Bolum 17

9.7K 718 3
                                    

17.BÖLÜM

Evlerinin bulunduğu semt zenginliklerini ortaya koyuyordu. Her yer lüks villardan oluşan bir yerleşim yeriydi. O kadar heyecanlıydım ki bir an nefes alamayacağımı düşündüm. İki katlı lüks eve yaklaşırken, Damon'un elini bana güven vermesini umarak daha sıkı tuttum. Bahçeye girip kapıya yaklaşırken, kalbimin ağzımdan çıkacağından korktum ve aniden durdum. Damon'da şaşırarak durdu ve bana baktı.
"Tanrım,çok heyecanlıyım."Damon beni rahatlatmak için gülümsedi. "Damon,ya beni beğenmezlerse ?" Gözlerini kısıp beni incelemeye başladı.Sonrada omuzlarını silkti.
"Kimin umurundaki? Ben gördüklerimi oldukça beğendim." dedi alayla tek kaşını kaldırıp. Hırsla elimi çektim.Yanaklarıma hucüm eden kanı hissedebiliyordum.
"Damon Nikalous, gözünün ortasına bir tane patlatmak istiyorum." Bir kahkaha attı.
"Hadi ama kızıl!Bence benimle yatakta olmayı hayal ettiğin için heyecanlanıyorsun, itiraf et!Performansım aklını başından alıyor." Bu alayları yüzünden kızarıyordum.
"Damon!Yemin ederim böyle konuşmaya devam edersen, suratını dağıtırım." Yumruğumu yüzüne doğru sallayarak tehtidimi kesinleştirdim.

Demi perdeyi aralamış, camdan bahçeye girdiklerinden beri onları gözlüyordu. Her şeyi görmek için üzerine abanmış kardeşi Aleksander'ı umursamadan arkalarında ayakta aynı noktaya bakan Antonio ile konuştu.
" Bana onu tehdit ediyor gibi geliyor. Abimin yüzüne karşı yumruklarını savuruyor korkusuzca inanabiliyor musun Antonio." dedi kıkırdayarak.
"Damon ise yalnızca gülüyor, Aman Tanrım, daha önce Elise'de dâhil hiç kimseye bu kadar hoş görülü yaklaştığını hatırlamıyorum. O en ufak şeyde terör estiren çatık kaşlı kardeşime ne oldu?" diye söze girdi Aleksander. Antonio bu konuşma karşısında hafifçe gülümserken cevap vermedi. Bakışları hala onların üzerindeydi. Demi,hoşnutsuzlukla yüzünü buruşturdu.
"Bana karşı bile bu kadar anlayışlı değil." dedi hafif kıskanarak.

Damon kahkahalarını keserek derin bir nefes alırken, gerçekten ona yumruk atmayı istiyordum.
"Çok konuşuyorsun kızıl!" dedi buğulu bir sesle. Ona cevap veremeden dudaklarını dudaklarımda hissedince hafifçe inledim. Bu kadar aciz olmaktan nefret ediyorum. Onun her dokunuşu ile baştan çıkmaktan da... Ama bu duygu o kadar güçlü ki karşı koyamıyorum. Öpüşü derinleşirken ellerimi boynuna doladım ve hazla ona sokuldum. Elleri ile kalçamı avuçladı ve beni tek hamlede kucakladı. Bacaklarımı onun beline dolarken ona daha çok yaslandım. Öpücük o kadar derinleşti ki kendimi kaybettim. Hızla dudaklarını dudaklarımdan ayırırken, boşluğa düştüğümü hissettim ve ona sıkıca tutundum. Yüzüne baktığımda gülümsüyordu ve nefeslerimiz hala kesik kesikti. İşte tam o anda gerçekliğe döndüm.

Demi, bir çığlık attı. "Aman Tanrım... Onu kucakladı ve öpüşüyorlar, hem de bizim kapının önünde..."Kahkaha atmaya başladı.
"Damon'un otokontrolü yerle bir olmuş anlaşılan, Yuları çoktan boynuna geçirtmiş bile.." diye söze girdi Aleksander huysuzca ve Damon'a acıyarak. Antonio ise gülümseyerek görüntüye bakarak mırıldandı.
"Bunu yaptığı için Valeria, onun canına okuyacak." Bir an için iki kardeş ağabeylerine baktılar, sonra bakışlarını dışarıda ki çifte çevirdiler.

"Bunu yaptığına inanamıyorum Damon, beni hemen yere indir." Çırpınmaya başladım. Kahkahalarının arasında beni yere indirdi ve bende sinirle onun dizine okkalı bir tekme savurdum. O acıyla bağırıp küfür ederken saçlarımı savurup elimi belime koydum.
"Sen bunu hak ettim Konitopolous." Ona arkamı dönüp kapıya ilerlerken seslendim.
"Dua et de hediyeler bir şey olmamış olsun."

Demi ve Aleksander bu görüntü karşısında kahkaha atarlarken, Antonio halı çıkmanın verdiği keyifle gülümsüyordu.
"Size söylemiştim." dedi bilmiş bir ifadeyle.
"Bu kıza bayıldım. Damon'dan bütün intikamımı alacak!" dedi Demi. Bu söz üzerine Aleksander sinirle bakışlarını ona çevirdi.
"Tek abin o değil Demi, eğer bir kez daha gece herkes uyuduktan sonra evden çıkarsan, yemin ederim o saçlarını kazırım. İnsan içine çıkamazsın." Demi asık suratla korumak istercesine kömür siyahı saçlarını okşadı.
"Eğer, buna cesaret edersen Aleksis, yemin ederim okulda gay olduğun dedikodusunu yayarım." Aleksander'in yüzü sinirden kızarmaya başlarken Demi çığlık çığlığa oturduğu koltuktan fırladı ve kapıyı açmaya gitti.Kapıyı çalmak üzere uzandığımda aniden açılıverdi. Daha şaşkınlığı üzerimden atamamışken, kapıda simsiyah saçlı, ela gözlü oldukça güzel bir kız açtı. Yüz hatlarından yaşının henüz küçük olduğu belli olsa da oldukça çekiciydi. Yüzüme bakarken, dudaklarındaki gülümseme daha da yayıldı. O anda onun kim olduğunu anladım.
" Demistas."diye fısıldadım. Bir çığlık atıp bana sıkıca sarıldı. İşte o an tüm korkularımın yersiz olduğunu anladım. Bende ona sıkıca sarıldım.
"Adımı biliyor."diye harkırırken kendimi yeni konuşmayı öğrenmiş bir çocuk gibi hissettim.

İçeri girdiğimizde hala dizim sızlıyordu. Antonio yavaşça yanıma yaklaştı ve kulağıma fısıldadı. "Büyükbabam yemekten önce seni görmek istiyor. Yukarıda çalışma odasında." Yavaşça başımı sallarken. "Antonio,Aleksis'in Valeria'nın canını sıkmasına izin verme."Kardeşim bana gülümsedi.Yukarı çıkmadan önce Valeria'nın yanına gittim ve beline sarıldım.
"Tatlım, büyükbabamla görüşmeliyim." Bana bakıp başını sallarken elindeki hediyeleri dağıtmak için atıldı.
"Eğer hediyeniz, bozuk ya da kırık çıkarsa, Damon onun yerine bir dileğinizi yerine getirecek."diye benim adıma söz verirken. Demi, kıkırdıyordu.
"Umarım benimki kırılmıştır."O anda Demi'nin kendine bir müttefik bulduğunu anladım. Kapıyı yavaşça çaldım ve büyükbabamın gür sesi ile içeri girdim. "Büyükbaba!" Uzanıp elini sıkarken yavaşça ayaklanıyordu. "Nasılsın?" Çatık kaşlarla hala beni süzüyordu.
"Bu doğrumu Damon!"dedi sinirle. Masumca baktım.
"Neyi sorduğunuza bağlı." Elindeki bastonu sertçe yere vurdu.
"Neden bahsettiğimi pekâlâ biliyorsun. Evlendin mi?" Başımı dikleştirirken korkusuzca ona baktım. "Evet, büyükbaba! Dimitri Krukovich'in kızı ile evlendim." Önce bir an şaşırdı.
"Dimitri'nin kızı mı var?" Yavaşça başımla onayladım.
"Bende bilmiyordum." Yavaş adımlarla dik bir şekilde bana yaklaşırken o bastonu neden tuttuğunu anlamadığımı fark ettim.Hiç te ihtiyacı varmış gibi durmuyordu.
"Aynı baban gibisin Damon!Kendi bildiğini okuyan...Kız Anna'dan mı?" Bu kez şaşkınca ben ona baktım. "Annesinin kazada öldüğünü söyledi." Büyükbabam gülümsedi.
"Anna'nın kızı...Onu görmek istiyorum."
Kapıdan çıkıp üst katın pervazına yaklaştık. Valeria alev kızılı saçları gür bir şekilde beline doğru uzanırken, Aleksis'in hediyesini açmasını sabırla bekliyordu. İlk kez her şey yukardan bakan kardeşimin yüzünde gülümseme gördüm. Valeria eğilip onun kulağına bir şey söylediğinde Aleksis'in gür kahkahası odayı doldurdu.
"Babamların ölümünden beri ilk kez gülüyor." dedim bilinçsizce. Büyükbabama baktım. Gülümsüyordu.
"Hiç şaşırmadım, o ruhen de, fizikken de Anna'ya o kadar benziyor ki." "Büyükbaba, Valeria'nın annesini nerden tanıyorsunuz?" Meraklıydım, Valeria'nın annesine benzemesi iyimi kötümü karar verememiştim. Büyükbabam bakışlarını Valeria'dan bir kez bile ayırmadan konuştu.
" Anna,Rouvas'ların kızıydı." Tekrar bir şok dalası sardı beni.
"Yan komşumuzdan bahsetmiyorsun değil mi?"
"Elbette onlardan bahsediyorum. Anna, her gün bize gelen ve babanın önü arkası gezen kızıl saçlı ufak bir kızdı. Babanla aralarında 8 yaş vardı. Anna'nın hayranlığının çocukça olduğunu düşünüyordum. Babanda öyle ama Anna 18 yaşına geldiğinde babana gerçekten âşık olduğunu fark ettim. Baban bunu kabul etmek istemedi çünkü Anna'yı kardeşi gibi görüyordu. Baban Amerika'ya iş için gidip annenle evlenerek döndüğünde Anna yıkıldı. Büyükannen bile onu sakinleştiremedi. Dimitri ile bu dönemde tanıştıklarını söylüyorlar. Bunalımdayken ve bir sabah uyandığımızda Anna'nın Dimitri ile Rusya'ya kaçtığını öğrendik. Ailesi'de onu reddetti. Tek bildiğim bu." Buruşuk ama güçlü elini elimin üzerine koydu. Valeria, Demi'nin anlattığı bir şeyi hayranlıkla dinleyip gülümserken gözlerimi ondan alamadım. O kadar mutlu gözüküyordu ki.
"Ona bak Damon!Mutlu!. .Sana şunu söyleyeyim evlat, haber vermeden evlenmene kızdıysam da bu Anna'nın kızı olduğun için affedildin. Anna çok özeldir ve eğer karında biraz annesinin genlerini taşıyorsa mükemmel olduğuna eminim. " Valeria'ya bakarak bilinçszice cevapladım.
"Dimitri'nin yalnızca inadını ve gücünü aldığını söyleyebilirim. Başka hiçbir şekilde ona benzemiyor." Dostça elime vurdu büyük babam.
"O zaman tebrik ederim evlat! Harika bir kadınla evlisin. Onun kıymetini bil." Bakışlarımı büyükbabama çevirirken kafam allak bullaktı.
"Büyükbaba!Annesi öldükten sonra babası ona 20 yıl bir malikane'de hapis hayatı yaşamış.İlk yakınlaştığı yabancı benim ve ...."

"Sana olan sevgisinin hayranlık olmasından mı korkuyorsun?" Büyükbabam hep böyleydi. Beni her zaman her koşulda kolayca anlardı.

"Damon, seni sevdiğini söylediği an ona inan. Güven bir ilişkide her şeydir."
Bakışlarımı Valeria'ya çevirirken içimde onu kaybetme korkusunun ne kadar büyük olduğunu anladım.

Konitopoluos serisi 1 Kacak GelinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin