"Evet işte beyazların sahip olduğu en iyi yazar, William Shakespeare-"
Sözünü kesen zil sesi ike kafasını salladı. Bay Garred yine bir şeyler mırıldanmaya başladı. "Eğitimin öncelikli olması gerekirdi, ama hayır yine o çok bilmiş burunları eğitime soktalar."
Irkçı bir ingiliz edebiyatı öğretmenimiz vardı. Neden bilmiyorum ama onu hala seviyordum. Masasına kırmızı elma koyduğumda kafasını kağıtlardan kaldırdı ve bana baktı.
"Beni korkutuyorsun."
"Herkes öyle diyor Bay Garred."
Elmayı alıp ısırdı. Daha sonra güldü. "Teşekkürler."
Ona nazik bir şekilde gülümseyerek sınıftan çıktım. Çantamı koluma taktım. Koridor kargaşa içine olmasına rağmen birden insanlar dolapların yanlarına doğru çekilmeye başladı. Ashton Irwin yürüyordu. Koridorda büyük sessizlik oluştu. Ashton sol elinde defterleri ve öylesine sıralanmış uzun saçları ile dolabın yanına geldi. Michael, Ashton'ın gelmesi ile rahatsız oldu.
Ashton eğlenir gibi gülerek dolabını açtı. Michael kaşlarını çatarak nota baktı. Daha sonra kimsenin görmemesini ister gibi buruşturup cebine attı. Michael şifresini girip dolabını açtığı anda o yeşil sıvı yere döküldü. Ayaklarını hızlıca dolabın önünden çekti.
"Sike-"
Cassandra bir anda Michael'ın yüzüne flaş patlattı."Gülümse Clifford!"
Gözünğn önünden fotoğraf makinesini çekerek çektiği fotoğrafa baktı. "Ah haber başlığını; Kızların nefretini alan Clifford, kendine kazılan çukuru göremiyor yapacağım."
Michael, Cassandra'nın üstüne yürüdü. Çelimsiz bir şekilde koşarak Cassandra'yı savunmaya çalıştım. Michael'ı ittim. "Hey ağır ol!"
Cassandra tabii ki susmayacaktı. Arkamda olmasına rağmen gösterici bir şekilde Michael'a bağırdı. "Amanda'ya de neler yaptığını biliyorum Michael!"
Michael bir anda duruldu ve sinirle dolabı kapattı. Ashton ses yüzünden Michael'a baktı. Michael kafasını yere eğerek yürümeye devam etti. Cassandra'nın önünden çekildim. Ona ne derdinin olduğunu soracaktım ki, Ashton Cassandra'ya çok yakın bir şekilde geçti. Cassandra gülerek parayı çıkarttı.
"30 dolar, kısa günün kârı."
Ashton'dan para almıştı! Ona biraz daha yaklaştım. "Ashton'dan para mı aldın?"
"Hayır Ashley,"
Durdu ve etrafa baktı. Bize bakan insan oldukça fazlaydı. Cassandra beni çekiştirdi. Boş tarih sınıfına doğru beni arkasından sürükledi. Sınıfa girdiğimizde Cassandra etrafa baktı. Daha sonra kapı camının önünde duran jaluziyi aşağa indirdi.
"Amanda yapmamı istedi."
Kaşlarımı çattım. "Neden?"
"Çünkü, Michael Ashley ile Amanda'yla yattı. Tabii iki arkadaş arasında seçim yapmak zorunda kaldı. Ashley'i seçmiş. Amanda sinirli."
İnanamayarak ona baktım. "İyi de bunu neden şimdi bu kadar kafasına takıyor?"
Gülümsedi. "Michael Amanda ile baştan beri konuşuyordu. Ashley sonradan dahil oldu. Ve Michael Ashley'i seçti."
Durdum. Benimle birlikteyken Amanda ve Ashley ile mi konuşuyordu? Nefretim gün ve gün artıyordu. Acaba daha arkamdan ne kadar oyun oynamış, beni aptal yerine koymuştu?
"Amanda'yı kullandı."
Dedim kuru bir sesle. Cassandra açık sözlülüğünü esirgemedi."Evet, bunu seninle çıkarken yaptı."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
P.S: Flora
Fanfiction"Saçlarına neden çiçek takıyorsun?" Ona doğru döndüm. "Mezarıma koyacakları çoğu çiçekleri daha yakından görmek için."