalıştım. Kolumu tuttu. "Nereye gidiyorsun?"

"Dersim yok, yoga yapacağım."

Güldü. Ona baktım. Saçımdan bir çiçek onun eline düştüğün de sevimsiz bir yüz işareti yaparak yere attı. Onu almak için eğildiğim de kolumu tutup ona bakmamı istedi.

"Flora siktir et yogayı. Sadece akşam bana gel."

Kolumu hızlıca çektim. "Neden böyle yapıyorsun Michael?"

"Sadece gelmeni istiyorum Flora."

"Neden beni becermen için mi?"

Kullandığım kaba kelime ile şaşırarak bana baktı. Çünkü onunla böyle konuşmazdım. "Siktir et Flora."

Gitmek için iki adım attığında Ashley ve Amanda geldi. Ponpon kızların tamamı böyle olmak zorunda mıydı? Kısa etekleri ve sarı boyalı saçları ile Michael'ın önünde durdular. Etek izni vardı ama yokla var arasında olan için bir fikrim yoktu.

"Michael, partine bizde davetliyiz değil mi?"

Michael onları süzdü. "Tabii ki."

Şaşırarak Michael'a baktım. Bana erkekler arasında yaptığı bir gece olduğunu söylemişti. Ashley gülerek bana baktı. "Nasılsın Flora?"

P.S: FloraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin