NOT: MEDİADAKİ KERİM. İYİ OKUMALAR BEĞENİ VE YORUMLARINIZI EKSİK ETMEYİN İNŞALLAH:)
KERİM
Bütün gün başımın ağrısından ölmüştüm. Uzun süredir üzerinde çalıştığım davanın dosyasını tekrar tekrar inceledim en ufak bir detayı kaçırmamak için. Ama başımdaki ağrı artık dayanılmaz bir hal alınca dosyadan başımı kaldırıp bir ağrı kesici almak için odamdan çıkıp kantine doğru ilerledim. Koridordaki sesler başımın daha çok artmasına sebep oldu. Koridorun sonunda hararetli bir tartışma vardı. Kim bilir nerelerden kimleri toplamışlardı gene. Tam o tarafa doğru ilerlerken koşarak bu tarafa doğru gelen kızı ve arkasından gelen iki polis arkadaşı gördüm. Saf mıydı bu kız bu kadar polisin içinden kaçabiliceğini mi sanıyordu. Kız bir ara arkasına bakıp koşmaya devam edince önüne geçip durdurdum. Hızla bana çarpınca yere düşmüştü. Ağzından ufak bir inilti çıktı ama çok bir şey olmadığı belliydi. Arkasından koşan polisler yanımıza gelip yerden kaldırdılar. Kız ise sinirli bir şekilde bana bakıyordu. Bende sinirliydim çünkü başım çok ağrıyordu
"Hayırdır yolculuk ne tarafa hanımefendi "dedim alaycı bir ifadeyle. O arada lafa polislerden biri girdi
"Özür dileriz başkomserim biranda kaçtı elimizden"
"Bu işin özürü olur mu Edip. Merkezin içinde kovalamaca oynuyoruz. Dikkatli olun biraz"dedim. Kiz ise hala debeleniyordu
"Ya bırakırsanız ya beni. Niye getirdiniz beni buraya"
"Arkadaşlar turist rehberi ya size gezi hazırlamışlar turistik. Merkezimizin en tarihi yerlerini gezdirecekler size. Ilk olarakta nezarethanelerden başlayın isterseniz. Oranın manzarası enfestir."
"Aman ne komik ne komik. Sen harcanıyorsun burada gidip stand up şovu yapsana . Hem siz benim kim olduğumu biliyorsunuz."
"Hah işte en sevmediğim soru. Sirf bu soruyu sorduğun için seni daha fazla misafir edicem burada"
"Buna hakkın yok tamam mı?"
Diye bağırdığı anda zaten saatlerdir başımın içinde çalan davullara birde zurnalar eklenmişti tam düğün alayı olmuştu. Dişlerim ile dudaklarımı ısırıp gözlerimi kapattım bir kaç saniyeliğine daha sonra açıp sinirle kıza bir adım yaklaştım.
"Bana bak benim başım çok ağrıyor. Ve benim başım ağrıdığında acayip sinirli olurum. Ha diyeceksin ki bana ne bundan ben sinirli oldum mu hıncımı nereden çıkaracağım hiç belli olmaz. O yüzden şimdi burada bana hukuk dersi vereceğine yerinde olsam paşa paşa yürürdüm. Yoksa olacaklardan sorumlu olmam. Edip götürün şu hanımefendiyi nezarethaneye."
dedim. Kız söylediklerime inanmış gözleri kocaman olmuştu korkudan. Sesi bile çıkmamıştı edip onu nezarete götürürken. Yapmazdım tabi ki öyle bir şey asla ama bu kızı susturmanın tek yolu buydu çünkü başım gerçekten çok ağrıyordu. Kantine geçip hasan dan bir tane ağrı kesici isteyip içtim. Hazır ara vermişken bir bardak çay iyi gider diyip çayımıda içtikten sonra dosyaya devam etmek için odama geçerken Ediple karşılaşmıştım. Zavallı ben iki dakika dayanamımışken o kim bilir ne kadardır uğraşıyordu o kızla. Edip yanımdan geçerken başıyla selam verip giderken durdum onu. İçimde uyanan sebepsiz merakla
¨az önce ki kız ne yapmış. Neden getirdiniz¨
¨ kavga çıkarmış komiserim. Beyoğlunda bir barda 3 tane korumanın kafasında şişe kırmış¨dediği anda keyifli bir kahkaha atmıştım. Belliydi zaten onun ne baş belası olduğu. Küçücük cüssesiyle 3 adamın hakkından nasıl gelmişti merak etmiştim doğrusu. Keyifle kahkaha atarak odama giderken Edibin ise şaşkın bir şekilde arkamdan baktığıma emindim. Odama girdiğimde odanın içinde çalan telefonumu aramaya başladım. Elime aldığımda ise arayanın annem olduğunu görünce hemen cevapladım yoksa tüm gün neden,nasıl gibi sorulara maruz kalacaktım. Bazen aslında sorgusuna girdiğim konuşturamadığım adamları birde anneme mi sorgulatsam diye düşünmüyor değilim. Yemin ediyorum iki dakikada bülbüle dönerlerdi adamlar. Bu düşünceyle daha bir keyifle gülmüş telefonu açmıştım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK-I PERVANE (aşk-ı derun 2)
SpiritualAŞK-I NEY SERİSİNİN DEVAMIDIR.. Ateş mi ? Yakmazdı onu bilirdi. O ateşle kavrulalı çok olmuştu.. Korkmak mı? Asla... Ateşin aşkına düşen pervane korkar mıydı yanmaktan... O zaten o gün yanmıştı.. Ateşte benim pervanede.. Yananda benim alevde... Ateş...