********''Hayır, hayır olamaz. Şaka yaptığınızı söyleyin, başkası olduğunu söyleyin lütfen!''
Gözlerimden düşmek için direnen yaşları daha fazla tutamazken isyan edercesine bağırıyordum.
''Onu görmem gerek lütfen bırakın beni ona göz kulak olmam gerekiyor. Onu yalnız bırakmamalıyım anlamıyorsunuz!'' Demek istediklerimi kafamda toparlayamıyor, o an ağzıma ne geliyorsa söylüyordum. Daha fazla direnemeyip boğuk bir inilti çıkardım ve acıyla kalkmaya çalıştığım yere geri kapaklandım. Başımda hemşire olduğunu tahmin ettiğim kişi kolumdaki serumun içine bir sıvı enjekte edip ''Sakin olmanız gerekiyor. Burada herkesin sağlığından sorumluyuz, onun için ellerinden geleni yapacaklardır. Şimdi biraz uyuyun Jimin bey.''
Karşı çıkmak istesem de göz kapaklarımın ağırlığı ve vücudumdaki dayanılmaz ağrıya yenik düşmeye başlamıştım. Ama uyumayacaktım, Yoongi'yi görmeliydim, onun başında durmalıydım. Hemşirenin iyice uzaklaştığından emin olup kolumdaki serumu söktüm ve her yanımı saran sızıyı es geçerek ayağa kalkıp uyumak için can atan beynime keskin bir komut verdim ve sendeleyerek yürümeye başladım. Zar zor kapı kolunu kavrayabilmeme rağmen en sonunda oradan çıkmıştım.
Etrafımda bir çok hasta odası vardı, sağ tarafa yönelip camlardan tek tek bakmaya başladım. En sondaki odaya yaklaşırken sanki orada olduğunu hissetmiş gibi gözlerimi yumup derin bir nefes aldım ve başımı cama uzattım. Oradaydı, orada öyle savunmasız ve bilinçsiz bir şekilde yatıyordu ki. Sadece bakıyordum.
Sert ama bebeksi yüzünün yarısını rahat nefes alması için takılan cihaz kaplamasına rağmen çok güzeldi. Arkamda duran tezgahtan bir maske alıp yüzüme geçirdim ve istemsizce akan gözyaşlarımı silme zahmetine girmeden kapı kolunu yavaşça indirip içeri girdim.
Belki de duyuyordu ha?
Yavaş adımlarla yanındaki sandalyeye oturdum ve onu daha yakından seyretmeye başladım. Çok yara almıştı. Kaşı, dudağının üstü, sol elmacık kemiği, gözü. Ses çıkarmamak için dişlerimi birbirine bastırırken nasıl bu haldeyken bile böyle güzel olduğunu düşündüm.
Tereddüt etmeden elimi serum bağlı elinin üstüne koyup görmeyeceğini bilsemde yüzüme buruk bir gülümseme yerleştirdim ve konuşmaya başladım.
''Düşündüm de Hyung...''
''Benden daha yakışıklı olduğun doğru.''
''Ve tekrar düşündüm ki...''
''Sana bir şey olması ihtimali canımı acıtıyor.''
''O yüzden lütfen yaşa olur mu?''
''Daha seni gülümsetme sözüm var. Ve sadece on iki günümüz kaldı biliyorsun.''
''Sen uyanana kadar burada durup böyle elini tutacağım ve en sonunda sıcaklığını hissedip uyanacaksın.''
Sesim gittikçe boğuklaşırken kendimi tutup devam ettim.
''Hyung, ben çok üzgünüm.''
''İşe yaramaz herifin tekiyim. Ve şuan ne demem gerektiğini bilmiyorum.''
''Belkide şarkı söylemeliyim değil mi?''
''Sesimi sevmiştin ve bu beni çok mutlu etmişti.''
''Ne söylememi istersin?''
''Ihm.. Bence Use Somebody söylemeliyim.''
''Nedense o şarkı başından beri bana seni hatırlatıyor.''
********
Jimin'in söylemeyi planladığı şarkıyı da medyaya fırlatayım bari T.T
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hero • Yoonmin
FanfictionMaskemi ondan saklamak için uğraşırken, O beni olduğum gibi kabul etmişti. [2015]