Not: Bu bölüm wattpad tarafından silinmisti. Tekrar yazdım bölümü..Hafiften esen ılık rüzgar iliklerime kadar üşümeme neden olmuştu. Üzerimdeki hırkaya biraz daha sıkı sarılmıştım. 2 haftada ne kadar çok şey değişmişti hayatımda tek tek geçiyordu aklımdan.
O gün Aylin hanımla kavga etmiştik ve Talha da hiçbir şey söylemeden gidince üzülmüştüm ve buradan sessiz sedasız gitmenin çok iyi olacağını düşünüp gitmeye karar vermiştim. O gün bütün gün kötü hissetmiştim kendimi. Gece geç saatte bahçeye inip banklardan birine oturdum. Sessizce geceyi dinlemeye koyuldum bir ara gözlerimi kapatıp yaşların akmasına izin vermiştim. Biran yanımda duyduğum sesle hemen açmıştım gözlerimi. Kafamı çevirdiğimde Talha yı yanımda görmüştüm.
¨ağlamak iyidir insanı temizler. Ama herkesin dediğinde göz yaşı dökersen kendin yıpranırsın¨
¨herkes benim gözyaşımı akıtmak için el birliği yapınca engel olmak pekte kolay olmuyor¨
¨neden izin verdin sana öyle davranmasına¨
¨neden izin vermeyeyim haklı değilmiydi. Ben sana en başından söylemiştim bunların olacağını biliyordum ben¨
¨haklı falan değil. Sen çabalıyorsun ama onlar tüm bunları görmeyecek kadar kör¨
¨benim çaba göstermem asla geçmişimi değiştirmiyor doktor. ve ben artık burada durmak istemiyorum devam edemicem . en kısa sürede ayrılıcam hastaneden¨
Söylediğim sözle boşluğa diktiği gözlerini yüzüme çevirdi. Gözlerinde öfke vardı şuan anlayabiliyordum ama korkmuyordum. Aynı cesaretle bende onun gözlerine diktim gözlerini. Birkaç dakika hiç bir şey söylemeden ölece baktı bana. İlk defa bu kadar uzun bakıyordum gözlerine. Sonra sinirle konuşmaya başladı ama duraksayarak konuşuyordu sanki kafasında kelimeleri tartar gibi,özenle seçer gibi
¨gitmek mi istiyorsun? Sırf birileri sana inanmadı diye sırf birileri sana başaramazsın dedi diye. Peki benim söylediklerimin hiçbir önemi yok mu senin gözünde. Ben sana inandığımı söyledim defalarca buna rağmen her fırsatta gitmeyi istedin. Dediğim gibi başardın ama gene gitmek istiyorsun. Tamam git o zaman izin veriyorum. Ben seni bu kadar önemserken beni önemsemiyorsan onları haklı çıkar ve git¨
Sözünü tamamladığında arkasına bile bakmadan hızlıca kalkıp gitmişti. Bense duyduklarımla öylece kalmıştım. Beni önemsediğini söylemişti. Iyide neden önemsiyordu Saatlerce oturmuş ve düşünmüştüm sonuna kadar haklıydı söylediklerinde. O benim başarabileceğime benden çok inanırken ben her fırsatta ona kızmış, üzmüştüm genede pes etmemişti. Bu sefer sabredecektim onun için sabredecektim.
Sabah erkenden uyanıp kahvaltımı yaptım. Esma hemşire ile biraz sohbet ettikten sonra Hiranin bana hediye ettiği kitabı okumaya başladım. Çalan kapı ile kafamı kaldırdığımda içeri Talha girmişti. Başıyla selamlayıp yanıma doğru geldi" iyi günler. Nasılsın bugün "
"Iyiyim sağolun "
Birgün önce bana söylediklerinden dolayı kızgın olduğunu düşünsemde onun böyle davranması beni mutlu etmişti kendimi daha rahat hissediyordum şuan
" Farkındaysan tedavin artık bitti. Zorlu süreci atlattın. Bundan sonrası artık tamamen senin iradenle ilgili olan kısım o yüzden yarın buradan ayrılıyorsun "
Duyduğum cümle öylece kalmıştım. Ayrılıyor muydum? Evet bunu istemiştim ama şimdi böyle birden olunca üzülmüştüm genede ona belli etmeyecektim. Nede olsa onu buna zorlayan bendim. Ben tüm bunları düşünürken o konuşmaya devam etti.
"Aslında bu konuşmayı Hira yapacaktı ama onun bugün bir işi olduğundan gelemedi. Aslında biz seni oylece bırakmak istemedik. Annemler uzun zamandır kafede yanlarına birini istiyorlardı bizimde aklımıza sen geldin. Yani kendine bir düzen kurana kadar en azından. Hem insanlarla iletişim içinde olursan biraz daha kolay atlatırsın bu süreci. Tabi istersen istemezsen başka bir iş de bulabiliriz. İstermisin kafede çalışmak "
Cümlesini tamamlarken bense gözyaşlarım dolu bir şekilde onu izliyordum. O ise cevap beklercesine bana bakıyordu. Bense ağzımı açsam ağlayacak haldeydim. Sadece başımı evet anlamında sallamıştım.
"Tamam o zaman yarın sabah Hira gelip alıcak seni"
diyip odadan çıktığında benimse yanaklarımdan yavaş yavaş akıyordu
Ertesi sabah Hira beni hastaneden alıp kafeye getirdi. Ilk gün sadece ufak tefek işler yapmış onları izlemiştim. Ilerleyen günlerde yavaş yavaş herşeyi öğrenmeye başlamıştım. Mina teyze , yeşim teyze ve hakan amca bana bu konuda çok yardımcı oluyorlardı. Birde Asef vardı ama o sadece hafta sonları geliyordu. Tıp fakültesi son sınıfta okuyordu ve dersleri yoğundu bu yüzden zaten yanlarına birini daha almak istemişlerdi. Ilk geldiğim gün nerede kalacağımı düşünürken ben onlar benim icin herşeyi hazır etmişlerdi. Mina teyzelerde kalıyordum Talha 'nın kendi ayrı evi olduğu için orada kalıyordu. Sadece Hira ve onlar kalıyordu banada Hira 'nın yanındaki odayı hazırlamışlardı. 2 hafta işle ev arasında geçiyordu. Bazen iş çıkışı Hira ve Talha yardıma geliyorlardı. Bugün kafe baya kalabalıktı akşamda hepimiz beraber yemek yemiştik. Birkaç ay öncesinde tüm bunların olacağını söyleseler gülerdim. Ama şu an hepsi rüya gibiydi benim için.
Gözlerimi kapatıp mis gibi havayı içime çektiğinde yanımda beliren siluetle biran korkmuştum ama gelenin Talha olduğunu görünce rahatlamıştım. O da korktuğumu fark edince"Özür dilerim korkuttum sanırım. Oturabilir miyim?"
"Tabi buyur biran boş bulundum sadece"
Bankın diğer köşesine geçip oturduğunda gözlerini boşluğa çevirip bakmaya başladı bende aynı şekilde boşluğa baktım onun gibi. Bir sure sessizce oturduktan sonra sessizliği ilk bölen o oldu
"Nasıl alışa bildinmi işine "
"Evet alıştım. Sağolsunlar zaten çok yardımcı oluyor herkes. Ben korkmuştum o gün sen gidiyorsun dediğinde"
"Neden korktun"
"Yani tekrar tek başıma kalacağım için. Gene aynı yere dönmekten korktum. Teşekkürler beni bırakmadığınız için "
"Bunu için teşekkür etmene gerek yok ben sana bir söz verdim ve sonuna kadar yanında olucam"
Dediğinde bense cevap vermeden karanlığı izlemeye başladım. Doğru bana verdiği sözden dolayıydı tüm bu yaptıkları başka ne olmasını bekliyordum ki.
Bu sefer gözlerimi gökyüzüne çevirdiğimde kayan bir yıldız görmüştüm ve biran sesli bir şekilde" yıldız kaydı "
dedim ve devam ettim
"Biz küçükken yıldız kaydı mı dilek tutardık hep. Gerçi o zaman dileklerimiz belliydi büyüdükçe onlarda büyüdü. Hadi sende birşey dile"
Dedim yüzümü Talha ya döndürdüğümde birkaç saniye yüzüme baktı dikkatlice ilk defa bu kadar uzun bakıyordum gozlerine. Bu kadar parlak mıydı bu gözler yoksa karanlık mı aydınlatmıştı. Sonra derin bir nefes aldı sanki çok önemli birşey söyleyecekmiş gibi durdu ve cümleler döküldü bir bir. Ve o an sanki zaman durdu benim için duyduğum cümlelerle
"Benim uzun zamandır tek bir dileğim var ve o şuan tam yanımda. İnşallah sonsuza kadarda boyle kalır"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK-I PERVANE (aşk-ı derun 2)
EspiritualAŞK-I NEY SERİSİNİN DEVAMIDIR.. Ateş mi ? Yakmazdı onu bilirdi. O ateşle kavrulalı çok olmuştu.. Korkmak mı? Asla... Ateşin aşkına düşen pervane korkar mıydı yanmaktan... O zaten o gün yanmıştı.. Ateşte benim pervanede.. Yananda benim alevde... Ateş...