Hero • Yoonmin

2.3

********

Jimin,kapının yanında doktorun dışarı çıkmasını beklerken konuşmalara şahit olmuştu. Kendine gelmek için lavaboya gidip elini yüzünü yıkadı ve bir süre aynadaki görüntüsüyle bakıştı. Doktorun dediklerini idrak etmeye çalıştı. ''Bıçak yaraları, darp izleri, yanlış kaynamış kırık kemikler.''

Yoongi'nin suçlu olabileceğinden söz etmişti. Buna inanmayacaktı tabii ki, ama vücudundaki onca yaranın nedeni ne olabilirdi ki? En önemlisi bu kadar acıya nasıl dayanmıştı?

Ellerini kurularken derin bir nefes aldı ve zamanı geldiğinde ona her şeyi sormaya karar verdi.

********

3 gün sonra

Jimin gümüş olanın kolunu omzuna atmış onu eve sokmaya çalışırken Yoongi söylenip duruyordu. Normalde üç gün daha gözetim altında kalması gerekiyordu ama canı sıkıldığı için sürekli iyi olduğunu söyleyip bir şekilde çıkış işlemlerini halletmişti. Yaklaşık iki dakikalık uğraş sonunda Jimin Yoongi'yi koltuğa bırakıp kendide yanına yığılmıştı.

Üç gün boyunca Yoongi'ye belli etmemeye çalışsa da aklı hala doktorun dediklerindeydi ama gümüş olana verdiği bir söz vardı ve onu tutmadan bunları sorup ortamı bozmak istemiyordu.

Yoongi hala yaralı olsa da Hoseok'un uyandığını ve iyi olduğunu öğrenir öğrenmez daha canlı hissetmeye başlamıştı. Sanırım ona gerçekten değer veriyordu ve nedense Jimin bundan birazcık rahatsız olmuştu. Genede aralarında ilerleme vardı ve hastanede kaldıkları süre boyunca tartışma yaşamadan gayet çok zaman geçirmişlerdi. Bu yüzden sevimli olan artık Yoongi'nin yanında daha rahat ve mutlu hissediyordu.

Jimin göz ucuyla Yoongi'ye bakarken Yoongi'nin de ona dönmesiyle yakın mesafeden göz teması kurmuşlardı ve kahverengi olan istemsizce utanıp başını eğmişti. Yoongi ise ona bakmaya devam ediyordu. Dalga geçercesine ya ağız güldü ve saçlarını karıştırıp yüzünü Jimin'in yüz hizasına getirdi.

Yoongi hala yan ağız sırıtırken Jimin olanları kavramaya çalışıyor bir yandan da kızarmamak için kendini olağan gücüyle sıkıyordu. Bir kaç saniyelik saçma bekleyişin ardından Yoongi uzanıp Jimin'in yanağını öptü ve öper öpmez kendini koltuğa geri bıraktı.

diğeri ise iyice sindiği koltuktan doğrulurken gözlerini kocaman açıp karşısında hiç bir şey olmamış gibi ıslık çalan Yoongi'ye döndü.

''Ödeştik.''

''Ha... Ne?''

''Ödeştik işte. Sen beni öpmüştün, hemen unuttun mu yoksa?''

''Hayır! Yani...Tabii ki unutmadım sadece beklemiyordum.''

''Bende kendimden beklemiyordum.''

''Sorunda bu, son günlerde kafamı karıştırıyorsun ve bu beni korkutuyor Park Jimin.''

********