Bolum 29

7.4K 636 4
                                    

Sona bir adim kaldi....

29.BÖLÜM

Gece sona ererken, Damon ile birlikte Klaus'u öptük ve kumsalda tüm ailemizi bırakarak. Gelinliğimi çıkarmaya gittim. Üzerimi değiştirdikten sonra... Ailelerimizin nidası eşliğinde döndüm ve buketimi fırlattım. Demi, buketi havada yakalamak için uğraşırken, buket doğruca Antonio'nun kucağına düştü. Antonio ve Demi'nin yüzü asılırken, hepimiz kahkahalarla gülüyorduk. Sahilden ayrılırken, çok heyecanlıydım. Yine nereye gideceğimizi bilmiyordum. Damon'a ne olduğunu da bilmiyorum. O kadar değişmişti ki. O kafası hiçbir şeye basmayan adam gitmişti. Şimdiyse bilmiyorum, gerçekten beni sevdiğini düşünüyorum. Ona baktım, özlemle, arzuyla... 3 koca yıl onu çok özlemiştim. Elimi uzatıp yanağını okşadım. Elimi tuttu ve kışkırtıcı bir biçimde öptü.
"Valeria, çok az kaldı hayatım." Gülümsedim. Onunda beni özlediğini ve sabretmekte zorlandığını biliyordum. Çok güzel müstakil ve aynı zamanda otantik bir evin önünde durduk. Kumsala yakın bir evdi. Araçtan inerken meşalelerin aydınlattığı yola baktım. Sonra bakışlarımı Damon'a çevirdim. "Damon, yanımızda hiçbir şey getirmedik." Eğilip beni öptü.
"Merak etme kızıl. Ben her şeyi ayarladım." El ele tutuşup eve doğru ilerledik. Kapıyı açtığımız da burada sonsuza dek onunla yaşayabileceğimi düşündüm. Tek eksik oğlumuzdu. Beni tek hamlede kucakladı.
"Bu kez her şey kurallara uygun olacak." diye fısıldadı. Bir kahkaha attım.
" Her zaman her şey kurallara uygundu Damon. Kurallara uymayan sendin." dedim. Burukça gülümsedi. "Bu kez bende kurallara uyacağım." dedi. Beni küçük ama ferah odaya getirdi ve yatağın kenarında yere bıraktı. Gözlerinde kaybolurken kalbim yerinden çıkacakmışçasına çılgınca atıyordu.

"Damon çok heyecanlıyım." Titreyen elimi aldı ve göğsüne bastırdı. O zaman tek çılgınca atan kalbin bana ait olmadığını fark ettim.
"Kızıl, sen nasıl istersen öyle olacak. Bundan sonra üzülmemen için canımı veririm." dedi. Parmaklarımı dudaklarına bastırdım.
"Tek istediğim sensin ve tek istediğim senin olmak. " dedim. Bakışları gözlerimden dudaklarıma kaydığında o an bayılacağımı sandım.

Bir vahada yıllarca susuz kalmış gibiydim ve beni sevmezse ölebilirdim. Karşımda tüm güzelliği ile sonsuza dek bana ait olan karıma, aşkıma hayat arkadaşıma baktım. Onu canımı acıtacak, canını yakabilecek kadar çok seviyordum. Kimse ondan başka hiç kimse umurumda değildi. Dudaklarına bakarken hala tadının aynı olup olmadığını düşündüm. Onunla evli olduğumdan beri ayrı bile olsak başka bir kadınla birlikte olmamıştım. Valeria ile yaşadıklarımdan sonra başka bir bedene gidemezdim. O benim mabedimdi. Ancak ona aittim. Sanki onunla olmak için doğduğumu düşünüyordum. Yavaşça yaklaştım ve dudaklarına hafif bir öpücük kondurdum. Her şeyi yavaştan almak istiyordum ama Valeria'nın tepkisini hesaplayamamıştım. Dudaklarımı ayıracakken dudaklarından çıkan inilti ile kendimi kaybettim. 3 yılın, aşkımın özlemini daha fazla tutamadım. Kanarcasına içtim dudaklarındaki bal özünü. Elleri boynuma dolanıp enseme değdiğinde titredim. Ensesinden tutup öpüşmeyi derinleştirdim.Valeria beni yakamdan tutup duvara yapıştırırken daha fazla kendime ne kadar hakim olabilirdim bilmiyorum. Onu kalçasından tutup kaldırdım ve ayaklarını belime sarmasına izin verdim. Dudaklarım boynuna yönlenirken onu yatağa yaklaştırdım. Saçları gibiydi, kızıl bir alev topuydu sanki. Biliyorum kiminle ne yaşarsam yaşayayım, onunla olduğu gibi olamazdı. Onun yanında kendimi yeni yetme bir delikanlı gibi hissediyordum. Onu hızla yatağa yatırırken üzerimdeki gömleği çıkardım.Valeria aynı hızla tişörtünü çıkardığında sutyeninden taşacakmış gibi duran göğüsleri aklımı başımdan aldı. Tüm vücudunu özlemle öperken ağzından çıkan inlemeler beni delirtiyordu. Tamamen soyunup onun üzerindeki yerimi aldığımda soluklarım iyice hızlanmıştı.

Son anda aklımı başıma aldım. "Valeria,dur." Kesik nefesi ile bana baktı.
"Bana vazgeçtiğini söylersen Damon, inan bana seni hadım ederim." Bir kahkaha attım elimde olmadan. "Tanrı korusun ki bu saatten sonra vazgeçemem. Âmâ korunmamız gerekmiyor mu?" Bana şaşkınlıkla baktı. Sonrada çıplak beyaz omzunu silkti.
"Bence oluruna bırakalım." Şaşkınca gözlerimi açan bendim bu kez. Bu riski alacağını düşünmemiştim. "Valeria." Ellerini yanaklarıma koydu. "Düşünme Damon, Seni çok özledim." dedi fısıltıyla. Ve ben aklımdaki tüm soruları onun deniz gözlerine bakarken unuttum. Tek beden olduğumuzda Tanrıya bizi bir çocukla daha ödüllendirmesi için yalvardım. Ailemizi kalabalıklaştırması için.

Sabah içeri doğan güneş ışığı ile gözlerimi açtığımda kolumdaki ağırlığı hissettim. Onun tüm çıplaklığı ile kollarımda yatmasının bir rüya olabileceğini düşündüm bir an. Sonra kollarıma dağılan kızıl kısa saçlarını baktım. Güzel pürüzsüz yüzüne. Burnunun üzerindeki küçük çillerini okşadım. O yolculuğa Elise'yi içimdeki boşluğu ve bunalımımı unutmak için çıkmıştım. Âmâ onun yerine bana aşkı öğreten bu küçük kadına, kadınıma rastlamıştım. Hayatın size ne getireceğini hiçbir zaman bilemezsiniz. Ben kadınlardan nefret ettiğim bir dönem, baş belası olarak düşündüğüm muhteşem bir melekle tanışmıştım. Onu kollarımda daha çok sardım. Özlemim yüzünden gün ağırana kadar hasret gidermiştik ve şimdi o çok yorgundu. Bense hala özlem doluydum ve Valeria bana bu bebek şansını verdiğinden beri sonuna kadar kullanmaya kararlıydım. O kadar çok çocuk sahibi olacaktık ki. Beni terk etmeyi bırak yanından ayırmayı bile aklına getiremeyecekti. Hafifçe gülümsedim. Yavaşça onu uyandırmadan yataktan kalktım. Maldivler'de resortlar adalar üzerine kurulmuştur ve her resort genelde adanın adıyla anılmaktaydı. Yavaşça odadan çıktım ve denizin üstüne çakılan kazıklar üzerine inşa edilmiş Resortlar'dan sipariş verdim. Mükemmel kahvaltıyı yatağa yaklaştırırken, Valeria'nın gözlerini kırpıştırdığını gördüm. Yavaşça gözlerini açtı ve bana baktı. Ardından gülümsedi.

"Günaydın bebeğim." Beni süzdü.
"O elindeki kahvaltımı yoksa hala rüyada mıyım?" Gülümsemesine karşılık verdim.
"Rüyalarını süslediğimi bilmek güzel." Hafifçe doğrulup elimdeki kahvaltıya bakarken bende tüm açlığımla çarşaflarına arasında gözüken harika vücudunu süzüyordum.
"Damon, bana öyle bakmayı kes! Aç kurt gibisin." Gülümsemem genişlerken onu cevapladım. "Oldukça lezzetli gözüküyorsun." dedim. Hızla çarşaflara dolandı ve ayaklandı.
"Damon, şu anda akşamki açlığını düşünürsek. Çoktan hamile kalmış bile olabilirim ve çok açım." Sözleri ile onunda bunu istediğini anladım. "Hemen buraya gel ve karnını doyur." dedim emredercesine. Banyoya ilerlerken kahkaha atıyordu.
"Damon,umarım hamile kalmışımdır. Çünkü bu kez canına okuyacağım." dedi. O an ne demek istediğini anlayamadım.

Konitopoluos serisi 1 Kacak GelinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin