Elif gibi dimdik

1.9K 232 20
                                    

Not: oldukça uzun bir bölüm hazırladım. umarım beğenirsiniz. yorum ve beğenilerinizi eksik etmeyin. iyi okumalar

2 hafta geçmişti koskoca 2 hafta. Tedavi olmayı kabul ettiğimden beri küçük küçük krizler yaşamıştım ama hepsini atlatmıştım. Vücudum daha büyüğüne ne zaman tepki verir bilmiyordum. Daha öncekiler gibi değil sanki bu sefer farklı olacaktı. Sanki bu sefer başaracaktım. İlk defa içimde beni başaracağıma inandıran bir his vardı yada ben inanmak istiyordum. Yataktan doğrultup cam kenarına geçtim sokaktan geçen insanları izlemeye koyuldum. Nasılda herkes bir koşuşturma bir heyecan içindeydi. Sanki Herkesin yetişmesi gereken bir yer varmış gibi. Bir süre dışarıyı izledikten sonra dolaptan eşyalarımı aldım. Aslında hiç eşyam kalmamıştı zaten evden kaçarken yanıma bir şeyde almamıştım. Elimdekilerle banyoya ilerledim. Aynadaki yüzüme bakınca mutlu olmuştum gözlerimdeki çökükler düzelmiş sanki yüzüm daha daha bir renklenmişti fakat saçlarım o kadar ilacın etkisiyle çok kötü olmuştu. Birkaç dakika kendimi izledikten sonra kendimi sıcak suya bıraktım. Sıcaklık tüm bedenimi sarmıştı.Su aktıkça sanki bendeki tüm kötülükler akıyordu üzerimden. Rahatladığımı temizlendiğimi hissediyordum. Duştan çıkıp üzerimi giyindim. Saçlarımı toplayıp yatağıma oturdum ve tekrar dışarıyı izlemeye koyuldum. Birkaç dakika sonra çalan kapıyla döndüğümde içeriye Esma hemşire girmişti. Benimle hastanede bir tek esma hemşire ve doktor Talha ilgileniyordu onun dışındakiler karışmıyordu. Zaten bir tek bu şartla kabul etmiştim burada kalmayı. Esma hemşire çok iyi biriydi benimle aynı yaştaydı ama oldukça olgun biriydi. Hareketleri konuşmaları çok saygılıydı karşısındaki insanı önemli hissettiriyordu. Yüzünde kocaman bir gülümseme ve elindeki tepsiyle yanıma yaklaşınca içimden keşke bende onun gibi sıcak ve samimi gülerek bakabilsem diye geçirdim. Ama bunu yapmam baya zaman alacaktı. Bende yüzümde ufak bir tebessümle ona karşılık verince elindeki kahvaltı tepsisini masaya bıraktı. Bana dönüp

"Günaydın Nasılsın bugün "
"Iyiyim"
"Bencede bugün çok daha iyi görünüyorsun"
"Teşekkürler"
"Kahvaltını buraya bıraktım ettikten sonrada bu ilaçları alırsın olur mu? Bir şey olursa ben buralardayım. Afiyet olsun" deyip kapıya doğru ilerlediğinde aklıma gelen şeyle durdurdum onu
"Esma hemşire"
"Efendim"
"Ben şey diyecektim. Benim bazı şeyler almam gerekiyor. Bu yüzden dışarı çıkmam lazım
"Dediğimde birkaç saniye düşünür gibi bekledi sonra
"Ben bugün öğleden sonra izinliyim. Doktor beyle konuşalım eğer izin verirse beraber gidelim hem benimde alacaklarım vardı o bahaneyle bende alışveriş yapmış olurum."
"Zahmet olmasın "
"Olurmu hiç. Yanlız benim simdi hastaları gezmem gerekiyor doktor bey uğrarsa sen konuşursun olurmu"
"Tamam"
Esma hemşireyle anlaştıktan sonra odadan çıktı. Aslinda benimle gelmesi beni çok mutlu etmişti yanımda biri olursa daha mutlu olacaktım. Kendimi daha güvenli hissedecektim. Kahvaltımı yaptıktan sonra ilaçlarımı içtim. Canım sıkılmış tı odada oturmaktan. Biraz koridorda yürümek iyi gelecekti. Yerdeki terliklerimi ayağıma geçirip yürümeye başladım. Koridora çıktığımda yavaş yavaş yürümeye başladım. Koridorun sonuna geldiğimde odalardan birindeki tabela dikkatimi çekmişti. Kapıda Talha 'nın adı yazıyordu biran esma hemşireyle konuştuklarım aklıma geldi. Öğlen olmuştu ve ben izin almayı unutmuştum o da bugün uğramamıştı odasına girip alabilirdim. Kapının önünde birkaç saniye bekleyip çaldım ses gelmesini beklemeden girmiştim. Aslında beklemem gerektiğinin farkındaydım ama o anın şaşkınlığı ile girmiştim. İçeri girdiğimde doktoru görmemiştim önce aonra masanın arkasındaki hareketlilik dikkatimi çekince biraz daha yaklaşıp baktım. Ne yaptığını farkettigimde ise şaşırmıştım. Namaz kılıyordu başında beyaz tekkesi yere serdiği seccadesine görünce öylece kalmış onu izliyordum. Şaşkınlığı üzerimden atınca çıkıp çıkmamak konusunda kararsız kalmıştım rahatsız olup olmayacağını düşünmüştüm. Birkaç adım geriye attığımda ise ya birisi içeri girerse benim gibi diye düşünüp iç güdüsel olarak kapıya yönelip sırtımı dayadım. Böylelikle birilerinin içeri girmesini engelleyebilirdim. O namazını kılarken ona bakmak istemiyordum. Sanki onun huzurunu bozacak bütün bu manevi havasını dağıtacağımı düşündüğümden bakışlarımı yere sabitlemiştim. Namazını bitirdiğinde ellerini açıp dua etmeye başladığında nedense gözlerim dolmuştu. Kim bilir kimler için dua etmişti ,neler istemişti. Ne kadar kötüydü insanın kendisi için dua bile edememesi dileyeceklerinin olmaması. O an sadece onun dualarına amin demek gelmişti içimden belli belirsiz dudaklarımdan amin kelimesi dökülmüştü. O ise namazını bitirmiş seccadesini topluyordu. Eli Kafasındaki takkesine giderken biran gözümün önüne bir görüntü gelmiş silik bir görüntü ama ne olduğunu anlayamamıştım ama o görüntünün ona ait olduğuna emindim. Gözlerimi açıp kapadığımda karşımda bana bakan gözleriyle karşılaşmıştım. Gözlerimi açtığımı görünce hemen elindeki seccadeyle uğraşmaya ve bana bakmadan konuşmaya başladı

AŞK-I PERVANE (aşk-ı derun 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin