Bolum 28

7.5K 645 4
                                    

Son iki bolum kaldı o yuzden 2 hikayeyide yayinlamaya basliyorum umarim begenirsiniz
Hikayeleri begendiyseyniz oylamayi unutmayin lutfen :)

28.BÖLÜM

Aynada kendime bakarken, ilk kez gelinliği giydiğim o zamanı hatırladım... Hayallerimi, anılarımı... O kadar çok zaman geçmişti ki üstünden. Âmâ bu sefer farklıydı, bu kez bu gelinliği büyük bir mutlulukla giymiştim. Kapı çalındığında yavaşça başımı çevirdim ve Demi kucağında Klaus'la içeri girdi. Oğlum çok şık bir smokin giymişti. Yavaşça eğildim ve kollarımı açtım. Kucağıma atlayan oğlumu sevgiyle sardım. Bakışları ile hayranlıkla beni süzüyordu. "Bebeğim, anne nasıl olmuş." Gülümsedi.
"Anne güzel." Ona gülümserken Demi'ye baktım.

"Tanrım, çok heyecanlıyım." Demi ellerimi tuttu.
"Sakin ol Valeria. İçerde her şey hazır. Âmâ sanırım abim sinirden çıldıracak." Gülümsedim.
"Neden?" Bakışlarını cama kaydırdı. "Senin bu camdan kaçıp gitmenden korkuyor sanırım." Bir kahkaha attım. "Saçmalama Demi. Bunu onun aklına Antonio'mu soktu." Bu kez kahkaha atan Demi oldu. Açık kapıyı biri çaldı. Bakışlarımı oraya çevirdiğimde büyükannemi gördüm.
"Büyükanne." Koşar adımlarla ona yaklaşıp sarıldım. Büyükannemle o gece her şeyi konuşmuştuk. Tüm özlemimizi gidermiş ve çok yakın olmuştuk. Annem yerine beni koymuş ve mutlu olamama çok sevinmişti. "Valeria, hayatım çok güzelsin." Gülümsedim.
"Gelinlik giymek istemedim ama Damon'u durduramıyorum." Sevgiyle ellerimi okşadı.
"Keşke annende burada olup seni görseydi." Derin bir nefes verdi. Sonrada arkasındaki adama bir el işareti yaptı ve ona uzatılan kutuyu aldı.
"Bu annenindi. Şimdi sana takmak istiyorum." Kutuyu açıp içinden etrafı küçük pırlantalarla kaplı zümrüt bir çift küpe çıkardı.
" Büyükanne, bu çok güzel." Bana bir sır verir gibi yaklaşıp fısıldadı. "Bunları, büyükbaban annen evlendiği zaman takması için yaptırmıştı ama biliyorsun." Ağlamamak için zor tutup gözlerimle ona baktım.
"Benim için anlamı çok büyük. Çok teşekkür ederim."
Küpeleri elime aldığımda zarifçe kulaklarıma taktım ve aynaya baktım. Boynumda Damon'a ait olduğumu gösteren kolyem ve annemin küpeleri harika bir uyum sağlamıştı.
"Valeria hazır mısın?" Antonio'nun sesi ile tekrar kapıya döndüm. "Sanırım, hazırım." Bana bakıp gülümsedi.
"Güzellik, harika görünüyorsun." Gülümsemesine içtenlikle cevap verirken kapıdaki büyükbabama yürüdüm. Papazın yanında yerimi almıştım. Çok gergindim. Pariste'ki gecede Valeria bana evet dedikten sonra ona kollarımda nasıl evlenmek istediğini sormuştum ve şimdi burada Maldivlerdeydik. Bir kumsal düğünü ... Geniş iskelenin ucuna platform kurulmuştu. Papaz ortada, Sağ tarafında ben ve yanımda Antonio. Sol tarafta da Demi... Heyecanla gelinimi bekliyordum. Kumsala kurulan süslü sandalyelere herkes yerleşmişti. Düğün marşı çalınırken özel tahtalarla döşettiğim iskele yolunda küçük iki kızın arasında oğlumu gördüm. Kızlar ellerindeki sepetlerden çiçekleri atarlarken, Klaus gülümseyerek yürüyordu. O anda akşam güneşinin altında onu gördüm. Büyükbabasının kolunda tüm ihtişamı ile bana geliyordu. Daha önce evlenmek için bu kadar can atacağımı söyleseler kahkahalarla gülerdim. Âmâ şimdi bu yol bana bitmiyormuş gibi geliyordu. Valeria tam önümde durduğunda yüzünü örten tüle rağmen mutlulukla parlayan mavi gözlerini görebiliyordum. Uzattığı küçük elini tuttum ve onu karşıma getirdim. İki elini sıkıca tutarken pederin söylediği yeminleri Valeria'nın gözlerinin içine bakarak söyledim.
"Ölüm bizi ayırana kadar." Antonio'nun bana uzattığı yüzüğü parmağına taktığımda pederin onay sözünü aldım.
"Gelini öpebilirsin." Duvağını yavaşça kaldırdığımda dudakları titriyordu. Heyecanlıydı. Sanki daha önce onu hiç öpmemişim gibi. Sanki birbirimize hiç dokunmamışız gibi. Elimi ellerinden çekip yanağını okşadım. Ona doğru yaklaştım ve dudaklarının üzerindeyken fısıldadım.
"Bizi ölüm bile ayıramaz." Dudaklarım dudaklarını bulduğunda bilinçsizce kendimden geçtim. Tutku dolu bir halde öpüşürken, kumsaldan çılgınca gelen ıslık ve alkış seslerini duyabiliyordum ama umursamadım. Dudaklarını ayıran Valeria oldu. Kızaran yanakları ve parlak gözleri ile bana bakarken titrek elini dudaklarıma götürdü.
"Damon Klaus Konitopolous,vseni sevmekten asla vazgeçmeyeceğim."

Akşam güneşi batarken sahildeki meşaleler yandı ve kumsalda kurulan yemek masalarında yerimizi aldık. Valeria ile yan yana otururken Klaus yorucu geceye daha fazla dayanamamış ve büyükbabamın kucağında uyuyakalmıştı. Herkes heyecanla kadehlerini yudumlayıp yemek yerken hoş bir müzik çalıyordu ki. Antonio tüm heybeti ile kalkıp kadehine zarifçe elindeki bıçakla vurdu. Herkes sustu ve bakışlarımız ona döndü.
"Bu gece hakkında, Damadın kardeşi olarak bir iki söz söylemek istiyorum."
Yeşile dönen ela gözlerini bana çevirdi.
"Sevgili kardeşim merak etme, hakkındaki gerçekleri anlatıp karını kaçırmayacağım." Gülüşler başladı bu söz üzerine. Bu kez Antonio tüm ciddiyetini takındı.
"Evet, öncelikle Valeria,ailemize tekrar hoş geldin. " Etrafa baktı.
"Bu kez hasarsız bir nikâh olduğu için mutluyum." Tekrar kahkahalar sardı her yanı. Valeria tüm güzelliği ile ona gülümsüyordu.
"Benim,asabi, huysuz ve gıcık kardeşimi adam ettiğin için sana teşekkür ederim. Özellikle son zamanlarda daha bir katlanılabilir oldu." Gülümsedi.
"Çok mutlu olun, sonsuza dek mutlu olun kardeşlerim. Kadehimi bu muhteşem aileye kaldırıyorum. Damon ve Valeria'ya.. " Hepimiz kadehlerimizi kaldırırken herkes bağırdı.
"Damon ve Valeria'ya..." Alkışlar izledi bu sözleri. Antonio oturduğunda bu kez yavaşça Valeria kalktı. Dikkatleri üzerine çekmek için herhangi bir şey yapmasına gerek kalmadı. Herkesin bakışları ona döndü.
" Öncelikle bu güzel akşamda mutluluğumuzu paylaştığınız için çok teşekkür ederim." Bakışları bana döndü.
" Hayatımda daha önce yaşamadığım bir rüya içindeyim ve Tanrı biliyor ya uyanmaktan çok korkuyorum." Bu söz üzerine bende yavaşça kalktım ve ona arkadan sarıldım.
"Dünyada sevgiden daha büyük bir şeyin olduğunu bilmiyordum... Hiç yaşamama rağmen bunu biliyordum... Ve "Tamamen bana döndü.
"Sen Damon, bana aşkı öğrettiğin, anne olmamı sağladığın ve mutluluğu yaşattığın için çok teşekkür ederim sevgilim. Seni çok seviyorum." Yavaşça bana yaklaşıp beni öptü. Daha önce bu kadar mutlu olduğumu hatırlamıyorum. Babamın aşk hakkında yaptığı söylevi hatırladım. "Damon, bir gün karşına bir kız çıkacak ve sen onunla yaşlanmak için çıldıracaksın." O zaman babamın umutsuz bir romantik olduğunu ve annemin onu avucunun içinde oynattığını düşünüyordum ama şimdi bu yanımdaki kızıl cadı ile yaşlanmak için çıldırıyorum...

Konitopoluos serisi 1 Kacak GelinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin