Karar

1.5K 219 7
                                    

NEFES

Son günlerde sık sık yaptığım gibi camı açıp önüne geçmiştim. Hem ciğerlerime bol bol temiz hava dolduruyor hemde gelen geçeni izliyor rahatlıyordum. Bu hafta Talha bir seminer için Antalyaya gitmişti. Bizde Esma hemşire ile bol bol vakit geçirmiştik. Arada bahçeye çıkıyor oturuyordum gökyüzün izliyordum rahatlıyordum. Aslında onlarda kaldığım gece fark etmiştim uzun zamandır gökyüzüne bakmadığımı. Bahçede oturduğum bir gece biranda yanımda Hira ve Selvayı görmüş çok şaşırmıştım. İkisi birden yanıma gelip bana sarılınca ne yapacağımı bilmez bir şekilde öylece kalmıştım. Şaşkınlığı üzerimden attıktan sonra bende onlara sarılmıştım. Birkaç gece daha aynı süprizleri yapmışlar beni ziyarete gelmişlerdi. Hatta beraber dışarı gezmeye bile çıkmıştım. Ve tüm bunlar uzn zaman sonra beni ilk defa mutlu etmişti..

Tüm bunları düşünüp aynı zamanda insanları izlemeye dalmıştım. Odanın kapısı hızla açılıp aynı hızla kapatılınca ne olduğunu anlayamamış yerimden sıçramıştım. İçeriye giren doktoru gördüğümde ne oluyor der gibi baktığımda o ise benimle hiç ilgilenmemiş eline aldığı dosyamı incelemeye koyulmuştu. Bu doktor geçen Esma hemşireyi azarlayan doktorun ta kendisiydi. Ben sinirle onu incelerken o ise yüzüme bakmadan

"Bir yanlışlık var"

dedi. Kadının bu kadar umursamaz davranması sinirimi bozmuştu

"Bencede bir yanlışlık var mesala sizin şuan bu odada olmanız gibi"

dediğimde bakışlarını kaldırıp bana baktı. Bakışlarındaki alaycı ifadeye birde alaycı bir gülümseme ekleyince bende kızgın bakışlarımı ona diktim

"Hangi odaya girip hangi odaya girmeyeceğimi size soracak değilim. Hem zaten asıl yanlış olan sizin bu odada olmanız"

"Pardon neymiş yanlış olan"

"Çünkü burası hastane amatem değil. Olmanız gereken yeri bilmediğiniz geçen günkü küstahlığınızdan belliydi zaten"

dediğinde yüzümde sinirden bir gülümseme oluşmuştu. Bir adım yanına yaklaşıp sinirle kavrulan gözlerimi üzerine dikip

"Sizi rahatsız eden benim burada olmam mı yoksa hak ettiğiniz cevabı hazmedemeniz mi?"

Bu sefer onun sinir olduğu her halinden belli oluyordu

"Acınacak haldesin. Ne sanıyorsun iki gün burda olunca temizlendiğinimi? Buradan çıkınca aynen devam demi"

Duyduklarımla kala kalmıştım. Bir insanın dili zehir saçar mıydı. Şu an karşımdaki kadın diliyle zehir saçıyordu. Ama bilmiyordu söyledikleri bir insanı nerelere götürebilir. Canım yanmıştı her seferinde gerçeklerin bu şekilde yüzüme çarpılacak düşüncesi gözlerimi doldurmuştu ve bu kadının karşısında gözyaşlarım benden izinsiz akmaya başlamıştı. O an bağırdığımın bile farkında olmadan yüksek sesli bir şekilde tek bir cevap verebildim

"Asıl acınacak sizsiniz biliyormusunuz ben temizlenmeye çalışıyorum doğru ama siz ne kadar kirli olduğunuzun farkında bile değilsiniz o yüzden asıl ben size acıyorum"

Verdiğim cevapla iyice sinirlendiği büyüyen göz bebeklerinden anlaşılıyordu. Ve o an yüzümdeki acıyla kalmıştım. Gerçekler zoruna gitmiş olacak ki sinirle tokat atmıştı bana. Elimi yanağıma doğru götürdüğümde kafamı yere eğmiştim. Canım yanıyordu ama yediğim tokattan değil duyduklarımın açısındandı. Gözyaşlarım yanaklarımdan süzülürken biranda arkamdan gelen kızgın sesle kafamı kaldırdım. Karşımda gördüğüm kişi ile şok olmuştum. Talhaydı bu ve şuan gözlerinden siniri belli oluyordu ve şuan o sinirin hedefi karşımdaki doktordu. Hızla yanıma gelip

AŞK-I PERVANE (aşk-ı derun 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin