2.8

8.4K 913 131
                                    

"Yinede sana gitme diyebilir miyim?"

Jimin,Yoongi'nin uzun uğraşlar sonucunda içinde tuttuğu düşünceleri açığa çıkarabildiği için hiç olmadığı kadar huzurlu hissediyordu. Zaferle gülümseyip altlarındaki kırık iskeleye yattı ve derin bir nefes alıp,batan güneşin gökyüzüne sunduğu renge bakarak konuşmaya başladı.

"Sonunda ağzındaki baklayı çıkardın Min Yoongi."

Gümüşün cevabını beklemeden devam etti,

"Demek benimle kal diyorsun ha?"

"Ama kabul etmemi istiyorsan önce yanıma uzanmalısın."

Gümüş olan bir süre küçüğü izlemiş ve sonra tüm ağırlığını iskeleye vermişti.
Jimin, başını Yoongi'ye döndürüp eliyle, elmacık kemiklerine düşen nemli saçlarını ittirdi. Yoongi artık kaçmıyordu. Kaçmak istemiyordu.

Derin bir iç çekip oda küçüğe doğru döndü. Sanki beyni geri çekilmiş ve yıllardır saklanan kalbinin kilidini açmasına izin vermişti. O sırada Jimin,

"Daha sık gülmelisin gümüş."

Dedi. Yoongi'nin istemsizce kıvrılmış dudaklarına dokunurken.

"Gülüşünü seviyorum"
"Ayrıca saçlarınıda seviyorum"
"Ten rengini,"
"Hatta yaşıtlarına göre kısa olmanıda seviyorum."
"Sanırım ben Min Yoongi'yi seviyorum."

Yoongi, Jimin'in dudağında dolaşan eliyle ürpermişken, dedikleri karşısında tüm benliğinin buz kestiğini hissetmişti. Titreyen elleriyle küçüğünün parmaklarını kavrayıp göğsünün sol tarafına getirdi ve fısıldadı,

"Dinle, sanırım Min Yoongi'de bu aptalı seviyor."

Hero • YoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin