Bir gün gelir de unuturmuş insan,
En sevdiği hatıraları bile.
Bari sen her gece, yorgun sesiyle saat,
On ikiyi vurduğu zaman,
Beni unutma.
Beni unutma.
Beni unutma.
Çünkü ben her gece o saatlerde,
Seni yaşar ve seni düşünürüm.
Hayal içinde perişan yürürüm.
Sen de karanlığın sustuğu yerde,
Beni, beni unutma.
Beni, beni unutma.
Beni, beni unutma.
O saatlerde serpilir gülüşün.
Bir avuç su gibi içime, ey yar.
Senin de başında o çılgın rüzgar.
Deli deli esiverirse bir gün,
Beni unutma.
...
Büyük acılara tutuştuğum gün,
Çok uzaklarda olsan da yine gel.
Bu ölürcesine sevdiğine gel.
Ne olur tanrıya kavuştuğum gün,
Beni unutma.
Beni unutma...
--------------------------------
-Amirim, Galata'nın altında 50-55 yaş arası, saçlarının yarısı beyazlamış sarışın bir kadın bulduk. Safa Turan diye birini aradığını söylüyor.-
Hastane odasından çıktığımızda ikimizin de ağzını bıçak açmıyordu. İkimiz de şiddetli bir fırtınaya karşı koymaya çalışıyorduk.
Bu, tanrının 'Bu kadar mutluluk size yeter.' deme şekli olsa gerekti.
Ayaklarımın üzerinde duracak gücü zor bulduğumdan, yürümeye devam edebilmek için Fırat'ın koluna tutundum sıkı sıkı. Hastanenin açık renk duvarları sıkışıp, üstüme geliyordu. Sanki bizi ezeceklerdi.
Sonunda, hastaneden çıkmayı başarıp arabanın yanına gelebildiğimizde Fırat, bir şey söylemeden şoför koltuğuna ilerledi. Benimse, henüz arabaya girecek nefesim yoktu. Sırtımı arabaya yasladım.
Başımı ellerimin arasına alıp, gökyüzüne bakarak derin nefesler çektim içime.
Bu olamazdı. Bu olmamalıydı.
Dicle daha yeni liseye başlamışken...
Demir henüz orta okula yeni geçmişken....
İkizlerim daha yeni okuma yazma öğrenirken...
Bu olmamalıydı.
"Anne, Devran ve Devrim'e bir şey söyle. Yine mahvetmişler okul kitaplarımı!"
"Tamam anneciğim, sakin ol. Dışarıdan alabileceğimiz bir şeyse söyleriz babana gelirken alır."
Dicle anında duruldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUZ (Tamamlandı)
Roman d'amour18 yaşında ölmüştü genç kız. Şimdilerde 30'una yaklaşıyordu. Sağlıklı ama ölü bir kadının yeniden doğuşuna şahitlik etti fırtına. Ve bu mezardan çıkıp yeniden doğuşun hikayesiydi. Mısra ve Vural'ın hikayesi...