********Jimin, gümüşün konuşmasından sonra geri kalan son direncini de topladı ve Yoongi'nin elini sanki gitmesinden korkarmış gibi kavrayarak eğilip yanağına küçük bir buse kondurdu.
Gümüş olan bunu beklemediği için gözlerini kocaman açmış boyun girintisinde uyuya kalan Jimin'e bakmamaya çalışsa da en sonunda onda takılı kalmıştı. Uyumasına rağmen hala elini tutuyordu. Yoongi onu uyandırmamaya çalışarak başını diğer tarafa çevirdi ve etrafa bakmaya başladı.
Kalbi istemsizce ritmini değiştirmişti ve bunu engelleyememesi onu korkutuyordu, ayrıca sevimli olanın sıcak nefesleri Yoongi'nin boynuna çarpıyor, tüm vücudunu saçma bir uyuşukluğa sokuyordu. Ama derinlerinde bir yerde onun yanında olmasını istiyordu. Yavaşça başını kaldırıp hastane örtüsünün altında kalan çıplak göğsündeki yaralarda elini gezdirip sessizce inledi ve başını yastığa bırakıp biraz uyumayı diledi.
Bu ilk defa başına gelmiyordu. Altından kalkabilecek kadar güçlüydü, asıl önemli olan Jimin ve Hoseok'un iyi olmasıydı. Ve ikisini de buraya getirirken Hoseok, kısa bir sürede olsa kendine gelmiş Yoongi'ye ağlayarak teşekkür etmişti. Durumu kötü görünüyordu ama o iyi olacaktı bunu biliyordu.
Son kez boynunda uyuyan masuma bakıp görmeyeceğini bilse de küçük bir gülümseme sundu ve gözlerini kapatıp kendini uykuya bıraktı.
********
Yoongi'nin gözleri fena derecede ağrıyan başıyla beraber aralanırken tam üstünde ona bakan doktor olduğunu tahmin ettiği kişiyle göz göze gelmişti.
''Oh, kendinize gelmişsiniz. Açıkçası bu kadar erken olmasını beklemiyordum bile, gerçekten dayanıklı bir vücudunuz ve yapınız varmış.''
Yoongi adamı dinledikten sonra neden yaptığını bilmese de etrafına bakıp Jimin'i aramış, bulamayınca ise küçük çaplı bir hayal kırıklığının içine düşmüştü. Doktor bunu anlamış olacak ki ellerini önlüğünün cebine koyup devam etmişti.
''Yanınızdaki beyefendi biraz önce uyanıp çıktı. Aslında buraya girmesi mikrop bulaştırması açısından tehlikeli. Bunu biliyorsunuz değil mi?''
Gümüş olan ise adamı dinliyormuş gibi gözükse de dinlemiyordu ve cevap vermek yerine başka bir konu açtı.
''Onlar iyi değil mi?''
''Kimler, beyefendi?''
''Daha demin çıkan çocuk ve benle beraber içeri aldığınız kahverengi saçlı olan.''
''Evet daha iyiler. Aslında sizle özel konuşmak istiyordum. Bir kaç soru sormam gerekiyor. Önemli.''
''Sorun.''
''Öncelikle adınız,soyadınız.''
''Min Yoongi.''
''Peki Yoongi bey, konu şu. Sizi kontrole aldığımda vücudunuzda bir çok eski çürük, morluk, yara ve izler gördüm.''
''Acaba, şiddet mi görüyordunuz? Aileniz ya da etrafınızdaki kişilerden?''
Gümüş olan yüzündeki yaralar izin verdiği kadar histerik bir kahkaha atıp konuşmaya girdi.
''Bunun sizin işiniz olduğunu sanmıyorum.''
''Bir nevi benim işim. Hasta güvenliği her şeyden önce gelir.''
''O zaman içiniz rahat edecekse söyleyeyim. Ailem yok, uzun zaman önce öldüler. Bunlar orada burada ettiğim bir kaç kavganın izleri. Bilirsiniz ya, asi gençlik.''
Doktor uzatmak istemese de buna inanmamıştı ve sahte bir gülümsemeyle kapıya doğru ilerlerken duraksayıp gümüş olana döndü ve son bir şeyler söylemek için dudaklarını araladı.
''Aslında bakarsanız Yoongi bey. Bunlar sıradan kavgalarda alınan izlere benzemiyor. Darp, bıçak, yanlış kaynamış kırıklar.''
''Bu tür yaralara sahip olmanın iki mantıklı açıklaması var. Ya şiddet görüyordunuz, ya da karanlık işler yapan bir suçlusunuz.''
''Ama şiddet görmediğinizi söylediğinize göre... Sanırım bu aramızdaki küçük bir sır olarak kalabilir öyle değil mi? Hasta doktor gizliliği.''
*******
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hero • Yoonmin
FanfictionMaskemi ondan saklamak için uğraşırken, O beni olduğum gibi kabul etmişti. [2015]