Bolum 8

10.3K 809 13
                                    

8.Bölüm

Aniden arabayı çalıştırdı ve ben sarsıldım. "Susturma yeteneğini kendine sakla, çünkü sürekli boş konuşuyorsun!" Gülümsedim. Asiydi, dik başlıydı ve kesinlikle çok ama çok güzeldi. Yine de her şeye rağmen en ilginç olanı mutluydu. Tüm olanlara rağmen mutluydu. Babası peşindeydi, cebinde beş kuruşu yoktu ve nişanlısının elinden iki kez kıl payı kurtulmuştu ama yine de mutluydu. Ona bakınca nedense kıskandım. Her şeye sahiptim. Beni ve birbirlerini seven bir ailem olmuştu. Asla yalnız değildim, çünkü yaşadığım acılara rağmen beni seven kardeşlerim ve sevecen bir büyükbabam vardı. Bense yalnızca tek bir kadın yüzünden hayatımın acısını yaşamış ve güvensiz mutsuz bir insan olarak çıkmıştım. O ise yaşadığı tüm olumsuzlara rağmen bana güveniyordu, hiç tanımadığı bir adama ve hala mutluydu.

"Evleneceğin adam zengin miydi?" diye sordum aniden. Başını bana çevirdi ve gülümsedi.
"Kimin umurunda ki?" Şaşırdım. "Böyle şeyler kadınlar için önemli sanıyordum." dedim. Bir kahkaha attı. "Tanrı aşkına Damon,nasıl kadınlarla takılıyorsun sen böyle!" Omuzlarımı silktim." Sen söyle!" dedim. Gözlerini kısıp beni süzdü.
"Aşk acısı mı yaşadın?" dedi ve ben ilk tahminde tutturmuş olmasına bozuldum.
"Âmân Tanrım,Damon!sen bir kadını sevdin ama o senin cüzdanınla ilgilendi öylemi." Sinirli bir şekilde ona baktım."Sürtük."dedi aniden ve ben şaşırdım. Sonrada elimde olmadan gülümsedim.
"Boş ver değmez." Derin bir nefes saldım.
"Artık umursamıyorum. Fazla gençtim." dedim. Başını hafifçe eğdi ve tekrar bana baktı.
"Damon,en azından şükret iyi yada kötü. Bir aşk yaşamışsın. Benimse yabancı olarak tanıdığım tek erkek sensin. Durumuma bak ne kadar acınası!" Bir kahkaha attı ardından. Gülmemek için kendimi zor tuttum. Şimdiye kadar bir kadından çekiciliğimle ilgili bir hakaret işittiğimi duymamıştım.
"Bilgin olsun diye söylüyorum tatlım, ben kadınlar dünyasında oldukça popülerim. " Bir kahkaha daha. "Eminim." Bana inanamayışına sinirlendim. Yada beni çekici bulmayışı gururumu zedelemişti.
"Damon siz zengin erkeklerin sorunu bu! Her şeyi parayla çözebileceğinizi sanıyorsunuz. Babamda böyle, annemi parayla kendine bağlayabileceğini sandı. Sonrada para ile benim sevgimi alabileceğini." Bakışlarını bana çevirdi.
"İşi o kadar abarttı ki. En sonunda para ile en iyi sermayeyi sağlayacak kocayı buldu bana. Biliyorum, beni ele geçirirse öldürecek."
Omuzlarını silkti.
" Âmâ umurumda değil! Annem ondan kaçmak için ölümü göze aldı. Şimdi bende aynısını yapıyorum." Şaşkınca ona baktım.
" Annen, babandan kaçarken mi öldü?" İleriye bakıyordu ama yanağından süsülen yaşı fark ettim. Onu yarı yolda bıraktığımda ya da nişanlısının bizi yakalamasına ramak kala, en kötüsü korumalar saldırdığında bile kontrolden çıkıp ağlamamıştı. Yerinde başka bir kız olsaydı, neler yaşardım tahmin bile edemiyordum. Düşünüyorum da oldukça cesurdu. Âmâ annesi, işte bu en hassas noktası olmalıydı. Parmağımı uzatıp yanağından süzülen yaşı sildim. Bir saniyeliğine gözünü yumdu. Sonra hemen açtı. Bekledim, sakinleşip devam etmesini bekledim.

"Annem, babamdan kaçmaya çalıştığında ben 6 yaşındaydım. Beni arabaya bindirdi. Ona nereye gittiğimizi sorduğumda bundan sonra yalnızca senin istediğin yere bir tanem dedi. Panikti ve çok heyecanlıydı. Ona babamı sorduğumda, onun bizimle gelemeyeceğini söyledi. O her zaman bizimle birlikte vakit geçirmediği için yadırgamadım. Tek hatırladığım buydu, ardından uykuya dalmışım. Gözümü açtığımda hastanede bir yatakta yatıyor ve ağlıyordum. Annemi istedim." Hafifçe başını salladı. "Babam her zamanki tavrıyla yattığım odaya girdi. Sadece bana annemi yasakladı. Ne nasıl olduğumu sordu ne benimle ilgilendi." Lanet olası Dimitri,bu nasıl bir adamdı böyle! Ondan her zamankinden daha çok nefret ettiğimi düşündüm.
"Bu çok saçma, sen daha çocuktun." Bir damla daha aktı yanağından ve direksiyonu tutan elleri beyazladı. "Ne fark eder ki, şimdide genç bir kızım, duygularım, hayallerim var. Peki, bu onun umurunda mı? Hayır! O yalnızca emir verir ve senin uygulamanı bekler."
Arabayı sertçe sağa çekti ve kapıyı açıp kendini dışarı attı. Bir an bile düşünmeden dışarı çıktım. Arkası bana dönüktü.
"Paranın mutluluk getirdiğini hiç görmedim Damon!.Eğer bir gün evlenirsem, bu para için değil. Aşk için olacak! Ve bana ben olduğum için seven, saygı duyan bir adam olacak." Yanına yaklaştım ve ellerimi omuzlarına koydum. Çok gergindi ve ağlamamak için kendini tutuyordu. O anda aslında onun kızıl bir şeytan değil, sevgisiz yetişmiş küçük bir kız olduğunu fark ettim. En sevdiği insan ölmüş, babasından gram sevgi görmemiş ve onu damızlıktan başka bir şey olarak görmemiş bir adama satılmıştı. Onu omuzlarından tutup bana çevirdim ve başını göğsüme yasladım.
"Kendini serbest bırak kızıl,ağla,bırak acıların aksın." Eğilip kulağına fısıldadım. "Ağla küçüğüm." Bana sıkıca sarılıp omuzları sarsılarak ağlamaya başladı. O ısısız yol onun dudaklarından çıkan hıçkırıkları yuttu. Hiç bir şey demedim, saçlarını sevgiyle okşadım ve onu hafifçe salladım. Kollarımdaki küçük çocuğun, ağlamasına izin verdim. Taki ağlamaktan bitap düşene kadar.

Konitopoluos serisi 1 Kacak GelinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin