Arabaya bindiğimizde Selin gaza yükleniyor benim gösterdiğim yerlerden gidiyordu.
" Beni çok korkuttun. İyi misin? "
Sadece kolumdaki acı geçmiyordu. Kolumu kaldırınca kanadığını fark ettim.
" Sen devam et. Ben hallederim. "
Selin gözlerini silip arabayı sürmeye devam etti. Tek yapmam gereken yumruğumu sıkıp kolumdaki yaraya odaklanmaktı. Kanın çekildiğini ve merminin avuç içime düştüğünü görünce rahatladım.
" Selin sen köşeye çek arabayı burada bizi farketmezler. Üstünü değiştireyim. "
" Nereye gideceğiz buradan? Sürekli olarak kaçmak olmaz."
" Birini avcılar takip eder ve üç gün içinde bulamazlarsa peşini bırakırlar. "
" Başkasını yollarlar. Kolay değil mi? "
" Amcam eski avcılardan.. Eğer kaçmayı becerirsek bir avcı kafilesinin daha gitmesine izin verilemeyeceğini söyledi. "
Arabayı köşeye çektiğinde Selin de dışarıya çıkıp çantayı karıştırdı.
" Bu silahlar nerden çıktı? "
" Sen uyurken birilerini aradım. " amcamın eski arkadaşları yardım ettiler.
Uzattığı tişörtü giydikten sonra sürücü koltuğuna geçtim.
" Savaşacak mıyız? "
Nasıl diyecektim?
" Onlar eğitimli askerler gibi. O yüzden benim bir süreliğine ortalıktan kaybolmam lazım. "
" Ben derken. Hayır sensiz hiçbir yere gitmiyorum. "
" Gitmek zorundasın. Çok tehlikeli. Bir saatlik yol kaldı. Sonrasında seninde gitmen daha iyi olur. "
" Asla yalnız bırakmam."
" Sevdiğim kadın.. Adamlardan kurtulmak için Kıbrıs a gideceğim. Bir saat sonra arabayı havaalanındaki bekleyen kurtlardan birine vereceğim. Sonra da gideceğim. Benimle gelmek ister misin? "
Duyduklarının ardından bir tek söz söylemedi sadece dudaklarıma evet anlamında bir öpücük bıraktı.
Yol boyunca nasıl bu işi tatile çevireceğimiz konusunda bir sürü şey söyledi. Asıl derdinin konuyu değiştirmek ve beni biraz rahatlatmak olduğunu anlasam da hiçbir şey belli etmeden konuşmaya devam ettim.
Havaalanının yanında çantayı da sırtlayınca bana baktı.
" O kadar şeyi nasıl içeriye sokacaksın? "
" Amcamı seviyorum diyeyim. "
Kapının önündeki adamı görünce en başta selamlaştım ve çantayla arabanın anahtarını verdim.
" Uçağa binerken dikkatli olun. Doğan biletlerinizi bile aldı. Çantayı sana inişte biri verecek. Sen havaalanından çıkınca.. " uzattığı biletleri alıp el sıkıştık.
" Teşekkür ederim. "
" Doğan ın yeğeni benim yeğenim sayılır. Kan kökeni için can verilir. "
Adamın yanından gülümseyerek ayrıldık. Uçağa binerken aklıma telefonların sim kartlarını çıkarmak geldi.
" Sim kartını çıkarmalısın. "
" Peki canım. Neden? "
" Takip edilme imkanı var. Orada olduğumuzu bilmeseler daha iyi olur."
Uzun uğraşlar sonucu kartını çıkarttı. Kendi kartımı da uzattım. Saklama konusunda epey iyiydi.
" Bu arada Emre nin seni vurduğu kaydın olduğu ufak cd vardı ya. Onu hala saklıyorum. "
