Sabah Selin hızlıca beni uyandırdı.. Derse girecekmiş...
Lan benim de dersim var tabi benim derslerim spor salonunda olduğu için üstümü giyiniyorum üzerine de bir çanta dolusu spor malzemeleri koyuyorum.Selin odadan bir öpücük verip kayboluyor. Ben de Emre yi aramak zorundayım.
Emre aranıyor.
.
..
Emre nerdesin?
.
..
Spor salonuna gidiyorum.
.
..
Mal herif spor eşyaların yanında mı?
.
..
Hemen geliyorum.
..
..
..Emre yi tanırım. Mutlaka koşuyordur şimdi. Bu arada ben de birşeyler atıştırayım.
Dolap tamamen boş sayılır. Atıştırmalık bol malzeme var ama kahvaltılık yok.Sonrada dolaptan ice tea çıkartdım. Çantamı omzuma atıp çerezleri kurcalamaya başladım. Hazır kek bulunca dünyalar benim oldu.
İki dilim çıkartdım. Tam yiyeceğim sırada Emre içeriye girdi.
" O kekler bana mı? Kardeşim benim."
" Kekler orada. İce tea dolapta. Kalk hazırla kendine "
Dememle bütün bir keki ağzına bastı.
" Hödö gödölümm"
Umursamadan kalan diğer kek parçasını yedim. İce tea yı Emre aldıpı için bir tane daha dolaptan aldım.
Botlarımı giyerken Emre de bana bakıyordu. Tabi kendisi rahat sporlardan ayrılamayan biri de
" Spora botlarla mı gideceksin? "
Kapıyı çektikten sonra gözlerimi devirdim.
" Çantada "
Ders başladı sayılırdı. Biz se Emre ile sallana sallana gidiyorduk.
Bir yudum daha aldıktan sonra karşıya baktım. Karşıdan Emre nin kavga zamanı öptüğüm kan emici kız geçiyordu.
Bana doğru baktı sonrasında gözleri büyüdü. Sinirle bakmaya başladı. Bu Emre ile bana kanemicilerin attıpı bakışlardandı.
Ama kızlar farklı bakıyordu genellikle..Emre ile hiç takmadan sohbete devam ettik.
Ders alanına gittiğimizde millet derse başlamıştı. Öğretmen ise bize en sert bakışlarından attı.
Kapını önünde bekliyorduk. Adamdan tam izin alırcasına bakış gelirken arkamdan birisi dokundu.
Bu o kızdı. Yol verdim. Sanki bir yere gidecekmiş gibi girdi. Hocayı görüp durdu.
" Üst katta soyunma odalarında üstünüzü giyinin. Yanınızda eşya getirmediyseniz şuan gidin. "
Neyse üçümüz beraber yukarıya çıktık. Odalar yan yana olduğundan, hatta oda aynı kabinler farklı olduğundan kızla aynı yerde sayılırdık.
Kabine girip üstümü tamamen çıkartıp spor üstümü giyindim. Tişört ve ayakkabı kabin dışında çantamda kalmıştı.
Dışarıda çantadan önce ayakkabıları çıkarttım. Ayakkanıları tam giyinmiştim ki o kız karşıma çıktı. Aramızda on santim-onbeş santim vardı.
Gözleri önce karın bölgeme doğru gitti. Tabikide kaslara bakıyor. Yüzüme doğru baktığında kendisinin de yüzü gülüyordu.
" Yüzüme bakman biraz zaman aldı. "
Bunu göğüslerine bakarak söylemiştim.
" Sende göğüslerimden gözlerini alamadın. "
Haklıydı.