Okunma sayısının, oyların ve yorumların giderek düşmesi durumunda hikayemi final yapmak zorunda kalabilirim. Bu nedenle, siz de benim özen gösterdiğim gibi hikayeye özen gösterin ve okuduktan sonra bir yıldıza basıp, kısa da olsa görüşlerinizi bildiren bir yorum yapın. Sizden tek ricam bu :)
İyi okumalar.
Elimdeki telefonla oynuyorum bir süre. Gözlerimi odamın duvarında sabitlemiş, Selin'e gelen mesajdan bir anlam çıkarmaya çalışıyorum.
Telefon rehberinde 'M' olarak kayıtlı olan kişi kim? Selin'den ne istiyor? Daha da önemlisi.. Benden neden saklıyor?
Ben bunları düşünürken odamın kapısı yavaşça açılıyor. Selin, beni görünce gülümsüyor ve odanın kapısını arkasından kapatıyor.
"Sinem uyudu bile.."
Başımı yavaşça sallıyorum. Selin ben de farklı bir şeyin olduğunu hemen seziyor. Söyleyeceği şeyi bekliyorum. Bana bir şeyler anlatmasını..
Elimdeki telefonunu görüyor. "Arabadaymış, değil mi?" derken elimden telefonu alıyor.
"Evet," diyorum sakince. "Torpidoda unutmuşsun."
Telefonunu açıp hızla bir şeyleri kontrol ediyor. Bunu yaparken de gergin oluşu gözümden kaçmıyor. Gönderilen mesajı sildiğim için, bir şey bulamıyor.
"Sinem'in bavulunu da eski odasına bıraktım. Yarın odası temizlendiğinde, giysilerini yerleştirir."
"İyi yapmışsın canım, sağol."
Yanağıma öpücük konduruyor.
"Uykun geldi mi?"
"Hı-hı" diyor çocuğu andıran masumiyeti ile. Yatak örtümü kaldırıp, üzerine örtüyorum. İyice bana sokuluyor, kollarımı ona sarıyorum.
"Ali.. Hala bu akşam olanlar için mi endişeleniyorsun? Bak, eğer öyleyse.. her şey düzelir.."
Ona mesajı okuduğumu söylemek, hesap sormak istiyorum. Ama bir yanımda, yaşadığı her neyse bunu Selin'in bana söylemesini istiyor. Konuşup konuşmamakta kararsız kalsam da, sonunda;
"Haklısın sanırım.. Bu evde hep bir aksiyon yaşanıyor zaten.."
Kafasını göğsüme yaslıyor. Saçlarına öpücük konduruyorum.
"Peki sen nasılsın? Yani.. Birden çekip gittin, sonra geri döndün.."
Nefesinin teklediğini işitiyorum.
"Ben.. İyiyim canım.. Neyim olabilir ki?"
Dudaklarımı kemiriyorum.
"Hem senin yanındayım.."
Kolunu sıvazlıyorum.
Dakikalarca sessiz kalıyoruz. Selin'in nefes alışverişleri ağırlaşıyor.. Uykuya daldığını anlıyorum.
Çok dikkatli bir şekilde, kafasını yastığa koyuyorum. Kollarını üzerimden çekiyorum. Biraz durgunluk olsa da, Selin uyumaya devam ediyor. Ellerimle sakallarımı düzeltiyorum. Bir süre Selin'i izliyorum. Melekleri anımsatan bir güzellikle uyuyor.
Komodinin üzerinde duran telefonunu alıyorum. Rehberinde gezinip, 'M' harfini buluyorum. Selin'in de hala uykuda olduğunu görünce, çabuk davranarak numarayı kendi telefonuma yazıyorum ve 'M' diyerek kaydedediyorum. Telefonları yerine koyduktan sonra, yeniden uzanıyorum.
Selin, uykusunda kaşlarını çatıyor. Oldukça huzursuz görünüyor. Yüzümü iyice onunkine yaklaştırıyorum.
"Şştt.. Ben yanındayım.."
Söylediklerimi duyabileceğini sanmıyorum. Yine de ne olursa olsun onunla olacağımı bilmesini istiyorum. Selin iç çekiyor.
Sıcak alnına öpücük konduruyorum. Kollarımı ona sarıyorum. Uykusunun arasında yeniden bana sokuluyor. Bir süre daha öyle bekledikten sonra gözlerimi kapatıyorum. Güzel şeyler düşünmeye çalışıyorum. Kollarımda uyuyan sevdiğim kadının nefes seslerine odaklanmışken, uykuya dalıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ah Bu Ben
FanfictionOkyanus gözlü çocuk ve onun yaralarını sarmaya hazır güzeller güzeli bir kız. Herkes yaralarını iyileştirmek ister, birçoğu bunu başaramaz. Ama onlar birbirine sahipler. Kalbi kırık küçük bir erkek çocuğu ile acı çeken küçük kızın hikayesi.