NOT: YENİ BÖLÜMÜMÜZ HAZIR İYİ OKUMALAR. MEDİA KERİM KOMSERİMİZE AİT. BEĞENİ VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM
Karşımda gözlüklerin arkasına saklanmış adamı hemen tanımıştım. O beni tanımamış olsa bile az önce yaptığımla zaten farkıma varmıştı. Zaten yüzündeki belli belirsiz gülümsemesinden de anlaşılıyordu bu. Şu an utancımdan adliye salonunun yerine
açıl susam açıl
diyip içine giresim vardı. Herkes yerine oturmuş bense hala şaşkınca bakıyordum. Biran tüm bakışların tekrar beni bulduğunu Selvanın kolumu çekiştirmesiyle anlayıp hızlıca yerime oturdum. Yani daha ne kadar rezil edebilirdim ki kendimi bugünkü hakkımı fazlasıyla doldurmuştum. Selva ise ne olduğunu anlamaya çalışıyor bir şeyler soruyordu. Hemen kendime gelip
¨çok rezil durumdayım demi şuan. Hiç arkama bakmadan kaçmak istiyorum¨
¨ne oluyor Hira¨
¨şu yeni savcı¨ dedim kafamı biraz masaya doğru eğip
¨ee¨
¨dün arabasına bindiğim adam.
¨inanmıyorum.¨ dedi Selva gülmek isteğini engellemek için dudaklarını birbirine bastırarak
¨sakın gülme ben dün adama sen sanıp neler söyledim¨
ne söyledin¨
¨savcı yarın o davayı vermesinde göreyim ben onu dedim¨ sanki suç işlemiş çocuklar gibi çıkmıştı sesim. Biliyorum böyle bir şey için davayı kaybettirmezdi bize ama kesin uzatırdı.
Mahkeme başlamış önce şirket avukatları savunmalarını yapmış. Daha sonra bizler bulduğumuz delilleri ,ifadeleri sunmuştuk. Tanıklar dinlenmiş ,aileler dinlenmişti. Karar için 5 dakika ara verilmişti mahkemeye. O 5 dakika bize saatler gibi gelmişti. Tekrar salona girdiğimizde karar okunacağı söyleyip hepimiz ayağa kalkmıştık. Karar okunmaya başladığında kalbim deli gibi çarpıyordu. İlk defa mahkemeye girmiyordum kaç kere kazandığımızda, kaybettiğimizde olmuştu ama bu seferki farklıydı bu sefer bizlerce beraber bir sürü kişi kazanacaktı. Karar okunurken kafamı eğip gözlerimi kaptım içimden rabbimden hayırlısını istedim. Kararın sonunda ise kafamı hızlıca kaldırıp gözlerimi sevinçle kocaman açmıştım. Biz kazanmıştık davayı kazanmıştık. Selva ile ikimiz çocuklar gibi birbirimize sarılmıştık ailelerde sevinçlerini birbirleri ile kutluyordu. Mahkeme salonu bayram yerine dönmüştü. O an sevinçten gözümden akan yaşların farkında bile değildim. Dilimden sadece şükürler olsun rabbim dökülmüştü. Biran gözlerimi çevirdiğimde bana bakan savcının gözlerini görmüş birkaç saniye kalmıştım. Yaptığımın farkına varıp hemen hızlıca kafamı çevirip aileleri yanına gittim. Mahkeme salonundan çıktığımızda herkes bizi kutluyor sarılıyordu. Günlerdir çok yorulmuştuk hepsi şu anki mutluluğa değmişti. Herkes dağıldığında bizde Selvayla sarılıp çıktık adliyeden otopark indik. Selva arabayı almaya gitmiş bende onu bekliyor hem de anneme bu güzel haberi veriyordum. Günlerdir onlarda bizim gibi dualar etmişti bu dava için. Telefonu kapattığımda gözlerim biranda karşıdan gelen savcıyı görmüştü. O an kendime kaçacak yer aramıştım ama çok geçti. Çoktan yanıma gelmişti bile ben bakmamak için elimdeki dosyayı inceliyor gibi yapmıştım. O da beni görmemiş yanımdan geçip gidince derin bir nefes almıştım. Tam bir iki adım atmıştı ki birden hızlıca arkasına dönüp bana baktı bende tam ona bakarken yakalanmıştım. Yok ben bu adama rezil olma konusunda rekor üstüne rekor kırıyordum. Ve şuan kendimi alkışlamak istiyordum
¨tebrik ederim avukat hanım gerçekten merak etmiştim elinizde bu kadar güvendiğiniz deliller ne diye ama gerçekten dediğiniz kadar varmış¨ dediğinde utancım sesimden belli olacak şekilde konuşmaya başladım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK-I PERVANE (aşk-ı derun 2)
EspiritualAŞK-I NEY SERİSİNİN DEVAMIDIR.. Ateş mi ? Yakmazdı onu bilirdi. O ateşle kavrulalı çok olmuştu.. Korkmak mı? Asla... Ateşin aşkına düşen pervane korkar mıydı yanmaktan... O zaten o gün yanmıştı.. Ateşte benim pervanede.. Yananda benim alevde... Ateş...