Yanlarına gittiğimde ikisi de şoktaydılar.
Buse nin omzuna elimi atıp sırıttım.
"İkiniz de sürümden ayrılıyorsunuz?"
Pençelerimi boyunlarındaki dövmenin üstüne koyup ince birer yara açtım.O dövme buharlaşmaya başladı.
Ellerimi ikisinin yanağına birden koydum. Burada birşey söylemem lazımdı. Aklıma gelen en piç cümleyi söyledim.
"Ne çevirdiğiniz farketmiyor. Sonuç olarak ikiniz de altımda inlediniz. "
Gülümsememi takıp. Odama yürümeye başladım. Aklıma gelen ikinci cümleyle arkamı döndüm.
" Zevkliydi... İyi geceler. "
Giderken mırıldandım.
" Bensiz ne kadar iyi olabilirse...".
.
.Odama geldiğimde bütün bu olanları Emre ye anlatmıştım.
"Bensiz ne kadar iyi olabilirse.... Hahhahah. Kanka bu halimle güldürdün ya beni. "
" Bu halimle derken? " elindeki bira şişesini salladı. Telefonunu da bana uzattı.
Bu
Bu imkansızdı. Fotoğrafta Demir in sürüsündeki çocuklardan biri ve kucağında gülümseyen, yarı çıplak ve o çocukla öpüşen bir Eda vardı." Ne desem bilemiyorum. Çok üzgünüm be abi. "
" Bir de sen düşün beni lan. Ben o kızın saçının teline dokunurken bin defa düşünen adamım. Bunu bana yaptılar lan. "sesi titrek ama öfkeli çıkıyordu.
" Ne yapacağız? Söyle şimdi odalarına girelim yaka paça ormana sürükleyelim. " elim titriyordu. Emre ninse kalbi..
" Yok be değer mi? " o sırada telefondan mesaj sesi geldi. Telefonu alıp mesajına baktım.
Mesaj Eda dandı.
" Uyudun mu? "Mesajı seslice okuduğumda Emre fısıldayarak " Uyuyabiliyor muyuz ki kardeşim? Senin de yaptığın gibi siktir git yaz. "
Aynen öyle yazıp telefonu kapattım.
.
.
" kardeşim yaşadıklarını biliyorum. O sadece başka biriyle olma ihanetini seçti. Yşadıklarınızın yalan olduğu fikrini aklından çıkart. Takmamaya çalış kafanı başka şeylere yoğunlaştır. Anıları atıyorsun. En ufak detayları bile. Gel bir hafta kafa dağıtalım. Hemen şimdi gidelim. Yarın okula gelir, senin arabanı alır çıkarız. "
.
.
.
Emre ile birlikte bizim bara gittik. Bütün gün içtik. Hatta neler oldu zar zor hatırlıyorum. Orhan orada işi kapmıştı. Bize bol bol içki yolladı.
Sabah erkenden kalkıp yola koyulduk. Emre nin keyfi biraz daha yerindeydiOkulun giriş saatinde Lamborghini Gallardo ile okul bahçesine giriş yaptık. İçeriden siyah deri ceket , siyah dar pantolon, beyaz tişört giyimli biz çıktık. Bilerek aynı giyinmiş olabiliriz. Sadece güneş gözlüklerimiz farklıydı.
"Kanka bak Eda konuşacaksan bitir gitsin. "
"Sanki başka ne yapacağım"
"Ne bileyim."
"Kanka kafamda bitirdim ben o işi sadece birkaç gün kafa dinleyelim. "
Arabanın kapısını kilitleyip okula girdik. Her zaman birlikte takıldığımız okulun bodrum bölümüne indik. İndidiğimizde karşımızda Eda, Su ve Buse oturuyordu. Etrafta beş-altı kişi daha vardı. Emre Edayı görür görmez etrafa hakim bir sesle bağırdı.