NOT: YENİ BÖLÜMÜMÜZ HAZIR. BU BÖLÜM TÜM YUSUF BİLALİ VE ONUN ŞİİRLERİNİ ÖZLEYENLERE OLSUN. MEDİADAKİ ŞİİR YUSUF BİLALİN OKUDUĞU ŞİİR VE İŞARETLİ YERDEN İTİBAREN DİNLEMENİZ TAVSİYE EDERİM. İYİ OKUMALAR...
Tüm gece yerimde dönmüş durmuştum. Nereye gideceğimizi deli gibi merak ediyordum. Sabah erkenden uyanıp duş aldım. Üzerime geçen esma hemşire ile çıktığımızda bana zorla aldırdığı beyaz saten yakası taşlı gömlek ve altıma dar paçalı kotu giymiştim. Ayaklarıma beyaz babetlerimide geçirdim. Yatağıma oturup beklemeye başladım. Doktor yarın kendisinin gelemeyeceğini saat 9 da bahçede beklememi . Başka birinin gelip alacağını söylemişti. Saat 7 30 olmuştu bir süre dışarıyı izledim. Kapı çalıınca yüzümü kapıya dönüp
"Buyrun"
dedim. Esma hemsire her zaman ki gibi kahvaltı tepsisi ile içeri girmişti. Bende ayağa kalkıp ona doğru döndüm. Beni hazırlanmış bir şekilde görünce yüzünde memnuniyetle bir gülümseme oluştu
"Hayırdır"
"Doktor bey ödül olarak beni bir yere götüreceğini söyledi. Onu bekliyorum"
Esma hemşire yüzünde bu sefer bir şeyler ima etmeye çalışır bir gülümsemeyle
"Hıım."
Dedi. Onun bu davranışından bir şeyleri yanlış anladığını anlayıp"sadece ödül için "
Esma bu sefer daha bir keyifle gülümseyip
"Tamam canım birşey demedik. Dur bende sana bir ödül vereyim. Gerçi benimki doktor beyin ki kadar kıymetli olmaz ama"deyip gülümseyerek kapıya yönelirken. Bende sahte bir sinirle ona kızıyordum. Birkaç dakika sonra elinde küçük bir çantayla gelip önümde durdu. Bense meraklı gözlerle ne yaptığına bakıyordum. O da anlamış olacak ki
¨ee böyle gitmiceksin demi. Hafif bir makyaj yapalım¨ dediğinde yüzüme uzattığı elini tuttum
¨hayır istemiyorum¨
İstemiyordum gerçekten onun için böyle süslendiğimi düşünmesini istemiyordum. Önceden olsa belki kat kat yapardım makyaj ama şimdi hiçte cezbedici gelmiyordu. Esma yüzme bakarak
¨merak etme çok yapmıcam sadece yüzüne biraz renk verelim. Yüzün çok soluk görünüyor¨deyip elindeki aynayı bana uzattığında yüzümü inceledim. Gözlerimin altındaki morluklar kısmen gitsede bir kısmı kalmıştı. Gözlerimin sönmüş feri yerine gelmiş parlıyordu. Hatta yıllar sonra ilk defa gözlerimin bu kadar güzel olduğunun farkına varmıştım. Beyaz olan tenim dediği gibi iyice beyazlamıştı buda bana yorgun bir görüntü veriyordu. Esmanın elini bırakıp
¨tamam ama çok az. Belli olmucak¨dediğimde
¨peki¨ diyip çantadan pembe bir allık çıkarıp yanaklarıma sürdü. Siyah göz kalemini hafifçe gözlerime sürdü ve rimelle kirpiklerimi kıvırdı. Tam eline bir ruj almıştı ki¨onu istemiyorum¨deyip durdurunca ¨tamam¨diyip tekrar çantaya koydu. Gerçekten belli belirsizdi sadece yüzümün o solgun haline biraz renk gelmişti.
Esma işini bitirince odadan çıkınca bende tepsideki kahvaltıdan birkaç parça alıp çayımdan içtim. Saate baktığımda çoktan 9 a geliyordu. Tepsiyide alıp odadan çıktım. Tepsiyi kapıdaki servis arabasına koridorda ilerledim. Hemşire bankosuna geldiğimde esma orada oturuyordu. Beni görünce hızlıca yanıma gelip
¨hadi bakalım iyi eğlenceler¨ deyip bana sıcacık bir şekilde sarıldı. Onun kadar olmasada bende ona içten bir şekilde sarıldım. Bir an gözüm karşıdan gelen doktora takılmıştı. Bayan bir doktordu gelen daha önce görmediğime emindim. Bize tuhaf bir şekilde bakıyor ve hızlıca üzerimize doğru geliyordu. Bir ara onun bakışlarıda beni bulunca yüzü tuhaf bir hal almıştı. Sanki tiksinir gibi. Esma kollarını benim boynumdan ayırmış bana bir şeyler söylerken bense karşıdan gelen kadına sabitlemiştim bakışlarımı. Nedense tuhaf bir şeyler hissetmiştim bu kadında. İyice yanımıza yaklaşıp durduğunda bana hiç bakmadan esma ya seslenmişti. Esmanın arkası dönük olduğu için onu görmemiş hemen yüzünü o tarafa dönmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK-I PERVANE (aşk-ı derun 2)
SpiritualitéAŞK-I NEY SERİSİNİN DEVAMIDIR.. Ateş mi ? Yakmazdı onu bilirdi. O ateşle kavrulalı çok olmuştu.. Korkmak mı? Asla... Ateşin aşkına düşen pervane korkar mıydı yanmaktan... O zaten o gün yanmıştı.. Ateşte benim pervanede.. Yananda benim alevde... Ateş...