Bolum 15

9.5K 715 8
                                    

15.bölüm

1 Hafta Sonra

Tanrı biliyor ya, alışverişten ve plansız hareket etmekten nefret eden ben, 1 haftadır Valeria'nın eksenine kapılmış gidiyorum. Evi baştan aşağı yeniden dekore ettik. Ona bir dekorasyoncu ile anlaşmamızı defalarca söylememe rağmen beni dinlemedi. Her şeyi kendi yapmak için o kadar hevesli ki. Dimitri ile karşılaşma olayından sonra kafasını dağıtmaya ihtiyacı olduğunu bildiğim için makul davranmaya çalıştım. Şimdi salonun ortasında durmuş, dudak şeklindeki kırmızı koltukla, ayakkabı şeklindeki pembe tekli koltuğa bakıyordum. Valeria, kızıl saçlarını başının üzerinde toplamış elindeki laleleri vazoya yerleştirirken gülümseyerek bana baktı.

"Neden kaşların çatılı Damon." Elimle koltukları gösterdim.

"Onlara asla oturmam. Burası Barbie'nin evine benzedi." Bir kahkaha attı.

"Damon Nikalous, oyunbozanlığı bırak! Bana söz verdin. Bu evi istediğim gibi döşeyebilecektim." Sıkıntıyla nefes verdim.

"O bu koltukları görmeden önceydi." Bir iki adımda yanıma geldi ve koluma girdi.

"Sana harika yemekler yaptım." Şaşkınlıkla kaşlarımı kaldırdım.

"Sen? ve yemek."Omzuma bir yumruk attı.

"Damon beni yetiştirenlerin hizmetli olduğunu unutuyorsun galiba." Onun kol kola mutfağa giderken, yakın olmanın keyfini çıkarıyordum. Çünkü bu evde iki yatak odası olduğu için Valeria beni misafir yatak odasına sepetlemişti. Benim odam alt kattaydı ve ben daha buna ne kadar tahammül edebilirdim bilmiyorum.

Odamda yatağıma uzandığımda her zamanki gibi onu hayal ediyordum. Kendi kendime söz vermişken, nasıl olurda bu kıza kapılabiliyordum. Arzu.. Tek nedeni buydu.Yemek yiyip, TV seyretmiştik ve odalarımıza çekileli 2 saat olmasına rağmen hala uyuyamıyordum. Belki de biraz buradan ve ondan uzaklaşmalıydım ama biliyorum ki. Bunu yaparsam asla beni bu eve sokmaz.. Tam uyumak için çabalarken, gözlerim onun çığlığı ile açıldı.Odadan nasıl çıkıp onun odasına girdiğimi hatırlamıyorum bile... Kalbim korkudan o kadar hızlı çarpıyor ki. Nefesimin kesildiğini hissettim.

Kapıyı açıp onu yatakta iki büklüm yastığına sarılmış ağlarken görünce önce rahatlayıp tuttuğum soluğumu saldım. Beni fark edince hıçkırarak adımı söyledi. Koşar adımlarla yanına gidip onu kollarımın arasına aldım. Başını göğsüme bastırırken,var olan sabun kokusunu içime çektim.
"Geçti, kızıl! Sadece bir rüya, ben buradayım." Kollarımın arasında titreyen bedenini teskin etmeye çalışırken saçlarını okşadım.

"Çok korkunçtu Damon! Dimitri'nin beni aldığını gördüm. O hapishaneye kapattığını." Kollarımdan onu uzaklaştırırken loş ışıkta güzel yüzünü ellerimin arasına aldım ve ıslak mavilerine odaklandım.

"Seni almasına asla müsaade etmem. Beni duyuyor musun? Seni benden asla alamaz. Söz veriyorum kızıl!" Burnunu çekip yavaşça başını salladı. Kendime engel olamadan dudaklarına bir öpücük kondurdum. "Bunu benden almasına izin vermem." dedim fısıltıyla. Gülümsedi.

"Beni sakın bırakma!" Alnımı alnına dayadım.

"Kızıl!"dedim. Bana sıkıca sarıldı.

"Bu gece yanımda kalır mısın?" Onun izin verdiği kadar hep ona yakın olacaktım. Derin bir nefes aldım ve yavaşça örtünün altına girdim. Başını göğsüme yaslayıp bana daha çok sokuldu. Onu sardığım elimle sırtını sıvazlarken, içimde şahlanan erkekliğimi engellemeye çalıştım. Alnına bir öpücük koyarken fısıldadım.

"Hadi uyu sevgilim, ben yanındayım." Verdiğim talimata hemen uydu ve 5 dakika sonra düzenli soluklarını duyarken onu kollarımın arasında tutmanın verdiği huzurla uykuya daldım.

Konitopoluos serisi 1 Kacak GelinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin