Adamların hepsi sarhoş olduğu için 4 ünü de alt etmem rahat oldu bir tek son adam kaçmadan önce bana bıçakla saldırmış hatta kolumu çizmişti ama son anda kolumu çekip tekme atmıştım.
Adamlar kaçarken Buse nin ağladığını gördüm. Hemen onu kucağıma alıp içeriye taşıdım.
"Bişeyin var mı? "
" H-hayır"
"Seni eve götüreyim mi? "
" O lanetli evde yalnız kalmak istemiyorum."deyip ağlamaya başlayınca kucaklayıp kanepeye götürmüş kucağıma oturtmuştum. "
" Aslında o da bana sarılmış. Kucağıma yerleşmişti. "
Bir süre sonra koluma dokunduğunu hissettim dokunduğu yer yanıyordu. Hemen kalkıp
" Kolun çok kötü pansuman yapmalıyız.Hemen! "
" Telaşlanma bir saniye "deyip ilk yardım çantasını getirdiğimde yere oturmuş beni bekliyordu.Hemen yanına oturdum.
Kremi sürdükten sonra kremin acısından inledim. Buse de bunu görünce dudaklarını büzüp üflemeye başladı. Çok komik duruyordu. Bende aniden gülmeye başladım. Hatta bana oldürücü bakışını attı ki o an sustum o da benim bu halimi görünce gülmeye başladı.
Çantayı açıp, krem sürüp, kolumu sarması 5 dakika almıştı.
Ondan sonra yemeği (pizza) yeyip kanepeye uzandım. Ama Buse hiç durur mu?
"Ben orada yatacaktım. "
" Ben kaptım"deyip gülmeye başlayınca hemen üzerime atlayıp beni atmaya çalışdı.
Ama öyle bir pozisyona geldik ki kanbindeki gibi içimden dejavu dedim ve öylece bakakaldım. Bu sefer sıra bendeydi. Buse nin dudaklarını hissedince çoştum zaten. Buse yi kucağıma alıp sarı saçlarını öptüm. O sadece bana bakıyordu. Üzerindeki gömleği çıkartıp onu öpmeye devam ettim. Zaten Buse gömleğimi düğmelerinden dolayı tek seferde açmıştı.
Düğmelerle cebelleşmemi görünce bir kahkaha atmış kendi düğmelerini çözmeyi başarmıştı. Bir dahaki öpücük bizi odama sürüklemişti. Artık iş işten geçmişti. Çünkü pantolonlarımız yoktu. Bir an nefeslenip onu dövmesinden öpmüştüm. İç çamaşırlarını atınca bir köşeye.
Buse "Deniz dur" diye fısıldadı.
O durumda aniden durup ona sıkıca sarıldım.
Sakinleştirmeye çalışırken birden üzerime çıkınca film koptu. Kimse bizi tutamadı.
.
.
.
.
Bittikten sonra o halimizle uyuyamayacağımızdan Buseyi kucağımda banyoya götürmüş beraber duş almıştık .
Duştan sonra saçlarını kendim kurulamış hatta kendim taramıştım.
Uyuması içinse benim en küçük tişörtlerimden birini vermiştim. Küçük dediğim. Tişört Buse nin dizlerine geliyordu altına iç çamaşırını giyip uyuyuverdi.
Şaçları benim şampuanımdan kokuyordu. Bu durum beni çok daha mutlu etmişti. Kaşık pozisyonunda uykuya daldım Buse ye sarılmak bile uyumam için iyi bir sebepti.
Sabaha karşı yine aynı kurtlu kabusla uyandım. Ve o an asıl şoku yaşıyordum rüyamdaki kurt Buse nin sırtındakinin aynısıydı.
Bütün gün bu dövmenin ne olduğunu anlamaya çalıştım.
İnternetten baktığımda sadece sanatçısınım adının Victor Gabraelya olduğunu buldum.
Kurtlar ve kurtadamlar hakkında safsatalardı gerisi.
.
.
Sabah kahvaltı için birşeyler hazırlayayım dedim.
Uzun süre masaya baktım. Bu hazırladığım masa mükemmeldi. Ama sanki özel birine hazırlanmış gibiydi.
Saate baktığımda geciktiğimi anladım. Fazla uyumuştuk.
Odama doğru giderken bir ağlama sesi duydum.
Ama bu Buse nin sesiydi. Ne olduğunu bilmeden hızlıca kapıya koşup içeriye daldım.
Aniden bana sarıldı.
"Tamam neler oluyor? Bana anlatabilirsin."
"S-sen gittin sandım. " bana bu kadar değer veriyordu. Bende yatağa oturup Buse yi kucağıma aldım.
" Teşekkür ederim. "
" Neden? " gülümsemesi içime huzur getirdi.
" Çünkü bana gerçekten değer veren nadir insanlardansın."
Bunun üzerine yüzü düştü. Tek yapabileceğim konuyu değiştirmekdi.
"Haydin yemeğe. "
Beraber kalkıp mutfağa geçtik.
" Sen bunları benim için mi yaptın. " başımla onayladım. Bir öpücük kaptım.
Yemeği yedik tam kalkacağız derken Buse nin gözleri değişmeye başladı. Bal rengine dönüyordu. Ani bir hızla kalkıp banyoya koştu. Tabi ben de arkasından
Ama gördüğüm manzara ile donup kaldım.
" Deniz uzak dur. "
Buse nin dişleri sivrilmeye ve kendisi dönüşmeye başladı. Resmen bir Kurtadam dı ya da bilemiyorum kurtkadın gibi.
Üzerime doğu gelmeye başladı. Bense şoktan kurtulmuş geriye doğru adımlar atmaya başladım. O da benimle beraber geliyordu. Soğuk duvarı hissettiğim an göğsüme aldığım bir pençe darbesiyle dünya kaydı altımdan resmen.
Gözlerinin içine bakıp "Buse lütfen sakin ol." diyebilniştim sadece.
Gözlerimin içine bakıp normal haline geldi.
Yarama bakıp
"Çok özür dilerim bu böyle olmamalıydı. İlk yardım çantası nerde " demeye başladı.
Hala şok içindeydim. Buse kurt tarzı birşey olmuştu. O an eniştemin konuşması aklıma geldi.
" O ucubelere katılması yasak... "
Bayılmışım
Arada rüya gibi birşeyler gördüm. Buse yi gördüm. Elini kesiyor kanını üzerime akıtıyordu. Aniden kalktım. Acıdı. Bu rüya değildi.
" Sen ne yapıyorsun? "
" O pençe zehirlidir. Senin canını yakmıyor mu? "
" Kafam güzelmiş gibi hissediyorum. "
Bir an kararsız kaldığını hissettim ama Bu sefer cevap vermedi. Zaten göğsümü
" Bu imkansız, bu acı normalde katlanılmaz olmalı. Zehrini almak için yapmam gerekiyordu. "
Kesik yerleri sarmaya başladım. Dudaklarına ufak bir öpücük koydum.
Ellerini sararken acıdan inliyordu. Benim için yapmıştı. Bu kadardı. Baktığımda saat 5 e geliyordu.
Beni odama kadar nasıl götürmüştü. Neyse ki üst kattaki banyoda bayıldım.
" Ayağa kalabilecek misin? "
Acım yavaş yavaş geçiyordu.
" Kalkarım ama biraz destek olursan önce bir balkona çıkıp sigara içmek istiyorum. "
" Sigaranı... "
" Efendim. " duymamış gibi yapmak en iyisiydi.
" Sigaran nerde diyorum. " elimi cebime vurup cebimde işareti verdim.
Balkona kadar çıkmama yardım etti tamam doğrulurken fazla acımıyor olabilir ama yürümek bir işkenceydi. Buse ye de fazla yüklenmek istemediğimden acıya katlanıyordum.
Balkonda tek bir koltuk vardı. Tabiki centilmenlik yapacak durumum yoktu ya
Oturup sigara yı çıkardım çakmağımı çıkarttım derken Buse nin ayakta fazla rahat edemediğini farkettim. Kolundan tutup kucağıma koyduğumda biraz yarama özen gösterip diğer tarafa doğru yaslandı.
Koltuk biraz uyumalık yer gibi göründü gözüme hatta sigaralarımızı içerken uyuyacak gibi oldum.
"Buse pizza söyleyelim hem hızlıda olur. "
"Ben aç değilim sen baygınken sıkıntıdan neler neler yaptım."
"Bana bir sandviç de yaparsın belkide uykum var ama açım lütfen. " ne yani acıkmış olamaz mıyım ben o bakışı hak etmedim.
" Başka ne istersin? " off
Taktik değiştirelim
" Tamam sen biraz dinlen ben yaparım kendime bir sandviç. "
" Tamam ben yaparım. "
İşte bu kadarr
