My King

3K 167 3
                                    

Multimedia ya bakınız please
--Selin in Bakış Açısı - -
Deniz in gösterdiği fotoğraf çok tatlıydı.

Her zaman bir Queen dövmesi istemiştim. Şimdi yanımda King de vardı.

Gözlerinin içine baktım. Sanki o gri gözlerde kayboldum sandım.

Deniz in en sevdiğim yönü tamamiyle çılgın olmasıydı. Saçlarının o uçlarının mavi olması mesela. Yada sürüsünün dövmesini boynuna yaptırması.

Aslında ben de mi değiştirseydim? Aklımda saçlarımı kül grisine boyamak vardı. Şimdi o dövme de takıldı.

Tamam etrafında çok fazla kız var ama o benimle dövme yaptırmak istedi. Ya bir ara yüzük alıyor sandım.
Ha... Evlenelim dese evet derim. Kendimden korkuyorum.

Bir gülüyor mesela geçen gün kalbim durdu sandım. O kadar mı güzel olur. O gamzeler.. Beni sevdiğini söyledi......
Bilmiyorum.... diğer kızlarla yaptıkları umrumda değil tabi.
Ama bir kızla görsem kafasını dişlerimle koparırım o ayrı.

Deniz kafamı allak bullak eden, yakışıklı, sarışın,
Anlatırken içim bir hoş oluyor.

Bir öpüşü var mesela.. Hayatımdaki en güzel öpücük. Fazla öpmüşlüğüm var diye demedim.. adam öperken duygulanıyorsun. Ağlamak gibi değil.
Aslında ne gibi olduğunu da bilemiyorum.
Çok farklı.
.
.
" Selin orda mısın? " o an kendime geldim

" Biraz dalmışım da. "

" Selin beş dakikadır aynı yere bakıyordun."

"Amann boşver de bende bir poşet var da bu poşeti motorun neresine koyacağız. "

" Şurada nike var ya. Oradan bir çanta alırız. Hem bana da lazımdı. "

Deniz bugün harcamaları dibine kadar yapmıştı zaten.
İçeriye girdiğimizde Deniz le çantalara doğru yöneldik. Siyah takıntı oldu bunda da. Ama yakışmıyor da değil.
Siyah çantalardan bir tanesini seçip uzattığımda çantayı alıp gülümsedikten sonra ödemeyi yapmaya gitti.
Çok rahat biri ya.
.
.
.
--Deniz in Bakış Açısı - -
.
.
.
Motora bindiğimizde nereye gideceğimizi sordum. Saat daha erkendi. Aslında akşam veya akşamüstü denilebilecek türden bir zamandı.
Selin in verdiği cevapı beni gülümsetmeyi becerdi.

" Acıktım ben. Eğer senin dediğin bir yere gidersek mezeden başka birşey yiyemeyiz. En iyisi sahilde çok iyi bir tostçu biliyorum. Sana tarif ederim. "

" Kasklar var ve motor sesli. Anlayacağın tarif edemezsin. "

" Çık o zaman ben sürecem. " haa!!

" Sen ciddi misin? " ben şok oldum tabi.

" Çekil. "
.
.
.
Bir motor sürüyor. Kendimi bir ayrı hissettim lan. Benim kadar iyi değil. Onun nedeni de chopper kullanmanın biraz daha alışıldık ötesi olduğundan.

Sahildeki tost yiyeceğimiz yere geldiğimizde de adam Selin le selamlaştı.

" Kızım ne yersiniz ne içersiniz? "

" Abi iki çay içelim tostlar gelene kadar. Tostlar da herbişiyli olacak. " deyip göz kırptı. Herbişiyli nedir ya?
.
.
Karşılıklı taburelerde oturup çay içeceğim bir kızla tanışmak çok farklı. Çok iyiydi.

Tostlar geldiğinde neden herbişiyli dediğini yeni yeni anlıyordum.

Her türlü malzeme var ama çok lezzetli.
.
.
..
..
Tostu yiyip sahilde yürüyüşe başladık.

Kurt Okulu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin