Bolum 10

9.1K 830 5
                                    

OKUYAN ARKADASLARIM VOTELERSE COK MUTLU OLURUMM

10.BÖLÜM

Caddede öpüştüklerini gördüğümde Damon'un daha önce kendini hiç bu kadar boş vermişliğe meylettiğini görmemiştim. O büyük aşkının yıkıntılarında bile kendini duygularına kaptırmamıştı. Daha önce kardeşimin bir kızın arkasında koşacağını söyleseler saatlerce gülerdim. Yâda sokak ortasında öpüşeceğini... Ama bu kızda onu değiştiren bir şeyler vardı.

Dudakları yavaşça ayrılıp birbirlerini süzerlerken yanlarına gitmek için doğru zaman olduğunu düşündüm. Onlara yaklaştığımda kendimi belli etmek için öksürdüm.
"Evet, sorununuzu çözdüyseniz, uçak 1,5 saat sonra kalkacak gidelim mi?" Şaşkın bakışlarını bana çevirirken yeni farkıma varmışlardı. Ama hala sıkıca birbirlerine sarılıydılar. Bunu ilk fark eden Valeria oldu ve hızla Damon'un kollarından uzaklaştı. Damon'un tepkilerini izledim. O kollarından uzaklaştıkça çatılan kaşları ile keyifsizce onu süzdü. Sanki en sevdiği oyuncağı elinden alınmıştı. O anda Damon'un farkına varamadığı gerçeği keşfettim. Bu kıza âşık olmak üzereydi. Hatta belki de olmuştu bile. Sonra hızla kızın elini tuttu. Sanki her an kaçabilecekmiş gibi. Nedense buna keyifle gülümsedim.
"Ben otele çıkışı yapmaya gidiyorum. Sizinle otoparkta buluşalım."dedim ve hızlıca onlardan uzaklaştım.


Sıkıca elimi tutan eline baktım.
"Canımı yakıyorsun Damon! Ayrıca yürümem için elimi tutmana gerek yok!"dedim sinirle. Damon ise oralı bile olmadı. Elimi daha sıkı tuttu ve beni çekerek yürümeye başladı.
"Orası hiç belli olmaz güzelim. Senin ne zaman ne yapacağını kestiremiyorum." dedi. Elimi saran güçlü eli nedense kalbimin daha hızlı çarpmasına neden oluyordu ve bu temas beni geriyordu. Sinirden kızarmaya başladığımı hissettim. Elimi tekrar çektim ve Damoun'un bana bakarken zevkten kıvrılan dudaklarını görünce kan beynime çıktı. Sanki 5 dakika önce arzuyla beni öpüp kadınlığımı hissettiren o değildi. Şimdi aynı bir dağ ayısı gibiydi ve şeytan bana sürekli kafasını yarmamı söylüyordu. Otoparka indiğimizde elimi kurtarmak için bir hamle daha yaptım. Ama o elimi daha sıkı sardı. Aniden durdu ve beni önüne çekti. "Bin arabaya!" dedi o sert sesi ile.
"Damon sana muhtaç olabilirim ama bu bana emir verebileceğini göstermez. Böyle davranmaya devam edersen gidip sokakta yatarım daha iyi." Tekrar elimi çektim ve bu kez bıraktı.

Ben acıyan elimi ovarken o çatık kaşlarla beni süzdü. Ardından hırsla elini saçlarında gezdirdi.
"Lanet olsun kızıl!Beni tehdit etmekten vazgeç. Ben senin sevgilin değilim. Beni sürekli terk etmekle tehdit edemezsin." Derin bir nefes aldı.
"Sanki bu işe ben bulaşmak istedim. Beni sen karıştırdın. Lanet olsun. Beni terk etmekle tehdit edemezsin."dedi bağırarak. Haklıydı, söylediği her sözde yüzde yüz haklıydı ama ona boyun eğmeyecek kadar gururluydum.
"O zaman beni bırak Damon. Bırak Yoluma gideyim."dedim ve ilerlemek için bir adım attım. Ama beni tutup arabaya yapıştırdı ve iki elini iki yanıma koydu. Araba ile onun arasında sıkıştım. Yeşil gözlerini benim gözlerime kilitledi. Otelin önündeki titreşim tekrar sardı beni. Nefesim kesildi ve kalbim beni terk etmek istercesine göğüs kafesimi zorladı. Ama o anda Antonio'nın sert sesi ile büyü bozuldu.


Bakışlarımı zorluklada olsa ondan çektim ve koşarak gelen Antonio'ya çevirdim. Bize doğru koşuyordu.
"Geliyorlar, buradalar. Dimitri bizzat burada." Babamın adını duymamla birlikte korku tüm bedenimi sardı. Bizi nasıl bulduğunu sorgulamıyordum bile, çok güçlüydü bunu biliyordum. Damon'a sokuldum bilinçsizce. Tek korumama ve beni güçlü kolları ile sardı. Başımı göğsüne yasladım.
"Damon beni buradan götür." Saçlarımın arasından kulağıma sesi çarptı.
"Korkma yanındayım kızıl! Seni benden alamaz."dedi ve ben ona güvendim. Antonio nefes nefese yanımıza geldi.
"Siz ikiniz arkaya ben kullanıyorum." dedi ve Damon tek hamlede beni bırakmadan arka koltuğa oturttu. Onun kollarının arasındayken araba hareket etti ve Damon sinirle konuştu. "Lanet olası inatçı adam! Hep kıl payı kurtuluyoruz." Antonio daha fazla gaza yüklendi. Kullanışı hızlı ama kendinden emindi. Damon'a daha çok sokuldum. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Titreyen bedenimi sakinleştirmek istercesine kolumu sıvazdı. Sakinleşmek için başımı boynuna gömdüm ve erkeksi kokusunu içime çektim.
"Beni bulacak biliyorum, kurtulamayacağım." dedim fısıltıyla. Beni daha çok sardı.
"Korkma kızıl."saçlarımı okşadı.
"Sen benimsin ve benim olanı kimse alamaz."
Burnumu boynuna sürttüm ve ona daha da sarıldım. Söylediklerini gerçek olduğunu umarak. Titredi ve bu hoşuma gitti.

Konitopoluos serisi 1 Kacak GelinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin