Multimedia Melis. İyi okumalar.
"Akın, beni arkadaşınla tanıştırmayacak mısın?" Diyerek masaya oturan kıza bakıp kaşlarımı çattım.
Sarışın, yeşil gözlü, uzun kirpikli ve uzun boylu kız gerçekten güzeldi.
Sevgilisi mi vardı?
İnanamıyordum.
Hikayelerdeki gibi olmuştu işte!~
"Akın?" Dedim nefes nefese.
"Kim bu?" Diye ekledim. Akın hiçbir şey demeden bana baktı.
"Sana söylemedi mi?" Dedi yeşil gözlü pislik.
"Neyi?"
"Ben onun ablasıyım." Dediğinde yanan alevlerimin üstüne soğuk su serpilmişti sanki."Hera sen benim ablam felan değilsin. Git buradan!" Diyerek masaya vurdu.
"Tamam ama bu beni son görüşün olmayacak. Yine geleceğim, o iğrenç mekana da geleceğim." Dedikten sonra masadan kalktı.Yanımızdan ayrıldığında Akın arkasından bakıyordu.
"Beni orada bulursan gelirsin." Dediğinde gözlerimi devirdim.
"Benimle gelmeyeceksin." Dedim.
"Kim söylemiş?"
"Ben söyledim.""Erkekler bir kere sever bir bayanı, seni bırakmamı bekleme."
Ben bu lafları çok gördüm Akın bey.
"Neyse," Dedim ciddi bir ses tonuyla, "Bunları sonra konuşalım. Sırası değil." diye ekledim.
"Pekala." Dediğinde siparişlerimiz gelmişti.Karnımızı hızlı ve sessiz bir şekilde doyurup ücreti ödedik. Sahil boyunca yürürken, yere değil ona bakıyordum.
"Böyle gezecek miyiz?" Diyerek gözlerimi devirdim.
"Evet, aklında başka bir fikir mi var?"
Aklıma gelen dahiane fikirle gülümsedim."ZBK yapmayı biliyor musun?" Dediğimde yüzünü buruşturdu.
"O ne?"
"Zile bas kaç. Başka tanımı yok. Var mısın?" Deyip elimi uzattım. Biraz tereddüt ettikten sonra elimi sıkıp gülümsedi.
"Varım."Elini tutup yürümeye başladım. Sanki elini tutmasam beni takip etmeyecekmiş gibi geliyordu.
Karşıdan karşıya geçip bir ara sokağa girdik.
Kimsenin olmadığı bu sokak; sessiz ve kimsesizdi, ben gibi."Şimdi, şuradaki binanın ziline basacağım, kaçacağız." Diyerek parmağımla bir apartmanı gösterdim. Başınla onay verdiğinde binanın önüne geçip zillere baktım. Bütün zillere tek tek bastıktan sonra Akın'a baktım.
"Koş." Deyip koşmaya başladım. Korku bütün vücudumu sardığında kimseye bakmadan koşabilirdim.
En sonunda apartmanı görebildiğim fakat onların beni göremeyeceği bir ara sokağa girdim. Akın yanımda belirdiğinde gülümsedim."Şimdi, izle ve gör." Dediğimde apartmana bakmaya başladı.
"Kim o... Aman be! Gerizekalılar!"
"Lan! Taramalı tüfekle tararım sizi ulan!"
"Ay evladım, bizimle neden uğraşıyorsunuz!"
"Aptallar!"İnsanlar içeriye girdikten sonra bir kahkaha patlattım.
"Eğlenceliymiş."
"Bu yaşıma kadar, bunu yaptım." Dediğimde gülümsedi.
"Ee, şimdi ne yapıyoruz?" Dedi.
"Bilmem ki." Diyerek yüzünü inceledim. En çokta o dudağının kenarındaki metali."Lunapark?" Dedi tek kaşını kaldırırken.
"Akşam gitsek olmaz mı? Gündüz sıkıcı olur." Dediğimde başınla onaylandı.
"Bisiklet kiralayalım?" Aklıma yatkın gelen fikirle gözlerimi kocaman açtım.
"Olur ama ben nereden kiralandığını bilmiyorum ki?"Bana eliyle bir şey göstediğinde başımı oraya çevirdim. Bir bisikletçi! Daha ne isteyebilirim ki.
"Ooo! Çok güzel! Haydi gidelim." Dediğimde yürümeye başladı. Onun yanından yürümeye başlayınca elimi tuttu. Malum, kendisi baya bir uzun boylu, hızlı yürüyor."Buyrun efendim, ne bakmıştınız?"
"Bisiklet kiralamak istiyoruz." Dediğimde sol tarafında duran bisiklet ordusunu gösterdi. Bu kadar bisiklet, gerçekten kullanılıyor muydu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüm Şovu
ActionHer şehrin derininde sırları vardır. İçinde farklı yaşantılar ve değişiklikler barındırır. Normal olmayan bir kızın normal olmayan bir aksiyon macerası. Bu şehrin sırrı onun hayatını değiştirecek midir? Yoksa onu yıkacak mıdır? Yayınlanma tarihi: 1...